Büyük Mücadele

34/45

31.—KÖTÜ RUHLARIN ARACILIĞI

Görünen dünyanın görünmeyen dünyayla bağlantısı, Allah’ın meleklerinin hizmeti ve kötü ruhların varlığı, Kutsal Yazılar'da açıkça bildirilmiştir ve insanlık tarihiyle ayrılmaz bir şekilde iç içedir. Kötü ruhların varlığını inkâra yönelik büyüyen bir akım vardır, “kurtuluşu miras alacaklara hizmet etmek için gönderilen” kutsal melekler (İbraniler 1:14) ise pek çok kişi tarafından ölülerin ruhları olarak görülmektedir. Ancak Kutsal Yazılar hem iyi hem de kötü meleklerin varlığını bildirmekle kalmaz, bunların ölü insanların bedenden ayrılmış ruhları olmadığına dair tartışılmaz kanıt da sunarlar. BM18 551.1

İnsanın yaratılışından önce melekler vardı; zira dünyanın temelleri atıldığında, “sabah yıldızları birlikte şarkı söy[lüyor], bütün Allah oğulları1 sevinçle çığrışı[yordu]” (Eyüp 38:7). İnsanın düşmesinden sonra yaşam ağacını korumak için melekler gönderildi, bu olay herhangi bir insanın ölmesinden önce gerçekleşmişti. Melekler doğaları itibarıyla insandan üstündüler, zira mezmurcu insanın “meleklerden biraz aşağı” olarak yaratıldığını bildiriyor (Mezmur 8:5 [KM]). BM18 551.2

Kutsal Yazılar bize göksel varlıkların sayısını, güç ve görkemini, ayrıca Allah’ın yönetimiyle olan bağlantılarını ve kurtarış işiyle ilgilerini bildirmektedir. “RAB tahtını göklere kurmuştur, O’nun egemenliği her yeri kapsar.” Peygamber de şöyle diyor: “Tahtın... çevresinde çok sayıda melek gördüm, seslerini işittim.” Kralların Kralı’nın huzurunda “O’nun melekleri, O’nun sözünü dinleyen, söylediklerini yerine getiren güç sahipleri... isteğini yerine getiren kulları” hizmet etmektedir (Mezmur 103:1921; Vahiy 5:11). Daniel Peygamber’in gördüğü göksel elçilerin sayısı binlerce binler ve on binlerce on binlerdi. Elçi Pavlus onları “on binlerce mele[k]”2 olarak tanımladı (Daniel 7:10; İbraniler 12:22). Allah’ın elçileri olarak, görkemleri o kadar göz kamaştırıcı, uçuşları o kadar hızlıdır ki, “şimşek çakar gibi” (Hezekiel 1:14) ileri giderler. Kurtarıcı’nın mezarında beliren meleğin “görünüşü şimşek gibi, giysileri ise kar gibi bembeyazdı,” nöbetçiler onun korkusundan titredi ve “ölü gibi yere yıkıldılar” (Matta 28:3, 4). Kibirli Asur kralı Sanherib Allah’a meydan okuyup küfrettiği ve İsrail’i yıkmakla tehdit ettiği zaman, “O gece RAB’bin meleği gidip Asur ordugahında yüz seksen beş bin kişiyi öldürdü.” Sanherib’in ordusundaki “bütün yiğit savaşçıları, önderleri, komutanları yok etti... Asur Kralı utanç içinde ülkesine döndü” (2. Krallar 19:35; 2. Tarihler 32:21). BM18 551.3

Allah’ın çocuklarına merhamet görevleriyle melekler gönderildi. Bereket vaatleriyle İbrahim’e; 3 doğru adam Lut’u korkunç yıkımdan kurtarmak için Sodom’un kapılarına; 4 çölde yorgunluktan ve açlıktan ölmek üzere olan İlyas’a; 5 düşmanları tarafından kıstırıldığı küçük kasabayı ateşten arabalar ve atlarla sararak Elişa’ya; 6 putperest kralın sarayında ilahî bilgelik ararken, 7 ve daha sonra aslanların pençesine terk edildiğinde Daniel’e; 8 Hirodes’in zindanında ölümü bekleyen Petrus’a; 9 Filipi’deki tutuklulara; 10 denizdeki fırtınalı gecede Pavlus ile yoldaşlarına; 11 müjdeyi kabul etmesi için Kornelius’un zihnini açarak; 12 Petrus’u kurtuluş bildirisiyle Uluslar’dan olan yabancıya göndererek13 kutsal melekler tüm çağlarda Allah’ın halkına işte böyle hizmet ettiler. BM18 552.1

Mesih’in her izleyicisine bir koruyucu melek verilir. Bu göksel gözcüler doğruları kötülüğün efendisinin gücünden korur. Bunu Şeytan’ın kendisi de şu sözlerle kabul etmiştir: “Eyüp Tanrı’dan boşuna mı korkuyor? ... Onu, ev halkını, sahip olduğu her şeyi sen çitle çevirip korumadın mı?” (Eyüp 1:9, 10). Allah’ın halkını koruduğu araç, mezmurcunun sözlerinde sunulmuştur: “RAB’bin meleği O’ndan korkanların çevresine ordugâh kurar, kurtarır onları” (Mezmur 34:7). Kurtarıcı, kendisine inananlarla ilgili olarak şu sözleri söylemişti: “Bu küçüklerden birini bile hor görmekten sakının! Size şunu söyleyeyim, onların göklerdeki melekleri, göklerdeki Babam’ın yüzünü her zaman görürler” (Matta 18:10). Allah’ın çocuklarına hizmet etmek üzere atanan melekler, her zaman O’nun huzuruna girebilmektedirler. BM18 553.1

Böylece, karanlığın efendisinin aldatıcı gücüne ve aralıksız fesadına maruz kalan ve kötülüğün tüm kuvvetleriyle çatışma halinde bulunan Allah halkına, göksel meleklerin sürekli koruyuculuğunun güvencesi verilmektedir. Bu güvence, ihtiyaç olmadığı halde verilmiyor. Allah, çocuklarına lütuf ve koruma vaadi vermişse, karşı konulması gereken kötülüğün güçlü aracıları olduğu içindir - çok sayıda, kararlı ve yorulmak bilmeyen, fesadına ve gücüne duyarsız ya da kayıtsız kalınmaması gereken aracılar. BM18 553.2

Başlangıçta günahsız olarak yaratılan kötü ruhlar, şimdi Allah’ın habercileri olan kutsal varlıklarla doğalarında, güçte ve yücelikte eşittiler. Fakat günah nedeniyle düşerek, Allah’ın adını lekelemek ve insanı yıkıma uğratmak için birlik oldular. Şeytan’ın isyanına katıldılar, onunla birlikte gökten atıldılar ve takip eden tüm çağlarda ilahî otoriteye karşı açtığı savaşta onunla işbirliğinde bulundular. Kutsal Yazılarda birliklerinden ve yönetimlerinden, çeşitli sınıflarından, zekâ ve kurnazlıklarından ve insanların huzuruna ve mutluluğuna karşı kurdukları habis tasarılardan söz edilir. BM18 553.3

Eski Ahit tarihi yer yer varlıklarından ve aracılıklarından bahseder; fakat kötü ruhların güçlerini en çarpıcı şekilde gösterdikleri zaman, Mesih’in yeryüzünde olduğu zamandı. Mesih insanın kurtuluşu için tasarlanan planı uygulamak üzere gelmişti, Şeytan da dünyayı denetim altına alma hakkını ileri sürmeye kararlıydı. Filist ülkesi dışında yeryüzünün her yerinde putperestliği tesis etmeyi başarmıştı. Ayartıcının etkisine tamamen boyun eğmemiş olan tek ülkeye, Mesih halkın üzerine göğün ışığını tutmak için geldi. Burada iki rakip güç, üstünlük için savaşıyordu. İsa sevgi dolu kollarını açarak, kendisinde af ve huzur bulmak isteyen herkesi davet etti. Karanlığın orduları sınırsız denetim sahibi olmadıklarını gördüler ve Mesih’in görevinin başarıya ulaşması halinde kendi egemenliklerinin çok geçmeden sona ereceğini anladılar. Şeytan zincire vurulmuş bir aslan gibi öfkelendi ve insanların ruhları üzerinde olduğu gibi bedenleri üzerinde de gücünü küstahça sergiledi. BM18 554.1

İnsanların cine14 tutulduğu gerçeği Yeni Ahit’te açıkça belirtilmiştir. Bu sorundan muzdarip olanlar yalnızca doğal nedenlerden ötürü acı çekmiyorlardı. Mesih, uğraştığı şeyin ne olduğunu tam olarak biliyordu ve kötü ruhların doğrudan mevcudiyetinin ve aracılığının farkındaydı. BM18 554.2

Sayıları, güçleri ve kötülükleriyle, ayrıca Mesih’in kudreti ve merhametiyle ilgili çarpıcı bir örnek, Kutsal Yazılar’da Gadaralı15 cinlilerin iyileştirilmesi öyküsünde verilmiştir. Bu zavallı akıl hastaları hiçbir kısıtlama tanımıyor, kıvranıyor, köpürüyor, kuduruyor, havayı çığlıklarıyla dolduruyor, hem kendilerine zarar veriyor hem de yaklaşan herkes için tehlike oluşturuyorlardı. Kanayan ve biçimsizleşmiş bedenleri ile dağılmış zihinleri, karanlığın efendisine hoş bir manzara sunuyordu. Hasta adamları denetleyen cinlerden biri şöyle dedi: “Adım Tümen. Çünkü sayımız çok” (Markos 5:9). Roma ordusunda lejyon denilen bir tümen üç ile beş bin arasında askerden meydana geliyordu. Şeytan’ın orduları da bölüklere ayrılmıştır, bu cinlerin ait olduğu tek bir bölüğün cin sayısı bir tümen kadardı. BM18 555.1

İsa’nın emriyle kötü ruhlar kurbanlarından ayrıldılar, böylece adamlar Kurtarıcı’nın ayakları dibine sakin, uysal, akıllı ve nazik bir şekilde oturdular. Fakat cinlerin bir domuz sürüsüne girerek onları denize sürüklemelerine izin verildi; Gadara halkı içinse bunların kaybı Mesih’in vermiş olduğu bereketlere baskın çıktı ve ilahî Şifa Verici’ye gitmesi için yalvardılar. Şeytan’ın sağlamaya çalıştığı sonuç buydu. Halkın kaybının suçunu İsa’ya atarak, onların bencil korkularını uyandırdı ve O’nun sözlerini dinlemelerini engelledi. Şeytan sürekli olarak kayıpların, talihsizliklerin ve acıların sorumlusu olarak Hristiyanları suçlamakta, azarın ait olduğu yere kendisi ve aracılarının üzerinegitmesine engel olmaktadır. BM18 555.2

Fakat Mesih’in amaçları engellenmemişti. Kötü ruhların domuz sürüsünü yok etmesine izin vererek, kazanç uğruna bu kirli hayvanları yetiştiren Yahudileri azarlamış oldu. Mesih cinleri kısıtlamasaydı, yalnızca domuzları değil, onların bakıcılarını ve sahiplerini de denize atacaklardı. Hem bakıcılar hem de sahipler, yalnızca O’nun kurtulabilmeleri için merhametle uyguladığı gücü sayesinde korundular. Bu olayın gerçekleşmesine ayrıca, öğrencilerin Şeytan’ın hem insanlar hem de hayvanlar üzerindeki zalim gücüne tanık olabilmeleri için izin verildi. Kurtarıcı, izleyicilerinin karşılaşacakları düşman hakkında bilgi sahibi olmalarını, böylece onun hileleriyle aldanarak yenilgiye uğramamalarını arzuluyordu. O bölge halkının kendisinin Şeytan’ın tutsaklığını kırma ve esirlerini serbest bırakma gücünü görmesini de istemişti. Bundan sonra Isa’nın kendisi oradan ayrılmasına rağmen, mucizevi bir şekilde kurtulan adamlar orada kalarak Velinimetleri’nin merhametini duyurdular. BM18 555.3

Kutsal Yazılar’da benzer nitelikli başka olaylar da kaydedilmiştir. SuriyeFenikeli bir kadının kızı acı veren bir şekilde cine tutulmuştu, Isa onu kendi sözüyle çıkardı (Markos 7:2630). “Kör ve dilsiz bir cinli” (Matta 12:22); dilsiz bir ruha tutulan, bunun “öldürmek için sık sık ateşe, suya attı[ğı]” genç (Markos 9:1727); “kötü ruh” tarafından işkence edilerek, Kefernahum’daki havrada Şabat günü sükunetini bozan hasta (Luka 4:3336) - bunların tümü müşfik Kurtarıcı tarafından iyileştirildi. Mesih hemen her durumda, cine zeki bir varlık olarak sesleniyor, kurbanından çıkarak ona artık işkence etmemesini emrediyordu. Kefernahum’da ibadet edenler O’nun kudretli gücünü gördüklerinde “şaşkına dönmüştü. Birbirlerine, ‘Bu nasıl söz? Güç ve yetkiyle kötü ruhlara çıkmalarını buyuruyor, onlar da çıkıyor!’ diyorlardı” (Luka 4:36). BM18 556.1

Cine tutulanlar çoğunlukla büyük acılar içinde resmedilmiştir; ancak bu kuralın istisnaları da vardı. Bazı kişiler doğaüstü güç edinmek uğruna şeytanî etkiye kapı açıyorlardı. Tabii ki bu kişilerin cinlerle hiçbir sorunu olmuyordu. Bu grupta falcılık ruhuna sahip olanlar vardı - Büyücü Simun, 16 sihirbaz Elimas 17 ve Filipi’de Pavlus ile Silas’ı izleyen genç kız. 18 BM18 556.2

Kötü ruhların etkisinin meydana getirdiği tehlikeye en çok maruz kalanlar, Kutsal Yazılar’ın doğrudan ve çok sayıda tanıklığına rağmen, iblisin ve onun meleklerinin varlığını ve aracılığını reddedenlerdir. Onların hilelerinden habersiz olduğumuz sürece, neredeyse hayal bile edilemeyecek bir üstünlüğe sahiptirler; pek çok kişi kendi bilgeliklerinin yolunu izlediklerini sanarak onların önerilerine kulak vermektedir. İşte bu yüzden, zamanın sonuna yaklaştığımız günlerde, Şeytan bir yandan aldatmak ve yok etmek için muazzam bir güçle çalışırken, diğer yandan her yerde kendisinin var olmadığı inancını yaymaktadır. Onun yöntemi kendisini ve çalışma biçimini gizlemektir. BM18 556.3

Büyük aldatıcıyı, onun hilelerini öğrenecek olmamızdan çok hiçbir şey korkutmamaktadır. Gerçek karakterini ve amaçlarını daha iyi gizleyebilmek için, kendisinin alay ya da aşağılamadan daha güçlü bir duygu uyandırmayacak şekilde temsil edilmesini sağlamıştır. Komik ya da iğrenç bir nesne, biçimsiz, yarı insan ve yarı hayvan bir şekilde resmedilmekten hoşnuttur. Adının kendisinin zeki ve bilgili olduğunu düşünen kimseler tarafından eğlence ve alayla kullanıldığını duymaktan memnundur. BM18 557.1

Kendisini üstün bir beceriyle gizlediğinden, “Böyle bir varlık gerçekten de var mı?” sorusu sıkça sorulmaktadır. Kutsal Yazılar’ın en açık tanıklığını yalanlayan kuramların dinsel dünyada bu kadar büyük rağbet görmesi, başarısının kanıtıdır. Şeytan kendi etkisinin farkına varmayanların zihinlerini büyük bir kolaylıkla denetleyebildiği için, Allah’ın sözü bize onun habis işleri hakkında pek çok örnek vermekte, gizli güçlerini gözümüzün önünde açığa çıkarmakta, böylece bizi onun saldırılarına karşı uyarmaktadır. BM18 557.2

Kurtarıcımız’ın üstün gücünde korunak ve kurtuluş bulamayacak olsaydık, Şeytan’ın ve ordusunun gücü ve habisliği bizi haklı olarak telaşlandırabilirdi. Mallarımızı ve canlarımızı kötü insanlardan korumak için evlerimizi sürgülerle ve kilitlerle dikkatle emniyete alıyoruz; ancak sürekli olarak bize ulaşmaya çalışan ve saldırılarına karşı kendi gücümüzde hiçbir savunma yöntemimiz olmayan kötü melekleri pek az düşünüyoruz. Onlara izin verilirse zihinlerimizi karıştırabilir, bedenlerimizi hasta ederek eziyet çektirebilir, mallarımızı ve canlarımızı yok edebilirler. Tek zevkleri sefalette ve yıkımdadır. İlahî hükümlere direnerek, Allah kendilerini kötü ruhların denetimine bırakıncaya dek Şeytan’ın ayartılarına teslim olanların durumu korkunçtur. Fakat Mesih’i izleyenler O’nun gözetimi altında her zaman güvendedir. Onları korumak için gökten kudretli melekler gönderilir. Kötülüğün efendisi, Allah’ın kendi halkının etrafına kurduğu korumayı delip geçemez. BM18 557.3