Elçilerin İşleri

38/60

36—Galatya’daki Sapkinlik

[Bu bölüm, Galatyalılara Mektup’a dayanmaktadır.]

Korint’te kalırken, Pavlus’un şimdiye dek kurulmuş olan kiliselerden bazılarıyla ilgili ciddi endişe duymak için nedeni vardı. Yeruşalim’de imanlılar arasında ortaya çıkan sahte öğretmenlerin etkisiyle, Galatya’daki imanlılar arasında bölünme, sapkınlık ve şehvet düşkünlüğü hızla yaygınlaşmaktaydı. Bu sahte öğretmenler Yahudi geleneklerini müjdenin gerçekleriyle karıştırıyorlardı. Yeruşalim’deki genel kurulun kararını hiçe sayarak, Uluslardan olan mühtedileri törensel yasayı yerine getirmeye teşvik ediyorlardı. EI 331.1

Durum kritikti. Getirilen kötülükler Galatya kiliselerini hızla yok etmekle tehdit ediyordu. EI 331.2

Pavlus kalbinden yaralanmıştı ve müjdenin ilkelerini sadakatle öğrettiği kişiler tarafından gösterilen bu açık sapkınlık yüzünden ruhu titremişti. Hemen aldatılmış olan imanlılara yazarak, kabul ettikleri yanlış kuramları ifşa etti ve imandan ayrılmakta olanları büyük bir ciddiyetle azarladı. Galatyalıları “Babamız Tanrı’dan ve Rab İsa Mesih’ten sizlere lütuf ve esenlik olsun” sözleriyle selam-ladıktan sonra, onlara şu sert azar sözleriyle hitap etti: 1 EI 331.3

“Sizi Mesih’in lütfuyla çağıranı bırakıp değişik bir müjdeye böylesine çarçabuk dönmenize şaşıyorum. Gerçekte başka bir müjde yoktur. Ancak aklınızı karıştırıp Mesih’in Müjdesi’ni çarpıtmak isteyenler vardır. İster biz, ister gökten bir melek size bildirdiğimize ters düşen bir müjde bildirirse, lanet olsun ona!” 2Pavlus’un öğretileri Kutsal Yazılar’la uyumlu olmuştu ve Kutsal Ruh onun çalışmalarına tanıklık etmişti; bu nedenle kardeşlerini onlara öğretmiş olduğu gerçeklerle çelişen hiçbir şeyi dinlememeleri için uyardı. EI 332.1

Elçi, Galatyalı imanlılara Hristiyan yaşamındaki ilk tecrübelerini dikkatle düşünmelerini emretti. “Ey akılsız Galatyalılar!” diye haykırdı, “Sizi kim büyüledi? İsa Mesih çarmıha gerilmiş olarak gözlerinizin önünde tasvir edilmedi mi? Sizden yalnız şunu öğrenmek istiyorum: Kutsal Ruh’u, Yasa’nın gereklerini yaparak mı, yoksa duyduklarınıza iman ederek mi aldınız? Bu kadar akılsız mısınız? Ruh’la başladıktan sonra şimdi insan çabasıyla mı bitirmeye çalışıyorsunuz? Boş yere mi bu kadar acı çektiniz? Gerçekten boşuna mıydı? Size Kutsal Ruh’u veren ve aranızda mucizeler yaratan Tanrı, bunu Yasa’nın gereklerini yaptığınız için mi, yoksa duyduklarınıza iman ettiğiniz için mi yapıyor?” 3 EI 332.2

Böylece Pavlus Galatya'daki imanlıları kendi vicdanlarının mahkemesinde yargıladı ve onları tuttukları bu yoldan geri çevirmeye çalıştı. Allah’ın kurtarıcı gücüne dayanan ve sapkın öğretmenlerin doktrinlerini tanımayı reddeden elçi, mühtedi- lerin fena halde aldatılmış olduklarını, fakat müjdedeki eski inançlarına dönerek Şeytan’ın tasarısını yine de boşa çıkarabileceklerini görmelerini sağlamaya çalıştı. Kararlılıkla gerçeğin ve doğruluğun yanında yer aldı; büyük imanı ve taşıdığı mesaja olan güveni, imanı tükenmiş olan pek çoklarının Kurtarıcı’ya olan bağlılıklarına geri dönmelerine yardımcı oldu. EI 332.3

Pavlus’un Korint kilisesine yazma şekli Galatyalılara karşı izlediği yoldan ne kadar farklıydı! Bunlardan birincisini dikkatle ve şefkatle, ikincisini ise acımasız kınama sözleriyle azarladı. Korintliler ayartıya yenik düşmüşlerdi. Yanılgıları gerçek kisvesi altında sunan öğretmenlerin ustaca safsataları ile aldatılarak, akılları karışmış ve şaşkınlığa uğramışlardı. Onlara yanlışı doğrudan ayırmayı öğretmek dikkat ve sabır gerektiriyordu. Pavlus’un sertlikle ya da düşüncesiz bir aceleyle davranması, yardımcı olmayı arzu ettiği pek çokları üzerindeki etkisini yok edebilirdi. EI 332.4

Galatya kiliselerinde açık ve örtüsüz yanılgı, müjde mesajının yerini alıyordu. İmanın gerçek temeli olan Mesih, Yahudiliğin geçerliliğini yitirmiş törenleri için neredeyse terk ediliyordu. Elçi, Galatya’daki imanlıların kendilerini tehdit eden tehlikeli etkilerden kurtarılmaları için, en kararlı önlemlerin alınması ve en sert uyarıların verilmesi gerektiğini gördü. EI 333.1

Mesih’in her hizmetkârının öğrenmesi gereken önemli bir ders, kendi çalışmalarını yararlandırmaya çalıştığı kişilerin durumuna göre uyarlamaktır. Şefkat, sabır, kararlılık ve metanet aynı şekilde gereklidir; fakat bunlar uygun bir ayrımla kullanılmalıdır. Çeşitli durumlar ve koşullar altında, farklı sınıflardan zihinlerle bilgece bir şekilde uğraşmak, Allah’ın Ruhu tarafından aydınlatılan ve kutsanan bilgelik ve muhakeme gücü gerektiren bir iştir. EI 333.2

Pavlus Galatyalı imanlılara mektubunda, kendi ihtidasıyla ve ilk Hristiyan deneyimiyle ilgili önemli olayları gözden geçirdi. Bu şekilde, müjdenin harika gerçeklerini görmeye ve kavramaya ilahî gücün özel bir tezahürü vasıtasıyla yönlendirilmiş olduğunu göstermeye çalıştı. Pavlus Galatyalıları böyle ciddi ve olumlu bir şekilde uyarmaya ve onlara öğüt vermeye Allah’ın ta kendisinden aldığı talimat ile yönlendirilmişti. Tereddüt ve şüphe ile değil, fakat yerleşik kanaatin ve mutlak bilginin verdiği güvenle yazdı. İnsan tarafından öğretilmiş olmakla doğrudan Mesih’ten talimat almak arasındaki farkı açıkça ortaya koydu. EI 333.3

Elçi Galatyalıları kendilerini yanlış yönlendiren sahte kılavuzları bırakmaya ve ilahî onayın yanlış anlaşılamaz ka nıtlarıyla desteklenmiş olan imana geri dönmeye teşvik etti. Onları müjdeye olan imanlarından geri döndürmeye çalışmış olan kişiler, kalpleri kutsallıktan uzak ve yaşamları yozlaşmış ikiyüzlülerdi. Dinleri, yerine getirilmesi yoluyla Allah’ın hoşnutluğunu kazanmayı umdukları bir dizi törenden meydana geliyordu. “Bir kimse yeniden doğmadıkça Tanrı’nın egemenliğini göremez” sözüne itaat gerektiren bir müjdeyi hiç arzulamıyorlardı (Yuhanna 3:3). Böyle bir doktrin üzerine kurulu olan bir dinin çok fazla fedakârlık gerektirdiğini düşünüyorlar, böylece kendi yanlışlarına sarılarak kendilerini ve başkalarını aldatıyorlardı. EI 333.4

Kalpte ve yaşamda kutsallık yerine dış görünüşe dair dinsel şekilleri geçirmek, yenilenmemiş mizaç için halen bu Yahudi öğretmenlerin zamanında olduğu kadar memnuniyet vericidir. O zaman olduğu gibi bugün de, doktrinlerini pek çok kişinin can kulağıyla dinlediği sahte ruhsal kılavuzlar bulunmaktadır. Zihinleri Mesih’e iman ve Allah’ın yasasına itaat yoluyla kurtuluş umudundan uzaklaştırmak, Şeytan’ın üzerinde çalışılmış tasarısıdır. Baş düşman her çağda ayartılarını aldatmaya çalıştığı kişilerin önyargılarına ya da eğilimlerine uyarlamaktadır. O, elçilerin zamanında Yahudileri törensel yasayı yüceltmeye ve Mesih’i reddetmeye yönlendirdi; günümüzde Hristiyan olma iddiasındaki pek çok kişiyi, Mesih’i şereflendirme kisvesi altında, ahlâki yasaya karşı nefret uyandırmak ve onun ilkeleri çiğnendiği halde cezasız kalınabileceğini öğretmek üzere kandırmaktadır. Allah’ın her hizmetkârının görevi, imanı saptıran bu kişilere metanetle ve kararlılıkla karşı durmak ve onların yanılgılarını gerçeğin sözüyle korkusuzca ifşa etmektir. EI 334.1

Pavlus, Galatya'daki kardeşlerinin güvenlerini yeniden kazanma çabasıyla, Mesih’in bir elçisi olarak konumunu ustaca savundu. Kendisinin “insanlarca ya da insan aracılığıyla değil, İsa Mesih ve O’nu ölümden dirilten Baba Tanrı aracılığıyla” 4elçi olduğunu beyan etti. Görevini insanlardan değil, gökteki en yüksek Yetki Kaynağı’ndan almıştı. Ve onun konumu Yeruşalim’de genel bir kurul tarafından tanınmış, Pavlus Uluslar arasındaki tüm çalışmalarında bu kurulun kararlarına uymuştu. EI 334.2

Pavlus’un, “en üstün derecedeki resullerden hiçbir şeyde geride olmadığı[nı]” kendisinin elçiliğini inkâr edenlere bu şekilde sunması, kendi benliğini yüceltmek için değil, Allah’ın lüt- funu övmek içindi (2. Korintliler 11:5 [Kİ]). Onun çağrısını ve çalışmasını küçümsemeye çalışanlar, lütfu ve kudreti Pavlus aracılığıyla tezahür eden Mesih’e karşı savaşıyorlardı. Elçi, düşmanlarının karşıtlığı yüzünden kendi konumunu ve yetkisini savunmak için kararlı bir duruş sergilemeye zorlanıyordu. EI 335.1

Pavlus bir zamanlar hayatlarında Allah’ın gücünü görmüş olanlara, müjde gerçeğine duydukları ilk sevgiye dönmeleri için yalvardı. Karşı konulamaz tezlerle, kefaret edici lütfu aracılığıyla tam teslim olan herkesin O’nun doğruluğunun kaftanını giyindiği Mesih’te özgür insanlar olma ayrıcalıklarını önlerine getirdi. Kurtarılacak olan her canın, Allah’a dair şeylerde hakiki ve kişisel bir tecrübeleri olması gerektiği görüşünü savundu. EI 335.2

Elçinin samimi rica sözleri sonuçsuz kalmadı. Kutsal Ruh kudretli bir güçle çalıştı ve ayakları yabancı yollara girmiş olan pek çok kişi müjdeye olan eski inançlarına geri döndü. Bundan böyle Mesih’in kendilerini özgür kılmış olduğu hürriyette sadakatle durdular. Hayatlarında Ruh’un meyveleri —“sevgi, sevinç, esenlik, sabır, şefkat, iyilik, bağlılık, yumuşak huylu- luk, özdenetim”— 5 açığa çıktı. Allah’ın adı yüceltildi ve tüm bölgede pek çok kişi imanlılar arasına katıldı. EI 335.3