Geçmişten Sonsuzluğa - 2. Cilt

34/61

Bölüm 33—Yasa Kitabı

Peygamberlerin Babil tutsaklığıyla ilgili bildirileri sessiz, ama güçlü etkenlerin işlev görmesine yol açarak Yoşiya'nın devrinin on sekizinci yılında bir reforma ön ayak oldu. Yargı tehditleriyle bir süre için ertelenen bu reform akımı, tuhaf bir şekilde ortadan kaybolan ya da yanlış yere konulan Kutsal Yazıların bazı bölümlerinin keşfedilmesi ve incelenmesiyle beklenmedik bir değişim sağlayacaktı. 2GS 235.1

Yüzyıl kadar önce, Hizkiya'nın önderlik ettiği ilk Fısıh kutlaması sırasında, yasa kitabının öğretici kahinler tarafından halka her gün okunması kararlaştırılmıştı. Hizkiya'nın yönetimini bu denli başarılı kılan etken, özellikle antlaşma kitabında yer alan ve Tesniye'nin bir parçasını oluşturan ilkelere uyulmasıydı. Ne var ki Manaşe, bu ilkeleri bir kenara bırakma cüretini göstermiş, onun yönetimi sırasında yasa kitabının bir nüshası ihmal yüzünden kaybolmuştu. İnsanlar uzun yıllar boyunca kitabın öğretişinden yoksun kalmıştı. 2GS 235.2

Uzun süredir kaybolan yazılar, Kral Yoşiya'nın tapmağı onarma tasarısına uygun bir biçimde devam eden kapsamlı çalışmalar sırasında başkahin Hizkiya tarafından tapmakta bulundu. Başkahin değerli kitabı, eğitimli bir Kutsal Yazı uzmanı olan Şafan'a verdi. Şafan onu okuduktan sonra krala götürerek nasıl bulunduğunu anlattı. 2GS 235.3

Yoşiya eski yazılarda yer alan öğütlerin ve uyarıların okunduğunu ilk kez işittiği zaman derinden etkilendi. Allah'ın İsrail halkının önüne koyduğu seçimi, 'yaşamı ve ölümü, bereketi ve laneti' daha önce hiç bu denli belirgin bir şekilde kavramamıştı (Tesniye 30:19). Halk bu yazılarda yaşam yolunu seçerek dünya için bir övgü ve bütün uluslar için de bereket kaynağı olmak üzere sürekli olarak uyarılıyordu. “Güçlü ve yürekli olun! Onlardan korkmayın, yılmayın. Çünkü sizinle birlikte giden Allahınız Rab'dir. O sizi yüzüstü bırakmayacak, terk etmeyecektir” (Tesniye 31:6). 2GS 235.4

Kitap, Allah'ın kendisine güvenenleri kurtarmaya istekli olduğunu gösteren güvencelerle doluydu. Allah onları Mısır'daki tutsaklıktan ne şekilde kurtardıysa, vaat edilen ülkeye yerleştirmek ve dünya uluslarının başı yapmak için aynı şekilde işlev görecekti. 2GS 235.5

Söz dinlemenin ödülü olarak dile gelen teşvikler birlikte söz dinlemeyenlerin başına gelecek peygamberliklerde bildirilmekteydi. Kral, esin sözlerini dinledikçe, kitapta açıklanan koşulların o anda krallığında varolan koşullara benzediğini anladı. Allah'tan ayrılmanın sonuçlarını betimleyen peygamberliklerde, felaket gününün çabucak geleceğini ve bundan bir kaçış yolu olmayacağını görerek ürktü. Kitabın dili gayet açıktı; sözleri yanlış anlamak mümkün değildi. Yasa kitabının sonunda, Allah'ın İsrail'le ilişkileri ve gelecek olaylar özetlenirken, aynı konular tekrar gündeme geliyordu. Musa bütün İsrail'in duyabileceği bir ses tonuyla şöyle ilan etmişti: 2GS 236.1

Ey gökler, kulak verin, sesleneyim;
Ey dünya, ağzımdan çıkan sözleri işit!
Öğretişim yağmur gibi damlasın;
Sözlerim çiy gibi düşsün,
Çimen üzerine çiseleyen yağmur gibi,
Bitkilere yağan sağanak gibi.
Rab'bin adını açıklayacağım.
Ululuğu için Allahımızı övün!
O Kaya'dır, işleri kusursuzdur,
Bütün yolları doğrudur.
O haksızlık etmeyen güvenilir Allah'dır.
Doğru ve adildir (Tesniye 32:1-4)
2GS 236.2

Eski günleri anımsayın;
Çoktan geçmiş çağları düşünün.
Babanıza sorun, size anlatsın,
Yaşlılarınız size açıklasın.
Yüceler Yücesi uluslara paylarına düşeni verip,
İnsanları böldüğünde,
Ulusların sınırların
İsrailoğulları'nın sayısına göre belirledi.
Çünkü Rab'bin payı kendi halkıdır,
Ve Yakup O'nun payına düşen mirastır.
Onu kurak bir ülkede,
Issız, uluyan bir çölde buldu,
2GS 236.3

Onu kuşattı, kayırdı,
Gözbebeği gibi korudu. (7-10. ayetler)
2GS 237.1

Ancak İsrail; 2GS 237.2

“Kendisini yaratan Allah'a sırt çevirdi,
Kurtarıcısını, Kaya'yı küçümsedi.
Yabancı ilahlarla Allah'ı kıskandırıp,
İğrençlikleriyle O'nu öfkelendirdiler.
Allah olmayan cinlere,
Tanımadıkları ilahlara,
Atalarınızın korkmadıkları,
Son zamanlarda ortaya çıkan Yeni ilahlara kurban kestiler.
Seni oluşturan Kaya'yı savsakladın,
Seni yaratan Allah'ı unuttun.
Rab bunu görünce onları reddetti;
Çünkü oğulları, kızları O'nu öfkelendirmişlerdi.
'Yüzümü onlardan çevirecek
Ve sonlarının ne olacağını göreceğim' dedi,
'Çünkü onlar sapık bir kuşak
Ve güvenilmez çocuklardır.
Allah olmayan ilahlarla Beni kıskandırdılar;
Değersiz putlarıyla beni öfkelendirdiler.
Ben de halk olmayan bir
halkla Onları kıskandıracağım.
Anlayışsız bir ulusla Onları öfkelendireceğim.
Üzerlerine kötülükler yığacağım,
Oklarımı onlara karşı kullanacağım.
Kavurucu kıtlık, tüketici hastalık, öldürücü salgın,
Vuracak onları.
Gönderdiğim canavarlar dişleriyle onlara saldıracak,
Toprakta sürünen zehirli yılanlar onları ısıracak.
Onlar anlayışsız bir ulustur,
2GS 237.3

Onlarda sezgi yoktur.
Keşke bilge kişiler olsalardı, anlasalardı,
Sonlarının ne olacağını düşünselerdi!
Onların kayası kendilerini satmamış
Ve Rab onları ele vermemiş olsaydı,
Nasıl bir kişi bin kişiyi kovar,
İki kişi on bin kişiyi kaçırırdı?
Çünkü onların kayası bizim Kayamız'a benzemez,
Düşmanlarımız bu konuda yargıç olabilir.
Bu kötülükleri yazmadım mı?
Hazinelerimde mühürlemedim mi?
Öç benimdir, karşılığını ben vereceğim,
Zamanı gelince ayakları kayacak,
Onların yıkım günü yakındır,
Ceza günü hızla yaklaşıyor. (Tesniye 32:15-21,23,24,28-31,34,35).
2GS 238.1

Bu ve bunun gibi metinler Yoşiya'ya Allah'ın halkını ne kadar çok sevdiğini ve günahtan ne kadar tiksindiğini gösterdi. Kral isyanda dayatanların üzerine gelecek yargıyı okudukça gelecekteki günleri düşünerek titredi. Yahuda'nın sapkınlığı büyük olmuştu; devam eden sapkınlıklarının sonucu acaba ne olacaktı? 2GS 238.2

Kral önceki yıllarda baskın çıkan putperestliğe kayıtsız kalmıştı. Ancak yönetiminin sekizinci yılında, henüz gençlik çağındayken kendisini tümüyle Allah'ın hizmetine adadı. Dört yıl sonra, yirmi yaşındayken, halkını ayartılardan arındırmak için Yoşiya krallığının sekizinci yılında, daha gençken, atası Davut'un Allahı'na yönelmeye başladı. Krallığının on ikinci yılında da Yahuda ve Yeruşalim'i puta tapılan yerlerden, Tanrıça Aşera'yı simgeleyen sütunlardan, oyma ve dökme putlardan arındırmaya başladı. Yoşıya'nın gözetiminde Baallar'ın sunaklarını yıktırıp üzerlerindeki buhur sunaklarını parçalattı. Aşera'yı simgeleyen sütunları, oyma ve dökme putları da parçalayıp ezdikten sonra tozlarını onlara kurban sunanların mezarlarına serpti. Kâhinlerin kemiklerini kendi sunaklarının üstünde yaktı. Böylece Yahuda ve Yeruşalim'i arındırdı (2.Tarihler 34:3-5). 2GS 238.3

Sadece Yahuda ülkesinde etkin olmakla yetinmeyen genç yönetici, önceden İsrail'in on oymağı tarafından işgal edilen, ama artık sadece cılız bir azınlığın kaldığı Filistin'de de gayret göstermeye başladı. Naftali'ye dek Manaşşe, Efrayim ve Şimon oymaklarının kentleriyle çevredeki yıkıntılarda bulunan sunakları, Aşera'yı simgeleyen sütunları yıktı; toz haline gelinceye dek oyma putları ezdi. İsrail ülkesinin her yanındaki buhur sunaklarını paramparça etti. Sonra Yeruşalim'e döndü (6,7. ayetler). 2GS 238.4

Böylece Yoşiya, delikanlılık çağından başlayarak Allah'ın kutsal yasasının ilkelerini yüceltmek için krallık konumunu kullandı. Kutsal yasa uzmanı Şafan, ona yasa kitabını okurken kral bu kitapta bir bilgi hâzinesi olduğunu keşfetti, ülkede gerçekleştirmeyi dilediği reformlar için güçlü bir müttefik kazanmıştı. Yasa kitabının öğütlerinin ışığında yaşamaya, halkını onun öğretişleri doğrultusunda yönetmeye karar verdi. Halkının göksel yasayı sevmesi ve sayması için çaba gösterecekti. 2GS 239.1

Ancak gerekli reformu yapmak mümkün müydü? İsrail, Allah'ın sabrını sonuna kadar zorlamıştı Allah yakında adına saygısızlık edenleri cezalandırmak amacıyla harekete geçecekti. Rab'bin öfkesi halkına karşı zaten alevlenmişti. Yoşiya hüzün ve kederle dolup taştı, üstünü başını yırttı ve ezik bir ruhla Allah'ın huzurunda eğildi, tövbesiz ulusun günahları için af diledi. 2GS 239.2

O dönemde Kudüs'te, tapınağın yakınlarında yaşayan Hulda adlı bir kadın peygamber vardı. Kaygılı bir önseziye kapılan kral bu kadına yöneldi. Rab'bin seçtiği bu haberci aracılığıyla Rab'be danışmaya, yıkımın eşiğindeki Yahuda'yı kurtarmak için elinden gelen bir şey var mı diye O'na sormaya karar verdi. 2GS 239.3

Durumun ciddiyetinden ve peygambere gösterdiği saygıdan ötürü, krallığın önde gelen adamlarını ulak olarak seçti. Onlara şöyle dedi: “Gidin, bulunan bu kitabın sözleri hakkında benim için de, bütün Yahuda halkı için de Rab'be danışın. Rab'bin bize karşı alevlenen öfkesi büyüktür. Çünkü atalarımız bu kitabın sözlerine kulak asmadılar, bizler için yazılan bu sözlere uymadılar” (2.Krallar 22:13). 2GS 239.4

Rab Hulda aracılığıyla Yoşiya'ya Kudüs'ün yıkımının önüne geçilemeyeceğini bildirdi. İnsanlar kendilerini Allah'ın huzurunda alçaltsalar bile cezalarından kaçamayacaklardı. Duyuları günah yüzünden öylesine körelmişti ki, yargıya maruz kalmasalar, aynı günahlı yolu yeniden tutacaklardı. Peygamber şöyle dedi: “İsrail'in Allahı Rab, 'Sizi bana gönderen adama şunları söyleyin' diyor: 'Yahuda Kralı'nın okuduğu kitapta yazılı olduğu gibi, buraya da, burada yaşayan halkın başına da felaket getireceğim. Beni terk ettikleri, elleriyle yaptıkları başka ilahlara buhur yakıp beni kızdırdıkları için buraya karşı öfkem alevlenecek ve sönmeyecek'” (15-17. ayetler). 2GS 239.5

Ancak kral yüreğini Allah'ın huzurunda alçalttığı için Rab onun af ve merhamet dileğini kabullenecekti. Ona şöyle bildirdi: “Madem yıkılıp lanetle anılacak olan burası ve burada yaşayanlarla ilgili sözlerimi duyunca yüreğin yumuşadı, önümde kendini alçalttın, üstünü başını yırtıp huzurumda ağladın, ben de yalvarışını işittim. Seni atalarına kavuşturacağım, esenlik içinde mezarına gömüleceksin. Buraya getireceğim büyük felaketi görmeyeceksin” (19,20. ayetler). 2GS 240.1

Kral geleceğin olaylarını Allah'a bırakmalıydı; Yahve'nin sonsuz buyruklarını değiştiremezdi. Ne var ki Rab, göklerin yargısını ilan etmekle tövbe ve reform fırsatını geri almış olmuyordu. Yoşiya Allah'ın istekli olduğunu gördüğü için yargıyı merhamete dönüştürmeye, elinden geleni deneyerek reform yapmaya karar verdi. Büyük bir toplantı düzenleyerek Kudüs'ün ve Yahuda'nın ihtiyarlarını ve yöneticilerini sıradan halkla birlikte davet etti. Kahinler ve Levililer tapınağın avlusunda kralla buluştular. 2GS 240.2

Yoşiya Rab'bin Tapınağı'nda bulunmuş olan Antlaşma Kitabı'nı baştan sona kadar herkesin duyacağı biçimde okudu (2.Krallar 23:2). Kral derinden etkileniyor, ezik bir yürekle konuşuyordu. Onu dinleyenler çok duygulandılar. Kralın çehresindeki duygu yoğunluğu, okunanların ağır ciddiyeti, gelecek yargının uyarısı çok etkili oldu. Birçokları kralla birlikte af dilemeye karar verdiler. 2GS 240.3

Yoşiya en yüksek yetkiye sahip olanların halkla birleşerek Allah'ın huzurunda birbirleriyle işbirliği yapmalarını ve kararlı bir değişim getirmelerini teklif etti. Sütunun yanında durarak Rab'bin yolunu izleyeceğine, buyruklarını, öğütlerini, kurallarını candan ve yürekten uygulayacağına, bu kitapta yazılı antlaşmanın koşullarını yerine getireceğine ilişkin Rab'bin huzurunda antlaşma yaptı. Halkın tepkisi kralın beklediğinden çok daha olumluydu: “Bütün halk bu antlaşmayı onayladı” (3.ayet). 2GS 240.4

Kral, bu olayın ardından başlayan reformla birlikte, kendisini putperestliğin ülkedeki her izini silip atmaya adadı. Ülke sakinleri o kadar uzun bir şüredir çevredeki ulusların geleneklerini izleyip taş ve tahtadan tasvirlere eğiliyordu ki, bu kötülükleri silip atmak insan gücünün çok ötesinde görünüyordu. Ne var ki Yoşiya ülkeyi temizlemek için büyük gayret göstermeye devam etti. Yüksek yerlerin bütün kahinlerini öldürttü. Bundan başka Yoşiya, Kâhin Hilkiya'nın Rab'bin Tapınağı'nda bulduğu kitapta yazılı yasanın ilkelerini yerine getirmek amacıyla, cincileri, ruhçuları, ev putlarını, öteki putları, ayrıca Yahuda ve Yeruşalim'de görülen bütün iğrençlikleri silip siipiirdü (20,24. ayetler). 2GS 240.5

Yüzyıllar önce krallık ikiye bölünürken, Nevat oğlu Yarovam hizmet etmiş olduğu İsrail'in Allahına küstahlık ederek halkın yüreğini Kudüs'teki tapınağın hizmetlerinden uzaklaştırıyor ve BeytEl'de diktiği kirli sunağın yeni tapınma biçimlerine döndürüyordu. Gelecek yıllarda birçok insanın putperest uygulamalara itileceği bu sunağın adanması sırasında Yahuda'dan bir Allah adamı geldi. Sunağın adanma törenini mahkum ederek şöyle duyurdu: “Sunak, ey sunak! Rab diyor ki: 'Davut'tın soyundan Yoşiya adında bir erkek çocuk doğacak. Buhur yakan, tapınma yerlerinde görevli kâhinleri senin üstünde kurban edecek. Üstünde insan kemikleri yakılacak' (1.Krallar 13:2). Bu duyurunun Rab'den geldiğini gösteren bir belirti oldu. 2GS 241.1

Aradan iiç yüzyıl geçmişti. Yoşiya reform sırasında kendisini Beyt-El'de buldu. Orada sözü geçen eski sunağı göıdü. Yarovam'ın huzurunda yıllar önce dile getirilen peygamberlik artık gerçekleşecekti. Bundan başka İsrail'i günaha sürükleyen Nevat oğlu Yarovam'ın yaptırdığı Beyt-El'deki tapınma yerini ve sunağı bile yıktı. Tapınma yerini ateşe verip toz duman etti. Aşera'yı simgeleyen sütunu yaktı. Yoşiya çevresine bakındı. Tepedeki mezarları görünce, adamlarını gönderip mezarlardaki kemikleri çıkarttı. Olacakları önceden bildiren Allah adamının açıkladığı Rab'bin sözü uyarınca, kemikleri sunağın üzerinde yakarak sunağı kirletti. Kral, “Orada görünen anıt nedir?” diye sordu. Kent halkı, “Orası Yahuda'dan gelen ve senin Beyt-El'deki sunağa yaptıklarını bildiren Allah adamının mezarıdır” diye yanıtladı. Kral, “Ona dokunmayın” dedi, “Kimse onun kemiklerini rahatsız etmesin.” Böylece Allah adamının kemiklerine de, Samiriye'den gelmiş olan peygamberin kemiklerine de dokunmadılar (2.Krallar 23:15-18). 2GS 241.2

Zeytin Dağının güney bayırlarında, Moriya Dağındaki güzel Yahve tapınağının karşısında, putperest karılarını hoşnut etmek için Süleyman'ın diktiği tasvirler duruyordu (Bkz. 1.Krallar 11:6-8). 'Suçluluk Dağındaki' büyük ve biçimsiz putlar, İsrail'in en bilge kralının sapkınlığının sessiz tanıklarıydılar. Bunlar da Yoşiya tarafından kaldırıldı ve yok edildi. 2GS 242.1

Kral, Yahuda'nın imanını atalarının Allahına bağlamak için yasa kitabındaki kıstaslara uygun bir şekilde büyük bir Fısıh şöleni düzenledi. Kutsal hizmetlerde bulunanlar görevlendirildi ve bayram gününde sunular getirildi. İsrail'e önderlik etmiş olan hakimler döneminden bu yana, ne İsrail, ne de Yahuda kralları döneminde, böyle bir Fısıh Bayramı kutlanmamıştı (2.Kralları 23:22). Ne var ki Yoşiya'nın gayreti, Allah'ın gözünde kabul edilebilir olsa bile, geçmiş kuşakların günahlarına karşılık gelemezdi. Aynı şekilde, kralın izleyicilerinin sergilediği tanrısayarlık, putperestlikten gerçek Allah'a dönmeyi inatla reddedenlerin yüreğini değiştiremedi. 2GS 242.2

Fısıh bayramından on yıl kadar sonra Yoşiya hükmetmeye devam ediyordu. Otuz dokuz yaşında Mısır'ın kuvvetleriyle savaşırken can verdi. Atalarının mezarlığına gömüldü. Bütün Yahuda ve Yeruşalim halkı onun için yas tuttu. Yeremya Yoşiya için bir ağıt yazdı. Kadın, erkek bütün ozanlar bugüne dek ağıtlarında Yoşiya'yı anarlar. İsrail'de bir gelenek haline gelen bu ağıtlar Ağıtlar Kitabı'nda yazılıdır (2.Tarihler 35:24,25). Ne ondan önce, ne de sonra onun gibi candan ve yürekten var gücüyle Rab'be yönelen ve Musa'nın yasasına uyan bir kral çıktı. Oysa Manaşşe işlediği suçlarla Rab'bi öyle öfkelendirmişti ki, Rab Yahuda'ya karşı alevlenen öfkesinden vazgeçmedi (2.Krallar 23:25,26). Kudüs'ün tümüyle yok edileceği ve ülke sakinlerinin Babil'e sürüleceği zaman yaklaşıyordu. Daha iyi yaşam koşullarında almayı reddettikleri dersi orada alacaklardı. 2GS 242.3