Sevgi öğretmeni

74/88

73. “Yüreğiniz Sıkılmasın”

İsa. yüreğindeki ilahi sevgiyle öğrencilerine doğru bakarak şöyle dedi: “İnsanoğlu şimdi yüceltilmiştir. Allah da Onda yüceltilmiş bulunuyor.”1Yahuda odayı terk ettikten sonra İsa, diğer on bir^ öğrencisiyle birlikteydi. Onlardan ayrılma vaktinin yaklaştığını bildirme üzereydi; fakat bunu yapmadan önce hizmetinin büyük amacını işaret etti. Çektiği acıların ve gösterdiği alçak gönüllülüğün Allah ı yüceltmesi O'nun sevinciydi. Öğrencilerin dikkatini ilk olarak bu konuya çaktı. SO 657.1

Daha sonra onları yüreklendirmek için şöyle dedi: Çocuklar kısa bir süre daha sizinleyim. Beni arayacaksınız; fakat Yahudiler'e söylediğim gibi, şimdi de size söylüyorum. Benim gideceğim yere gelemezsiniz.”2 SO 657.2

Öğrenciler bunu duyduklarına sevinemediler. Yüreklerini korku sardı. Kurtarıcı'ya daha da yaklaştılar. Çok sevdikleri 'Öğretmen en, onlar için kendi yaşamlarından daha değerliydi. Karşılaştıkları zorluk larda kendilerine yardım etmesi ve teselli vermesi için hep Onun yanma gelmişlerdi. O'nun, kendilerinin yanından ayrılmasıyla yapayalnız kalacaklardı. Öğrencilerin yüreklerini ağır bir sıkıntı kaplamıştı. SO 657.3

Fakat Kurtarıcı, onlara umut dolu sözler söyledi. Düşman ın onlara saldırmak için fırsat kollayacağını ve Şeytan'ın, özellikle sıkıntıya düşmüş olanları kandırmada başarılı olduğunu biliyordu. Bu yüzden onları: “Gözlerini görünen şeylere değil, görünmeyenlere çevirmeleri”3konusunda uyardı. Öğrenciler, dünyevi düşüncelerden uzaklaşıp tüm dikkatlerini gökyüzüne çevirdiler. SO 657.4

Isa, şöyle dedi: “Yüreğiniz sıkılmasın. Allah'a iman edin, bana da iman edin. Babamın evinde yaşanacak çok yerler vardır. Öyle olmasa size söylerdim. Çünkü size yer hazırlamaya gidiyorum. Gider ve size yer hazırlarsam, siz de benim bulunduğum yerde olasınız diye yine gelip siz yanıma alacağım. Benim gideceğim yerin yolunu biliyorsunuz. Ben sizin için dünyaya geldim.”4Sizin yararınıza çalışıyorum. Yanınızdan ayrılsam bile sizin için çalışmaya devam edeceğim. Yeryüzüne Kendimi Sizlere göstermek için geldim; öyle ki inanabilesiniz. Sizin yararınıza çalışmak üzere Allah'ın yanına gidiyorum. İsa'nın ayrılış sebebi, öğrencilerin korktuğunun tam aksiydi. Bu son ayrılık anlamına gelmiyordu. Tekrar geldiğinde onları da yanına alabilmesi için onlara yer hazırlamaya gidiyordu. İsa onlar için yer hazırlarken, onlar da İsa'nın ilahi karakterine göre kendi karakterlerini şekillendirmeliy- diler. SO 658.1

Öğrenciler hala şaşkındılar. Tomas: “Rab, senin nereye gittiğini bilmiyoruz. Yolu nasıl bilebiliriz” dedi. İsa ona: “Yol, gerçek ve yaşam Ben'im” dedi. Benim aracılığım olmadan Baba'ya kimse gelemez. Beni tanısaydınız, Babamı da tanırdınız. “Artık O'nu tanıyorsunuz, O'nu gördünüz.”5 SO 658.2

Gökyüzüne giden pek çok yol yoktur. Herkes kendi yolunu seçemez. İsa: “Yol Ben'im; benim aracılığım olmadan Baba'ya kimse gelemez”6dedi. Müjde, cennetin bahçesinde ilk duyurulduğundan beri İnsanoğlu'nun yılanın başını ezeceği ve Mesih'in, yol, gerçek ve yaşam olarak yüceltildiği bildirildi. Adem'in yaşadığı ve Habil'in, Kurtarıcı'nın kanını temsil eden kurbanı Allah'a sunduğu dönemde de yol İsa idi. İsa, öncüleri ve peygamberleri koruyan yoldu. O, Allah'a ulaşabileceğimiz tek yoldur. SO 658.3

İsa: “Beni tanısaydınız, Babamı da tanırdınız; ve artık O'nu tanıyorsunuz, O'nu gördünüz” dedi.7Fakat öğrenciler O'nun ne demek istediğini hala anlamadılar. Filipus: “Rab, bize Baba'yı göster, bu bize yeter” dedi.8 SO 658.4

İsa, onun anlayışının kıtlığına şaşırdı ve şöyle sordu: “Bunca zamandır sizinle birlikteyim. Beni daha tanımadınız mı?”9“Benim aracılığımla gerçekleştirdiği işlerde O'nu görmüyor musunuz? Baba'ya tanıklık etmek için geldiğime inanmıyor musunuz?” “Sen nasıl 'Baba'yı bize göster' diyorsun.” “Beni görmüş olan Baba'yı da görmüştür.”10İsa, insan özdeşliğini almasına karşın ilahiliğini korudu. İsa, Allah'ı insanlığa tek başına tanıtabilirdi ve öğrenciler üç yıldan fazla bir sure boyunca bu ayrıcalığa sahip oldular. SO 659.1

“Benim Baba'da, Baba'nın da bende olduğuna inanmıyor musunuz?... Hiç değilse bu işlerden dolayı iman edin.”11İsa'nın yaptığı işlerin, bugüne dek başka hiçbir kimsenin yapamadığı ve yapamayacağı işlerin kanıtı onların imanını güçlendirebilirdi. O, ilahiliğini yaptığı işlerle kanıtladı. Allah, O'nun aracılığıyla kendisini gösterdi. SO 659.2

Öğrenciler Baba ve Oğlu arasındaki bu ilahi bağı anlayabilselerdi, İsa'nın, dünyayı kurtarmak için acı çektiğini ve öldüğünü gördüklerinde yüreklerindeki iman onlara dayanmaları için güç verirdi. Isa, kendisinin insan özdeşliğinde Tanrı olduğunu fark ettiklerinde yaşayacakları deneyime öğrencileri yöneltmek istiyordu. Allah a iman etmeleri gerektiğini görmelerini arzuluyordu. Kurtarıcı, çok yakında karşılaşa-cakları zorluklara ve Şeytan'ın tuzaklarına karşı onları hazırlamaya çalışıyordu. SO 659.3

İsa bu sözleri söylerken, öğrenciler onu dikkatle dinliyorlardı. Allah'ın görkemi Onun yüzünde açıkça görülüyordu. O'na yürekten bağlandılar. Bu, onların birbirlerine olan bağlılıklarını da artırdı. Gökyüzünün kendilerine yakın olduğunu ve dinledikleri sözlerin, Allah'ın gönderdiği mesaj olduğunu hissettiler. SO 659.4

“Size doğrusunu söyleyeyim; benim yaptığım işleri bana iman eden de yapacaktır.”12Kurtarıcı, öğrencilerinin, ilahiliğinin insanlıkla bütünleşme nedenini anlayabilmeleri konusunda kaygılıydı. O, dünyaya Allah'ın görkemini göstermek için geldi; öyle ki kurtarıcı gücü sayesinde insanlık kurtarılabilsin. İsa, onların, kendisine iman etmelerinin sonucunda sahip olamayacakları hiçbir güç kullanmadı. İsa'nın yolundan giden ve O'nun gibi Allah'a bağlı olmak isteyenler, O'nun mükemmel karakterini kendilerine örnek alabilirler. SO 659.5

“Hatta daha büyük işler yapılacaktır; çünkü ben Baba'nın yanma gidiyorum.”13İsa bu sözlerde, öğrencilerin daha büyük işler yapacağını değil; onların yaptıkları işlerin daha uzun bir süreyi kapsayacağını belirtti. Sadece mucizeler gerçekleştirmeye değil; aynı zamanda Kutsal Ruh'un aracılığıyla yapılan diğer işleri de kastetti. SO 660.1

Rab'bin göğe yükselmesinden sonra öğrenciler, O'nun sözlerinin gerçekleştiğini fark ettiler. Çarmıha gerilmesi, dirilmesi ve göğe yükselmesi onlar için yaşayan gerçekliklerdi. Kutsal Yazı'nın tamamen yerine geldiğini gördüler. Kutsal Yazı'yı incelediler ve öğretilerini iman ve daha önce hiç bilmedikleri bir güvence ile kabul ettiler. İlahi Öğretmen'in iddia ettiği her şeyin doğru olduğunu biliyorlardı. Kendi yaşadıkları olayları anlattıklarında ve Allah'ın sevgisini yücelttiklerinde insanların kalpleri yumuşadı ve bir çok kişi İsa'ya inandı. SO 660.2

İsa'nın, öğrencilere verdiği vaat, zamanın sonuna dek tüm imanlılara verdiği vaattir. Allah, insanları kurtarmak için hazırladığı harikulade planın önemsiz sonuçlar vermesini amaçlamadı. Sadece kendi yaptıkları işlere değil; Allah'ın kendileri için ve kendilerinin aracılığıyla yaptığı işlere güvenenler, O'nun vaatlerinin gerçekleştiğinin farkına varacaklardır. İsa, şöyle bildirir: “Hatta daha büyük işler yapacaktır; çünkü ben Baba'nın yanına gidiyorum.” SO 660.3

Öğrenciler, Kurtarıcı'nın sınırsız gücünü bilmiyorlardı, “şimdiye dek benim adımla bir şey dilemediniz.”14Başarının sırrının, kendisinin adına güç ve lütuf dilemekte olduğunu açıkladı. İsa, onların adına Baba'dan dilekte bulunacaktı. İsa, kendisinin aracılığıyla dilekte bulunan mütevazı kişinin dileğini kendi dileği olarak kabul eder. İçtenlikle yapılan her dua Allah tarafından kabul edilir. Kişi dileğini açıkça belir- temese bile içtenlikle yapılan dua İsa'nın görev yaptığı tapınağa ulaşır. İsa kendisine ulaşan bu duaları eksik bir şekilde Baba'sına götürmeyecektir. O'nun sözleri şifa verici olacak ve mükemmelliğinin ferahlatıcı kokusunu yayacaktır. SO 660.4

Doğruluğun ve açıklığın yolu engellerle doludur; fakat her zorlukta duaya teşvik ediliriz. Yaşamımız boyunca karşılaştığımız her zorlukta Allah'tan güç almadan yaşayan hiçbir kimse yoktur ve bu gücün kaynağı en zayıf insana bile açıktır. “Baba, Oğul'da yüceltilsin diye, benim adımla dilediğiniz her şeyi yapacağım. Benim adımla benden ne dilerseniz yapacağım.”15İsa, öğrencilerine kendisinin adına dua etmelerini buyurdu. İsa'nın yolundan gidenler O'nun adıyla Allah'ın huzuruna çıkacaklardır. Onların uğruna yapılan fedakarlığın; ve İsa'nın karakterinin mükemmelliği ve dürüstlüğü sayesinde Rab bin nazarında değerlidirler. Allah, Mesih adına kendisinden korkanları bağışlar. Allah, kendisine hizmet edenlerin yüreğinde günahın izini değil; onların iman ettikleri Oğlu'nun benzerliğini görür. SO 660.5

Halkının, kendisini değersiz kimseler olarak görmesi Rab'bi çok üzer. Seçilmiş halkının, onların uğruna yaptığı büyük fedakarlığa göre kendisine değer vermesini ister. Allah, insanlığın kurtulmasını istiyordu; aksi takdirde onların kurtuluşu uğruna böylesine yüce ye zor bir görevi gerçekleştirmesi için kendi Oğlu'nu göndermezdi. İsmini yüceltmek için kendilerinden dilekte bulunmaları Allah ı memnun eder. İnsanlar, O'nun vaatlerine iman ettiklerinde Allah onlara daha büyük nimetler sunar. SO 661.1

Fakat İsa'nın adıyla dua etmenin çok daha derin anlamı vardır. Bu, O'nun karakterini kabul ederek buna göre davranışlarımızı düzelttiğimiz ve O'nun yaptığı çalışmaları bizim de sürdürdüğümüz anlamına gelir. İsa, şöyle demişti: “Beni seviyorsanız, buyruklarımı da yerine getirirsiniz.”16O, insanları günahın içinde değil; bilakis günahtan uzaklaştıkları zaman kurtarır; ve yüreğinde O'na sevgi duyanlar, O'na olan bağlılıklarıyla bu sevgiyi açıkça göstereceklerdir. SO 661.2

Gerçek bağlılık tamamen yürekten kaynaklanır. İsa da aynı şekilde davranmıştır. İsa'ya bağlı olduğumuz takdirde O, bizim yüreğimizi ve düşüncelerimizi kendisinin isteğini yerine getirmemize uygun hale getirecektir. Böylece yüreğimiz, kötü düşüncelerden tamamen arınacaktır. Kötülüklerden arman ve kutsanan yüreğimizle, O'na hizmet etmekten zevk duyarız. Allah'ı tanımak bizim için bir ayrıcalıktır ve O'nu tanıdığımızda itaat dolu bir yaşam süreriz. İsa'nın karakterinin mükemmelliğini örnek alıp Allah ile bütünleştiğimizde günahtan nefret ederiz. SO 661.3

Sınırsız gücüyle ruhumuzu güçlendirmesini dilediğimiz takdirde, tıpkı İsa'nın insan özdeşliğindeyken yaptığı gibi bizler de yasaya ta- mamen uyabiliriz. Sorumluluklarımızı başkalarının üzerine atmamalı ve bize ne yapmamız gerektiğini söylemelerini beklememeliyiz. Sürekli başkalarının tavsiyelerine bağımlı olarak yaşayamayız. Rab, üzerimize düşen görevi bize seve seve öğretecektir. O'na geldiğimizde bizlere sırlarını bizzat açıklayacaktır. Rab, Enok gibi bizim da yanımıza geldiği zaman yüreğimiz sevinçle dolacaktır. Allah'ı hoşnutsuz edecek hiçbir şey yapmamaya karar verenler, kendi durumlarını O'na açıkladıktan sonra ne yapmaları gerektiğini bileceklerdir. Allah onlara hem akıl ve hem de güç verecektir. İsa'nın vaad ettiği gibi; Allah'a bağlı olmaları ve O'na hizmet etmeleri için onlara güç verilecektir. Günahkar insanlığın ihtiyacını karşılayacak olan her şey, insanlığın temsilcisi olarak O'na verildi. “O'ndan her ne dilersek alırız; çünkü O'nun buyruklarını yerine getiriyor ve O'nu hoşnut eden şeyleri yapıyoruz.”17 SO 661.4

İsa, kendisini kurban olarak sunmadan önce imanlılara, kendilerine sınırsız nimetler sunacak olan ruhsal bir armağan vermek istiyordu. Ben de Baba'dan dileyeceğim ve O, sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size başka bir Yardımcı, gerçeğin ruhunu verecek. Dünya onu kabul edemez; çünkü O'nu ne görür, ne de tanır. Siz onu tanıyorsunuz. Çünkü O, sizin aranızda yaşıyor ve içinizde olacaktır. Sizi ök-süz bırakmayacağım. Size geri döneceğim.”18 SO 662.1

Kutsal Ruh, bundan önce de yeryüzündeydi. Kurtarılma işinin en başından beri insanların kalplerini etkilemekteydi. Fakat İsa, yeryüzündeyken öğrencileri başka bir yardımcı istemediler. Öğrenciler, Isa'dan ayrı kalıncaya dek kendilerinin Kutsal Ruh'a ihtiyaçları olduğunu hissedemediler. İsa göğe yükseldikten sonra Kutsal Ruh'a istek duyacaklar ve o zaman gelecekti. SO 662.2

Kutsal Ruh İsa'nın temsilcisidir; fakat kişiliği ve insan özdeşliği olmadığı için bağımsız hareket eder. İsa, insan özdeşliğinde olduğu için her yerde birden bulunamıyordu. Bu yüzden insanlara yardım etmek üzere kendisinin temsilcisi olarak Kutsal Ruh'u gönderdi. Hiç kimse kendi konumundan ya da İsa'yı şahsen tanımasından dolayı bir avantaja sahip olmayacaktı. Kutsal Ruh sayesinde Kurtarıcı'ya herkes ulaşabilecekti. Kurtarıcı bu anlamda onlara göğe yükselmeden önce dünyevi yaşamındakinden daha yakın olacaktı. SO 662.3

“Beni seven Baba'mı da sevecektir. Ben de onu seveceğim ve kendimi ona göstereceğim.”19İsa, öğrencilerinin önündeki geleceği. okudu. Birisi darağacında, bir diğeri çarmıhta can verecek, bir başkası ıssız bir adaya sürülecek, diğerleri ise zulüm görecek ve öldürülecek- lerdi. Karşılaştıkları her zorlukta onlarla birlikte olacağı vaadiyle onlara cesaret verdi. Bu vaat gücünden hiçbir şey kaybetmemiştir. , kendisinin uğruna ıssız adalara sürülen ve hapsedilen imanlı kullarının ne durumda olduklarını bilir ve kendi varlığıyla onlara teselli veri . İmanlılar gerçeğin uğruna dürüst olmayan mahkemelere çıkarıldıklarında İsa, onların yanındadır. İsa öğrencilerinin kişiliğinde tekrar suçlanır. Onlara yapılan her hakaret İsa'ya yapılmış olur. Hapsedildiklerinde İsa sonsuz sevgisi ile onların yüreklerini güçlendirir. Bir kimse O'nun uğruna öldüğünde İsa şöyle der: “Din olan Ben'im. Ölmüştüm. ama işte sonsuzluklar boyunca diri kalacağım Ölümün ve ölüler diyarının anahtarları bendedir.”20Benim uğruma feda edilen yaşam sonsuzluğun görkemine erişecektir düştüğümüzde kendimizi yalnız ve çaresiz hissettiğimizde, gelecek bize karanlık görünse e, her türlü sıkıntıda Kutsal Ruh, iman dolu yüreğimizle yaptığımız dualara cevap olarak bize yardım elini uzatacaktır. Yaşam şartları bizi dünyevi dostlarımızdan ayırabilir; fakat hiçbir şart ve hiçbir mesafe bizi Kutsal Yardımcı'dan ayıramaz. Nereye gidersek gidelim O, destek olmak ve yüreklendirmek için her zaman bizim yanımızdadır. SO 663.1

Öğrenciler, İsa'nın sözlerinin ruhsal anlamını hala anlayamamışlardı ve İsa, ne demek istediğini tekrar açıkladı. İsa, Kutsal Ruh aracılığıyla kendisini onlara göstereceğini belirtti. “Baba'nın benim adıma göndereceği Yardımcı, Kutsal Ruh size her şeyi öğretecek ve butun söylediklerimi size hatırlatacaktır.”21“Böylece her şeyi daha iyi anla- vacaksınız ve artık 'anlayamıyorum' demeyeceksiniz.”22Artık her şeyi aynada silik bir görüntü gibi” görmeyeceksiniz, bilakis Mesih'ın sevgisinin ne denli geniş ve uzun, yüksek ve derin olduğunu anlamaya ve bilgiyi çok aşan bu sevgiyi kavramaya gücünüz olacaktır. SO 663.2

Öğrenciler, Isa'nın yaşamına ve çalışmalarına tanıklık edeceklerdi. Isa, onların söyledikleri sözler aracılığıyla yeryüzündeki tüm insan- ara seslenecekti. Fakat Isa'nın acı çekmesi ve ölmesi onları zor bir sınava ve düş kırıklığına sürükleyecekti. Tüm bu tecrübelerden sonra Sözü tanıklık gücü kazandığında İsa onlara Kutsal Ruh'u vaat etti: “Kutsal Ruh bütün söylediklerimi size hatırlatacak.”23 SO 664.1

“Size daha çok söyleyeceklerim var; fakat şimdi bunlara dayana- mazsınız. Ne var ki Gerçeğin Ruhu gelince sizi gerçeğe yöneltecek. O, kendiliğinden konuşmayacak. Yalnızca duyduklarını söyleyecek ve gelecekte olacakları size bildirecek. O, beni yüceltecek. Çünkü benim olandan alacak ve size bildirecek.”24İsa, öğrencilerine gerçeği tüm açıklığıyla gösterdi. Fakat Isa'nın öğretilerini din yorumcularının ve Ferisiler m geleneklerinden ve usullerinden ayrı tutmak onlar için çok zordu. Onlara daha önceden, rabbilerin öğretilerini Allah'ın sesi olarak kabul etmeleri öğretilmişti. Aldıkları bu yanlış eğitim, onların duygulan ve düşünceleri üzerinde hala etkiliydi. Halâ büyük ölçüde dünyevi düşüncelere sahiptiler. Onlara çok sık açıklamasına rağmen İsa'nın göksel egemenliğinin yapısını anlayamamışlardı. Akılları tamamen karışmıştı. Hatta O'nun öğretilerinin birçoğunu neredeyse unutmuşlardı Isa, öğrencilerin, söylediği sözlerin gerçek anlamına ilgi göstermediklerim gördü. Isa, Kutsal Ruh'un onlara bu sözleri hatırlatacağını vaad etti. Onların anlayamayacakları birçok şeyi açıklamadı. Bu sözler onlara Kutsal Ruh tarafından da açıklanacaktı. Ruhsal konuları daha iyi anlayabilmeleri için Kutsal Ruh, onların düşüncelerini güçlendirecekti. Isa, şöyle demişti: “Gerçeğin Ruhu gelince sizi gerçeğe yöneltecek “25 SO 664.2

Kutsal Ruh, Gerçeğin Ruhu'dur. Görevi gerçeği göstermek ve onu korumaktır. O, Gerçeğin Ruhu olarak ilk önce kişinin yüreğinde konut kurar. Böylece onu teselli eder, çünkü sadece doğrulukta teselli ve huzur vardır. Yanlışlık gerçek huzur ve teselliyi bilmez. Şeytan, yanlış teoriler ye gelenekler sayesinde kişinin düşünceleri üzerinde güç kazanır, insanları yanlış standartlara yönelterek, onların karakterlerini bozar. Kutsal Ruh, Kutsal Yazı sayesinde insanların yüreklerine hitap eder ve onların düşüncelerine gerçeği iletir. Böylece kişiyi yanlışlardan uzaklaştırır. İsa. Gerçeğin Ruhu ve Allah'ın Sözü aracılığıyla seçilmiş halkının kendisine yaklaşmasını sağlar. SO 664.3

İsa, Kutsal Ruh'un yaptığı çalışmayı anlatarak öğrencilerini yüreğini sevinç ve umutla doldurmaya çalıştı. İmanlılar için sağladığı yardım O'nu sevindirdi. Kutsal Ruh, halkının yararı için İsa'nın Allah'tan istediği en büyük dilekti. Kutsal Ruh, O'nun halkını güçlendirecekti ve O'nsuz İsa'nın yaptığı büyük fedakarlığın gerçek önemi anlaşılamazdı. Kötülüğün gücü asırlardır sürekli güçlenmekteydi ve insanın Şeytan'a olan tutsaklığı inanılmaz ölçülere varmıştı. Günahın gücü, ilahi güçle dolu olarak gelen Kutsal Ruh tarafından kırılabilir. Dünyanın Kurtarıcısı tarafından gerçekleştirilen olayları etkili kılan Kutsal Ruh'tur. O'nun sayesinde kişinin yüreği temizlenir, imanlılar O'nun aracılığıyla ilahi doğanın paydaşı olurlar. İsa, Ruh'unu kötülüğe karşı kalıtsal ve kökleşmiş eğilimleri yok etmek ve mükemmel karakteriyle imanlıları etkilemek için ilahi bir güç olarak verdi. SO 665.1

İsa, Kutsal Ruh ile ilgili olarak şöyle dedi: “O, beni yüceltecek. Kurtarıcı, O'nun sonsuz sevgisini insanlara göstererek Allah'ı yüceltmek için geldi. Aynı şekilde Kutsal Ruh da O'nun dünyaya sunduğu lütfü göstererek Mesih'i yüceltmek için geldi. Allah'ın tasviri insanda yeniden oluşturulmalıydı. Allah'ın yüceltilmesi, Mesih'in yüceltilmesine halkının karakterinin de geliştirilmesiyle kopmaz bir şekilde bağlıdır. SO 665.2

“O gelince dünyanın günah, doğruluk ve gelecek yargı konusundaki suçluluğunu dünyaya gösterecektir.”26Kutsal Ruh'un sürekli varlığından ve yardımından yoksun iken, Allah'ın Sözu'nün duyurulması faydasız olacaktır. O, ilahi gerçeğin en etkili öğretmenidir. Sadece Kutsal Ruh onu ilettiğinde, kişi gerçeğin bilincine varır ve onu kendi yaşamında uygulayabilir. İnsanlar, Allah'ın Sözü'nü ne kadar iyi bilirlerse bilsinler, Kutsal Ruh'un aracılığıyla gerçeği öğrenmedikleri surece onlardan hiçbiri Kaya'nın üzerine düşüp parçalanamaz. Kutsal Ruh ile birlikte çalışmadığı sürece her ne kadar iyi bir eğitim almış da olsa, hiç kimse ilahi ışığı iletecek bir elçi olamaz. SO 665.3

Gökyüzünün çiğ taneleri sayesinde yaşam bulmadığı sürece Müjde'nin tohumlarının ekilmesi bir başarı olmayacaktır. Yeni Ahit'in ilk kitabı yazılmadan ve İsa göğe yükseldikten sonra Müjde ilk kez duyurulmadan önce Kutsal Ruh, dua eden elçilerin yanına geldi. Onların düşmanlarının tanıklıkları o zaman gerçekleşti: “Fakat siz öğretinizi Kudüs kentinin her yanına yaydınız.”27 SO 665.4

İsa, imanlı topluluğuna Kutsal Ruh'u göndereceğini vaad etmişti. Bu vaat ilk öğrenciler kadar aynı zamanda bizim içindir. Fakat her vaatte olduğu gibi bunun için de belirli şartlar vardır. Rab'bin vaadine inandıklarını iddia eden birçok kimse vardır. Sürekli İsa ve Kutsal Ruh hakkında konuşurlar ve bu onlara bir fayda sağlamaz. İlahi elçiler tarafından kontrol edilmesi için ruhlarını teslim etmezler. Kutsal Ruh'u bizler kullanamayız; bilakis Kutsal Ruh bizi kullanacaktır. Allah, “kendisini hoşnut eden şeyi hem istemeleri hem de yapmaları için”28halkının içinde etkindir. Fakat birçok kimse bunu kabul etmez. Onlar kendi kendilerini yönetmek isterler. Bu yüzden gökyüzünün nimetlerini alamazlar. Sadece mütevazı bir şekilde Allah'a hizmet edenlere ve O'ndan, kendilerine yol göstermesini dileyenlere Kutsal Ruh yardımcı olur. Allah, onların bunu istemelerini ve kabul etmelerini bekler. Bu vaad edilen nimet, imanlılara diğer birçok nimetin ulaşmasını sağlar. O, İsa'nın lütfunun zenginliğine göre verilir ve İsa, ihtiyaçları ölçüsünde ve kişinin ilahi gücü kabul ettiği ölçüde herkese bunu vermeye hazırdır. SO 666.1

İsa, öğrencilerine ölümü ve çekeceği büyük acılarla ilgili olarak onları üzecek hiçbir şey söylemedi. Onlara bıraktığı son miras esenlikti. “Size esenlik bırakıyorum, kendi esenliğimi veriyorum. Ben size dünyanın verdiği gibi vermiyorum. Yüreğiniz sıkılmasın ve korkmasın.”29 SO 666.2

Kurtarıcı, yukarıdaki odadan ayrılmadan önce öğrencileri övgü dolu şu ezgiyi söylediler: “Ey bütün uluslar, Rab'be övgüler sunun! Ey bütün halklar, O'nu yüceltin! Çünkü bize beslediği sevgi büyüktür. Rab'bin bağlılığı sonsuza dek sürer. Rab'be övgüler sunun!”30 SO 666.3

Övgü dolu bu ilahiden sonra oradan ayrıldılar. Kalabalık caddelerden geçerek şehrin dışına, Zeytin Dağı'na doğru ilerliyorlardı. Derin bir şekilde düşünerek yavaş adımlarla yürüyorlardı. Dağa çıkmaya başladıklarında İsa üzgün bir ses tonuyla şöyle dedi: “Bu gece hepiniz benden ötürü sendeleyip düşeceksiniz. Çünkü şöyle yazılmıştır: 'ço- banı vuracağım. Sürüdeki koyunlar da darmadağın olacak.'”31Öğrenciler, O'nun bu sözlerini acı ve şaşkınlık içinde dinlediler. Kefernahum'daki havrada İsa, kendisinden “Yaşam Ekmeği diye söz ettiğinde birçok kimsenin buna nasıl öfkelendiğini ve oradan nasıl uzaklaştığını hatırladılar. Fakat Onikiler, O'na sadık olduklarını göstermişlerdi. Kardeşlerinin adına konuşan Petrus İsa'ya olan bağlılığını açıkça göstermişti. İsa o zaman şöyle demişti: “Sız Onikiler'i seçen ben değil miyim? Yine de aranızdan biri İblis'tir.”32Isa, yukarıdaki odada Onikiler'den birinin kendisine ihanet edeceğini ve Petrus'un da kendisini inkar edeceğini söylemişti. Fakat şimdi söylediği sözlerde onların hepsini işaret ediyordu. SO 666.4

Daha sonra Petrus'un acı içinde şu sözleri söylediği duyuldu: “Herkes sendeleyip düşse bile ben düşmem” dedi.33Petrus, yukarıdaki odada İsa'ya “senin için canımı veririm” demişti. İsa, şöyle cevap verdi: “Benim için canını mı vereceksin? Sana doğrusunu söyleyeyim; horoz ötmeden sen beni üç kez inkar edeceksin.”34Fakat Petrus üsteleyerek “seninle birlikte ölmem bile gerekse, seni asla inkar etmem dedi. Öğrencilerin hepsi de aynı şeyi söyledi. Kendilerine duydukları aşırı güvenden dolayı O'nun defalarca kez açıkladığı sözleri inkar ettiler. Onlar bu sınanma için hazırlıksızdılar; Şeytan'ın tuzakları ile karşılaştıklarında kendilerinin aslında ne kadar güçsüz olduklarını anlayacaklardı. SO 667.1

Petrus hapse, hatta ölüme dek Rab'binin yolundan gideceğini söylediğinde, ciddiydi. Fakat kendisini tanımıyordu. Kendi yüreğindeki kötü düşünceler kolayca uyanabilirdi. Bu düşüncelerin ne kadar tehlikeli olduğunun bilincine varmadığı sürece sonsuz bir yıkıma uğrayacaktı. Kurtarıcı, Petrus'un yüreğindeki bu kibrin, onun Mesih'e duyduğu sevgiye bile tahammül edemediğini gördü. Zayıf bir kişiliğe sahip olduğu, Şeytan'ın tuzağına kolaylıkla düştüğü, günaha karşı duyarsızlığı, Ruh'a önem vermeme, çabuk öfkelenme ve olayları önemsememe onun hareketlerinde açıkça görülmüştü. İsa'nın ciddi uyarısı onun kendisini sınaması için yüreğine yapılan kutsal bir çağ-rıydı. Petrus, kibrini alçaltmalı ve İsa'ya daha büyük bir imanla bağ- lanmalıydı. Alçak gönüllü davranıp İsa'nın uyarısını dinleseydi, Sürünün Çobanı'ndan Onun sürüsünü korumayı dileyebilirdi. Celile gölünde sulara batmak üzereyken “Rab beni kurtar!”35diye haykırmıştı ve Isa onu kurtarmak için elini uzatmıştı. Aynı şekilde şimdi de eğer “Rab, beni kurtar” diye haykırmış olsaydı, yüreğindeki kötü düşünce-lerden kurtulacaktı. Fakat Petrus, kendisine güvenilmediğini düşündü. Bu, onu çok gücendirdi ve kendisine duyduğu aşırı güvenin daha da artmasına neden oldu. SO 667.2

İsa, öğrencilerine şefkatle bakar. Yaşayacakları zorluklara karşı onları teselli eder. Tekrar dirileceğini ve onlara duyduğu büyük sevginin asla azalmayacağını güvence eder. Onlara şöyle der: “Ben dirildikten sonra sizden önce Celile'ye gideceğim.”36O'nu inkar etmeden önce affedileceklerinin güvencesini alırlar. O'nun ölümünden ve dirilişinden sonra, affedildiklerini ve O'nun nazarında değerli olduklarını biliyorlardı. SO 668.1

İsa ve öğrencileri Zeytin Dağı eteklerinde bulunan, dua için sık sık geldikleri Getsemani'ye doğru yola çıktılar. Kurtarıcı, yeryüzündeki görevini ve desteklemeleri gereken ruhsal ilişkiyi öğrencilerine açıklıyordu. Kurtarıcı onlara şimdi bir örnek anlatır; ay ışığı tüm parlaklığıyla bereketli bir bağın onlara görünmesini sağlar. Öğrencilerinin dikkatini bu noktaya çekerek bunu bir sembol olarak kullanır. SO 668.2

“Ben gerçek asmayım”37demişti İsa. Kendisini ifade etmek için görkemli palmiye ağacı, gösterişli sedir ağacı veya güçlü meşe ağacı yerine asmayı ve ona sarılan filizleri örnek olarak gösterdi ve kendisi ile kıyasladı. Palmiye, sedir ve meşe ağacı tek başlarına dururlar; desteğe gereksinimleri yoktur. Fakat asma çubuklarla desteklenir ve böylece göğe doğru uzayabilir. Mesih de insan olarak ilahi güce bağımlıydı. İsa, “Oğul kendiliğinden bir şey yapamaz” demişti. SO 668.3

“Ben gerçek asmayım.” Yahudiler asmayı, bitkilerin en soylusu ve gücün, mükemmelliğin ve bereketin simgesi olarak görürlerdi. İsrail, Allah'ın vaad edilen ülkeye diktiği asma olarak gösterilmişti. Yahudiler, kurtuluş umutlarını İsrail'e olan bağlılıklarına bağlıyorlardı. Fakat İsa şöyle der: “Ben gerçek asmayım.” İsrail'e olan bağlılığınızdan dolayı Allah'ın yaşamının paydaşı ve O'nun vaadinin mirasçısı olabile- ceğinizi düşünmeyin. Ruhsal yaşama sadece benim aracılığımla ulaşılır. SO 668.4

“Ben gerçek asmayım ve Babam bağcıdır.”38Yüce Allah'ımız, Filistin tepelerinde bu iyi asmayı ekmişti ve kendisi de bağcıydı. Bu asmanın göksel güzelliği herkesin dikkatini çekmişti. Fakat İsrail in liderleri bu asmayı çorak toprakta yetişen bir bitki olarak gördüler. Onlar bu bitkiyi yerinden söküp, kutsal olmayan ayaklarıyla çiğnediler. O'nu sonsuza dek yok etmeyi düşünüyorlardı. Fakat Bağcı, Asmayı hiçbir zaman gözünden ayırmadı. İnsanlar O'nu öldürdüklerini düşündükten sonra O'nu aldı ve duvarın diğer yanına tekrar dikti. Bu asmanın gövdesi artık gözle görülmeyecekti. İnsanların hain saldırılarından gizlenmişti. Fakat asmanın dalları duvarın üzerinden sarkıyordu. Onlar asmayı temsil edeceklerdi. Onların sayesinde asmaya yeni aşılar yapılabilecekti. Onlardan ürün alınmıştır. Bu asmanın verdiği üründen birçok kişi yararlanmıştır. SO 669.1

İsa, öğrencilerine “ben asmayım, siz çubuklarsınız”39dedi. Çok yakında onların yanından ayrılacak olmasına rağmen, onlarla olan ruhsal bütünlüğü asla bozulmayacaktı. İsa, dallar ve asmanın arasın-daki ilişkinin, öğrencileriyle kendisinin arasındaki ilişkiyi temsil ettiğini belirtti. Genç filizler asmaya aşılanır ve safha safha, dal dal gövdeye nüfuz eder. Böylece asmanın yaşamı asma çubuğuyla bütünleşir. Aynı şekilde, günahın içinde ölmüş olan ruh da İsa ile bütünleştiğinde yaşam bulur. O'na kişisel bir kurtarıcı olarak iman ederek O'nunla birliktelik kurulur. Günahkar, zayıflığını O'nun sonsuz gücüyle, boşluğunu İsa'nın bolluğuyla ve noksanlığını Mesih'in tükenmeyen kudreti ile birleştirir. O'nunla bir bütün olur; Mesih'in insan özdeşliğindeki ilahiliği insanlıkla, bizim insani doğamız da ilahilıkla bir bütün olmuştur. Böylece insanlık, Kutsal Ruh'un aracılığıyla ilahiliğin paydaşı olur; “Öyle ki, sevgili Oğlunda bize bağışladığı yüce lütfü övülür.”40 SO 669.2

İsa ile bir kere kurulan birlik artık devamlı ayakta tutulmalıdır. İsa şöyle dedi: “Bende kalın, ben de sizde kalayım. Çubuk asmada kalmazsa kendiliğinden meyve veremez. Bunun gibi, siz de bende kalmazsanız meyve veremezsiniz.”41Bu, sıradan ve geçici bir birlikte- lik değildir, bilakis çubuk artık asmanın bir parçası haline gelir. Asmanın kökünden dallara doğru sürekli yaşam, güç ve bereket akar. Çubuk, asmadan ayrı yaşayamaz. İsa “artık benden ayrı yaşayamazsınız.” “Benden aldığınız yaşam, sadece benimle birlikte olduğunuz zaman korunabilir. Benden ayrı olduğunuzda günahtan ve Şeytan'ın tuzaklarından kurtulamazsınız.” demiştir. SO 669.3

“Bende kalın, ben de sizde kalayım.”42İsa'da kalmak, yaşamımızı O'nun hizmetine adamak ve O'nun ruhunu sürekli yanımızda hissetmek demektir. İletişim kanalı Allah ile insanlar arasında sürekli açık olmalıdır. Dalların asmadan sürekli olarak özsuyunu aldıkları gibi, bizler de İsa'ya tüm yüreğimizle bağlı olmalı ve iman içinde O'nun karakterinin gücünü ve mükemmelliğini almalıyız. SO 670.1

Kök, dalların aracılığıyla özsuyunu toprağın dışındaki ince dallara gönderir. Aynı şekilde İsa, ruhsal gücünün etkisini inananlara gönderir. Kişi, İsa ile birlikte olduğunda, onun dallarının kuruma ya da çürüme tehlikesi yoktur. SO 670.2

Bereketli ürünler verdiği zaman asmanın yaşamı hoş kokan meyveleriyle dalların üzerinde açıkça görülecektir. “Bende kalın, ben de sizde kalayım. Çubuk asmada kalmazsa, kendiliğinden meyve veremez.”43Mesih'e iman ederek yaşadığımızda, Ruh'un ürünleri bizim yaşamımızda da bol bir şekilde açıkça görülecektir. SO 670.3

“Babam bağcıdır. Bende olup meyve vermeyen her çubuğu kesip atar.”44Görünüşte bir bağlılık olmasına karşın aslında içten bir bağlantı kurulmamış olabilir. O zaman hiçbir şekilde gelişemez ve ürün veremezler. Aynı şekilde İsa ile de, imandan yoksun ve gerçek bütünlükten uzak bir birliktelik kurulmuş olabilir. Bazı kimseler inançlı olduklarını iddia edebilirler; fakat İsa'ya bağlı olup olmadıkları, onların davranışlarından ve karakterlerinden açıkça görülür. Eğer ürün vermi-yorlarsa, onlar sahte dallardır. İsa'dan uzaklaştıklarında tıpkı asmadan ayrılıp kuruyan dallar gibi yok olurlar. “Bir kimse bende kalmazsa, çubuk gibi dışarı atılır ve kurur. Böylelerini toplar, ateşe atıp yakarlar.”45 SO 670.4

“Her meyve vereni de daha çok meyve versin diye budayıp temizler.”46İsa'nın seçilmiş on iki elçisinden biri kurumuş bir dal gibi dışarı atılmak üzereydi. Diğerleri ise yaşamlarının geri kalan bölü-münde büyük zorluklar yaşayacaklardı. İsa, onlara Bağcı'nın maksadını açıkla-dı. Budama işlemi acı verir; fakat bıçağı kullanan Baba'dır. O, asla dikkatsiz ve sert bir şekilde çalışmaz. Ayrıca yerde sürüklenen dallar vardır. Onlar, bağlı oldukları dünyevi desteklerden koparılmalı-dırlar. Gökyüzüne doğru uzanarak sadece Allah tan destek dilemeli-dirler. Asmanın üzerindeki fazla dallar budanmalıdır. Dürüstlüğün Güneşi'nin şifalı ışınlarına yer açmak için olgunlaşan meyveler toplanmalıdır. Bağcı, daha bol ürün verebilmesi için asmayı budar. SO 671.1

“Babam, çok meyve vermenizle yüceltilir.”47Allah, sizin aracılığınızla kendisinin kutsallık, iyilik ve şefkat dolu karakterini göstermeyi arzular. Kurtarıcı öğrencilerine, ürün vermeleri için çalışmalarını buyurmaz. “Siz bende kalırsanız ve sözlerim sizde kalırsa, ne dilerseniz dileyin, size verilecektir.”48İsa, Allah'ın Söz'ü aracılığıyla kendisine iman edenlerde kalır. Bu, O'nun bedenini yiyip, kanını içmek olarak temsil edilen bütünleşmenin aynısıdır. İsa'nın sözleri ruh ve yaşamdır. Onları kabul ettiğinizde Asma'nın yaşamına kavuşursunuz. “Allah'ın ağzından çıkan her bir sözle”49yaşarsınız. İsa'nın sizdeki yaşamı kendisindeki yaşamının aynı ürünlerini verir. İsa'da yaşayarak, O'na bağlı kalarak, O'ndan destek ve ruhsal gıda alarak tıpkı O'nun gibi bol ürünler verirsiniz. SO 671.2

Öğrencileriyle bu son buluşmasında İsa'nın en büyük arzusu, kendisinin onları sevdiği gibi, öğrencilerinin de birbirlerini sevmeleri gerektiğini onlara açıklamaktı. İsa defalarca kez bundan söz etti: “Bunları size sevincim sizde olsun ve sevincim tamamlansın diye söyledim.”50“Benim buyruğum şudur: sizi sevdiğim gibi birbirinizi se-vin.”51Öğrenciler için bu buyruk yeniydi; çünkü onlar İsa'nın, onları sevdiği gibi birbirlerini sevmemişlerdi. İsa, yeni duyguların ve düşüncelerin onları kontrol etmesi; yeni prensiplerin onlar tarafından uygulanması gerektiğini gördü. Öğrenciler, O'nun yaşamı ve ölümü saye- sinde yeni bir sevgi anlayışına sahip olacaklardı. İsa'nın, onların birbirlerini sevmeleri için verdiği buyruğun, O'nun kendisini feda etmesinin ışığında yeni bir anlamı vardı. İsa'nın lütuflarını insanlığa sunarken yerine getirdiği hizmet özveri, kendini feda eden ve sevgi dolu bir hizmetti. İsa'nın yeryüzündeki yaşamının her anında Allah'ın sonsuz sevgisi bir ırmak gibi insanlığa doğru sürekli aktı. İsa'nın Ruh'u ile bütünleşenler, tıpkı O'nun gibi seveceklerdir. İsa'nın yaşam prensibi, onların yaşam prensibi olacaktır. SO 671.3

Bu sevgi onların öğrenciliğinin kanıtıdır. “Birbirinize sevginiz olursa, herkes bununla benim öğrencilerim olduğunuzu anlayacaktır.”52İnsanlar, zorla ya da kendi çıkarlarını düşünerek değil; bilakis sevgi ile bir araya geldiklerinde insan gücünün ötesinde bir güçle çalıştıklarını gösterirler. Bu bütünlüğün var olduğu yerde Allah'ın yüceltildiği ve yeni bir yaşam prensibinin uygulandığı açıkça görülür. Bu prensip, kötülüğün doğa üstü elçilerine karşı ilahi bir gücün olduğunu ve Allah'ın lütfunun, insanın yüreğinin doğasında var olan bencilliği yok ettiğini açıkça gösterir. SO 672.1

İmanlı topluluğunun gösterdiği bu sevgi Şeytan'ı elbette öfkelendirecektir. İsa, öğrencilerine kolay bir yol göstermedi. “Dünya sizden nefret ederse, sizden önce benden nefret etmiş olduğunu bilin. Dünyadan olsaydınız, dünya kendisine ait olanı severdi. Ne var ki dünyadan değilsiniz; ben sizi dünyadan seçtim. Bunun için dünya sizden nefret ediyor. Size söylediğim sözü hatırlayın; 'köle efendisinden üstün değildir.' Bana zulmederlerse, size de zulmedeceklerdir. Benim sözüme uydularsa, size de uyacaklardır. Bütün bunları size benim adımdan ötürü yapacaklar. Çünkü beni göndereni tanımıyorlar.”53Müjde'yi yaymak için zorlu mücadelelere, baskılara, tehlikelere, kayıplara ve büyük acılara katlanmak gerekecektir. Fakat tüm bunlara katlanıp üzerlerine düşen görevi yerine getirenler, Kurtarıcı'nın yolundan gidenlerdir. SO 672.2

Dünyanın Kurtarıcısı olarak Mesih, görevini yerine getirirken birçok zorluklarla karşılaşıyordu. Bu yüzden, dünyamıza Allah'ın lütuflarını ileten elçi olan Kurtarıcımız, insanlığı kurtarmak için gerçekleştirmeyi arzuladığı işin çok azını yapıyormuş gibi görünüyordu. Şeytan'ın güçleri O'nun bu çalışmasını engellemek için büyük çaba harcıyordu. SO 672.3

Fakat O, cesaretini yitirmeyecekti. İsa, Yeşaya'nın peygamberliği aracılığıyla şöyle bildirir: “Dedim ki; 'boşuna emek verdim, gücümü boş yere, bir hiç için tükettim. Yine de Rab hakkımı savunur, emeğimin karşılığını Allah verir. İsrail'i önünde toplamamı ve Yakup'un soyunu kendisine getirmemi isteyen RAB, beni kendi kulluğuna seçti. Beni onurlandıran, bana güç kaynağı olan O'dur.'”54İsa'ya şu vaat verildi: “İnsanların hor gördüğü, ulusların iğrendiği, kralların kölesi olana İsrail'in Kurtarıcısı ve Kutsalı RAB şöyle diyor: 'sizi seçmiş olan İsrail in Kutsalı RAB'bin sadakati nedeniyle Krallar sizi görecek ve önünüzde ayağa kalkacaklar, önderler saygıyla eğilecekler. İsrail'in RAB'be dönüşü RAB şöyle diyor: 'uygun zamanda sana yanıt vereceğim. Kurtuluş günü geldiğinde sana yardım edeceğim, seni koruyacağım. Seni, halkımla yapacağım antlaşmanın aracısı yapacağım. Buna göre viran olan ülkeyi yeniden inşa edip miras olarak sahiplerine vereceksin. Tutsaklara; 'çıkın,' karanlıkta olanlara; 'ışığa çıkın' diyeceksin. Yol boyunca beslenecekler, her kıraç tepede otlak bulacaklar. Acıkmayacak, susamayacaklar; sıcak ve güneş onları çarpmayacak. Çünkü onlara merhamet eden kendilerine yol gösterecek ve onları pınarlara götürecek. SO 673.1

İsa bu söze güvendi ve Şeytan'a hiçbir avantaj vermedi. İsa, son ve en büyük fedakarlığını yapmak üzereyken yüreğini en derin acılar kapladığında öğrencilerine şöyle dedi: “Çünkü bu dünyanın egemeni geliyor. Onun, benim üzerimde hiçbir yetkisi yoktur.”55“Çünkü bu dünyanın egemeni yargılanmış bulunuyor.”56“Bu dünyanın egemeni şimdi dışarı atılacak.”57İsa, son büyük mücadelesinde meydana gelecek olayları önceden gördü. “Tamamlandı” diye haykırdığında tüm gökyüzünün zafer kazanacağını biliyordu. Gökyüzünden gelen ezgileri ve zafer haykırışlarını duydu. Şeytan'ın egemenliğinde matem çanlarının çalınacağını ve Mesih'in adının tüm evren boyunca duyurulacağını biliyordu. SO 673.2

İsa, imanlıların düşündüklerinden ve istediklerinden çok daha fazlasını yapabildiği için sevinçliydi. Dünya yaratılmadan önce çok büyük bir kararın verilmiş olduğunu bilerek kesin bir şekilde konuştu. Kutsal Ruh'un sınırsız gücüyle desteklenen gerçeğin, kötülüğün güçlerine karşı zafer kazanacağını ve kanlı sancağın takipçileri üzerinde dalgalanacağını biliyordu. Kendisine güvenen öğrencilerinin yaşamının da dünyada kabul edilmese de göklerde kabul edilerek tıpkı kendi yaşamı gibi zaferlerle dolu olacağını biliyordu. SO 673.3

İsa, şöyle dedi: “Bunları size, bende esenliğiniz olsun diye söyledim. Dünyada sıkıntınız olacak; fakat cesur olun ben dünyayı yendim!”58İsa asla karşılaştığı zorluklarda cesaretini yitirmedi ve O'na iman edenler de aynı şekilde dayanıklı olmalıdırlar. Onun yaşadığı gibi yaşamalı, çalıştığı gibi çalışmalıdırlar; çünkü O'na Kurtarıcıları olarak iman ederler. Cesaretli, sabırlı ve azimli olmalıdırlar. Üzerlerine düşen görevi yerine getirirken zorluklarla karşılaşsalar bile İsa'nın lütfü onlara dayanma gücü verecektir. Cesaretlerini yitirmeyecekler; bilakis bu zorlukların üstesinden geleceklerdir. Hiçbir şeyden ümitlerini kesmeyeceklerdir; buna karşın her şeyi de umut etmeyeceklerdir. İsa sonsuz sevgisinin altın zinciri ile onları Allah'a bağlamıştır. İsa, tüm güçlerin kaynağından çıkan evrenin en büyük etkisinin onların olmasını amaçlar. Kötülüğün güçlerine karşı savaşabilmeleri ve tıpkı İsa gibi galip gelebilmeleri için; ne dünyanın, ne ölümün ne de cehennemin, üzerinde hüküm sürebildiği bir güce sahip olmalıdırlar. SO 674.1

İsa, yeryüzündeki imanlı topluluğunun, gökyüzünün yasasını ve ilahi uyumunu temsil etmesini ister. Böylece çocukları aracılığıyla yüceltilir. Dürüstlüğün Güneşi onların aracılığıyla yeryüzünün hiç sönmeyen ışınlarıyla parlayacaktır. İsa, kurtarmak için kendi canını feda ettiği halkının, kendisini yüceltebilmesi için onlara bir çok imkanlar ve nimetler sunmuştur. İsa'nın dürüstlüğüne sahip olan imanlılar, O'nun sevgisinin ve lütfunun zenginliklerinin içinde bulunduğu bir hazinedir. İsa, önünde tamamen arınmış ve mükemmel olan halkına bakarken, alçaltılmasının ve görkeminin tamamlanması için verdiği muhteşem bedeli ve tüm görkemlerin kendisinden kaynaklandığı bir merkez noktası olduğunu görür. SO 674.2

Kurtarıcı, öğrencilerini umutlandıran ve onlara cesaret veren sözler söyledikten sonra yüreğindeki acıyla gözlerini göğe dikip dua etti: “Bab?, saat geldi. Oğlunu yücelt ki, Oğul da seni yüceltsin. Çünkü sen O'na tüm insanlık üzerinde yetki verdin. Öyle ki, ona verdiklerinin hepsine sonsuz yaşam versin. Sonsuz yaşam, tek gerçek Allah olan Seni ve İsa Mesih'i tanımalarıdır.”59 SO 674.3

İsa, kendisine verilen görevi tamamlamıştı. Yeryüzünde Allahı yüceltmişti. Baha'nın adını açıklamıştı. İnsanların arasında kendisinin çalışmalarını devam ettirecek olan kimseleri bir araya getirmişti; ve Isa şöyle dedi: “Ben onlarda yüceltildim. Ben artık dünyada değilim, ama onlar dünyadalar. Ben sana geliyorum. Kutsal Baba, onları bana verdiğin kendi adınla koru ki, bizim gibi olsunlar.” “Yalnız onlar için değil; onların sözüyle bana iman edenler için de istekte bulunuyorum. Hepsi bir olsunlar. Baba, senin bende, benim sende olduğum gibi onlarda bizde olsunlar. Dünya da beni senin gönderdiğine iman etsin. Ben onlarda sen de bende olmak üzere tam bir birlik içinde olsunlar ki, dünya beni senin gönderdiğini, beni sevdiğin gibi onları da sevdiğim anlasın.”60İsa bu sözlerle, ilahi yetkisiyle seçilmiş halkını Allah'ın kollarına teslim eder. Kutsanmış bir Başrahip olarak halkını korumak için elçilik eder. Sadık bir Çoban olarak sürüsünü Yüce Allah'ın himayesi altında toplar. Şeytan'a karşı son kez savaşacaktır. SO 675.1

Bu bölüm Yuhanna 13:31-38 ve 14:17'ye dayanmaktadır. SO 675.2