Sevgi öğretmeni
69. Zeytin Dağı'nda
İsa'nın, hahamlara ve liderlere, “Bakın eviniz ıssız bırakılacak!”1delmesi onların korkuya kapılmalarına sebep oldu. İsa'nın, bu sözleriyle ne demek istediğini düşünmeye başladılar. Görünmeyen bir tehlike onları tehdit ediyor gibiydi. Ulusun yüceliğini işaret eden o görkemli tapınak çok yakında yıkılacak ve bir harabeye mi dönecekti? Öğrenciler de yaklaşan felaketin farkındaydılar ve İsa'nın daha kesin açıklamalar yapmasını beklediler. İsa tapınaktan çıkıp giderken, öğrencileri tapınağı göstermek için O'nun yanına geldiler. Tapınağın taşları saf mermerden yapılmıştı. Bazıları son derece büyüktü ve bembeyaz renkleriyle muhteşem bir görüntü oluşturuyordu. Duvarın bir bölümü Nebukadnessar'ın ordusunun akınına dayanmıştı. Mükemmel yapısı ile öylesine sağlam bir görüntüsü vardı ki, sanki tek bir taştan inşa edilmiş gibiydi. Öğrenciler, bu sağlam taşların nasıl yıkılabileceğini anlayamadılar. SO 621.1
İsa, tapınağın muhteşem görüntüsüne baktığında neler düşünmüştü? Şüphesiz önünde çok güzel bir manzara vardı; fakat üzgün bir şekilde şöyle dedi: “Binalar gerçekten de muhteşem. Siz bu duvarların yıkılmayacağını sanıyorsunuz; fakat benim sözlerimi dinleyin: 'Burada taş taş üstünde kalmayacak; hepsi yıkılacak!'” SO 621.2
İsa'nın sözlerini büyük bir kalabalık dinledi; fakat İsa, Zeytin Dağı'nda tapınağın karşısında otururken Petrus, Yakup, Yuhanna ve Andreya özel olarak kendisine şunu sordular: “Söyle bize bu dediklerin ne zaman olacak? Bütün bunların gerçekleşmek üzere olduğunu gösteren belirti ne olacak?” İsa, tapınağın yıkılması ile yargı günü hakkında ayrı ayrı açıklama yapmadı; bu olayı birlikte anlattı. Gelecekte gerçekleşecek olayları daha şimdiden öğrencilerine anlatmış olsay- dı, öğrenciler buna dayanamazlardı. Onların üzülmemeleri ve korkuya kapılmamaları için bu iki olayı birlikte anlattı ve bu konu üzerinde düşünerek ne demek istediğini kendilerinin anlamalarını istedi. İsa, Kudüs'ün yıkılışından söz ettiğinde ilahi sözleriyle, Rab'bin, kötülüklerinden dolayı dünyayı cezalandıracağı; dünyanın, döktüğü kanı açıkça göstereceği ve öldürdüğü kurbanını artık gizleyemeyeceği o büyük hesap gününü işaret etti. İsa bu sözleri sadece öğrenciler için değil; bu dünyanın tarihindeki son olayları yaşayanlar için söylemişti. SO 621.3
İsa, öğrencilere dönerek şöyle dedi: “Sakın kimse sizi saptırmasın. Birçokları 'ben O'yum' diyerek benim adımla size gelecekler ve birçok kişiyi saptıracaklar.”2“Mucizeler gerçekleştirdiklerini iddia eden ve Yahudi ulusunun kurtuluş zamanının geldiğini söyleyen birçok sahte Mesih türeyecek. Onlar birçok kimseyi saptıracaklar.” İsa'nın sözleri gerçekleşti. Ölümü ve Kudüs'ün işgal edilmesi arasındaki süre içinde birçok sahte mesih türedi. Fakat bu uyarı aynı zamanda günümüz insanı için de verildi. Kudüs'ün yıkılışından önceki aldatmacalar çağlar boyunca devam etmiştir ve günümüzde hala devam etmektedir. SO 622.1
“Savaş gürültüleri ve haberleri duyunca korkmayın. Bunların olması gerekiyor; fakat bu daha son değildir.”3Kudüs'ün yıkılışından önce insanlar sürekli birbirlerinden üstün olmaya çalıştılar. Hükümdarlar öldürüldü. Tahta geçeceği düşünülen kimseler hep öldürüldüler. Savaşlar ve savaş söylentileri vardı. İsa şöyle dedi: “Tüm bunların olması gerekiyor; fakat bu daha son (Yahudi ulusunun sonu) değildir. Çünkü ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak. Depremler ve kıtlıklar olacak. Bunlar büyük acıların başlangıcıdır.”4 SO 622.2
İsa, “Yahudi liderler bu belirtileri gördüklerinde O'nun kutsal halkından olan kimselere zulmettikleri için bunun Allah tarafından verilen bir ceza olduğunu ve bu belirtilerin Mesih'in gelişini işaret ettiğini söyleyeceklerdir” dedi. Sakın buna kanmayın. Bunlar Allah'ın yargısının başlangıcıdır. Yahudiler günahın içinde kaybolmuş olduklarının farkında oldukları halde İsa'nın onları doğru yola getirmek için yaptığı çağrıyı reddetmişlerdi. Kendilerinin tutsaklıktan kurtuluşu olarak gördükleri belirtiler, aslında onların mahvoluşlarının belirtileriydi. SO 622.3
“O zaman sizi sıkıntıya sokacaklar ve öldürecekler. Adımdan ötürü tüm uluslar sizden nefret edecek. O zaman birçok kişi imandan sapacak. Birbirlerini ele verecek ve birbirlerinden nefret edecekler.”5Anne ve babalar, kendi çocuklarını; çocuklar da kendi anne ve babalarını ele verdiler. Birçok kimse kendi arkadaşlarını bile Yüksel Kurul'a teslim etti. Zulmedenler Yakup'u, Sefanya'yı ve İsa'nın yolundan giden diğer kimseleri öldürerek amaçlarına ulaştılar. SO 623.1
Allah, kendisine hizmet eden imanlı kullarıyla Yahudi ulusuna son bir kez günahtan dönme fırsatı verdi. Allah, onların tutuklanmalarında, çektikleri büyük acılarda ve hapsedilmelerinde tanıkları aracılığıyla kendisini açıkça gösterdi. Buna karşın yargıçlar onları ölüm cezasına çarptırdılar. Dünya o dürüst insanlara layık değildi. Yahudiler onları öldürmekle kalmayıp Tanrı'nın Oğlu'nu da çarmıha gerdiler. Aynı zulüm ve haksızlıklara günümüzde de devam edilecektir. Dini otoriteler özgürlüğü kısıtlayıcı yasalar çıkaracaklardır. Sadece Allah'a ait olan hakkı kendilerinde göreceklerdir. Sadece Allah'ın kontrolü altında olması gereken vicdanı zorlayabileceklerini sanacaklardır. Buna şimdiden başlamışlardır. Bunu uygulamak isteyeceklerdir; fakat Allah buyruklarına uyan sadık halkının adına buna müdahale edecektir. Zulmün uygulandığı her olaya tanık olanlar, ya İsa'dan yana ya da İsa'ya karşı olmak için karar alacaklardır. Haksız yere zulüm görenlere sevgi ve şefkat duyanlar İsa'nın tarafında olacaklardır. Diğerleri ise O'na karşı olacaklardır; çünkü gerçeğin prensipleri onların kötü amaçlarına ulaşmalarını engelleyecektir. Birçok kimse bir zamanlar korudukları imanlarından dönerler. Kendi durumlarını güvenceye almak için zor durumlarda imandan dönenler sahte tanıklar olacaklar ve imanlı kardeşlerine ihanet edeceklerdir. İsa, ışığı reddedenlerin zalim davranışlarına karşı bizi uyarmıştır. SO 623.2
İsa, Kudüs'ün başına gelecek felaketin belirtilerini öğrencilerine açıkladı ve bu felaketten nasıl kurtulmaları gerektiğini onlara anlattı. “Kudüs'ün ordular tarafından kuşatıldığını görünce bilin ki, kentin yıkılacağı zaman yaklaşmıştır. O zaman Yahudiye'de olanlar dağlara kaçsın. Kentte olanlar dışarı çıksın. Tarlada olanlar da kente girmesin. Çünkü o günler yazılmış olanların tümünün gerçekleşeceği ceza gün- leridir.”6Bu uyarı kırk yıl sonra Kudüs'ün yıkılışını işaret ediyordu. İsa'nın yolundan gidenler bu uyarıyı dinlediler ve onlardan hiçbiri yok olmadı. SO 623.3
İsa sözlerine şöyle devam etti: “Dua edin ki kaçışınız kışa ya da Sebt gününe rastlamasın.”7Sebt'in yaratıcısı olan Kişi, onu asla ortadan kaldırmadı; tersine çarmıha kadar ona uydu. Sebt gününe O'nun ölümünden sonra da uyuldu. Sebt, O'nun ölümünden kırk yıl sonra bile hala kutsallığını koruyacaktı. Öğrencileri kaçışlarının Sebt gününe rastlamaması için kırk yıl boyunca dua edeceklerdi. SO 624.1
İsa, Kudüs'ün yıkılışından, bu dünyanın tarihindeki zincirin son halkası olan büyük güne - Tanrı'nın Oğlu'nun tüm görkemi ve yüceliği ile geleceği güne kadar meydana gelecek olayları öğrencilerine hızlı bir şekilde anlattı. İsa, bu iki olay arasındaki karanlık yüzyıllar boyunca takipçilerinin göz yaşı dökeceklerini, büyük acılar çekeceklerini ve suçsuz yere öldürüleceklerini açıkça gördü. “Çünkü o günlerde öyle korkunç bir sıkıntı olacak ki, dünyanın başlangıcından beri öylesi olmamış, bundan sonra da olmayacaktır. O günler kısaltılmamış olsaydı, hiç kimse kurtarılamazdı; fakat seçilmiş olanlar uğruna o günler kısaltılacak.”8Bin yıldan fazla bir süre boyunca İsa'nın yolundan gidenlerin başına dünyanın daha önce tanık olmadığı ölçüde büyük felaket-ler gelecekti. O'nun izinden giden milyonlarca imanlı kişi öldürülecekti. Allah, halkını korumak için yardım elini uzatmasaydı, onların hepsi de yok olup gidecekti. “Fakat seçilmiş olanlar uğruna o günler kısaltılacaktır.” SO 624.2
Rab, şu sözleriyle ikinci gelişini işaret ediyor: “Eğer o zaman biri size: 'Mesih işte burada ya da işte şurada' derse ona inanmayın. Çünkü sahte mesihler ve sahte peygamberler türeyecek; onlar mucizeler ve harikalar yaratacaklar. Öyle ki ellerinden gelse seçilmiş olanları saptıracaklar. Ama siz dikkatli olun. İşte size her şeyi önceden söylüyorum. Bunun için size 'İşte Mesih çölde' derlerse gitmeyin. 'Bakın iç odalarda' derlerse inanmayın. Çünkü İnsanoğlu'nun gelişi doğudan çıkıp batıya kadar her taraftan görülen şimşek gibi olacaktır.”9Kudüs'ün yıkılışının belirtilerinden biri olarak İsa şöyle demişti: “Birçok sahte peygamber türeyecek ve birçoklarını saptıracaklar.”10Birçok sahte peygamber türedi, halkı kandırarak çöle yönelttiler. Mucizevi güce sahip olduklarını iddia eden büyücüler ve sihirbazlar halkı peşlerinden ıssız dağlık alanlara sürüklediler. Fakat bu peygamberlik son günler için de bildirilmişti. Bu belirti ikinci gelişin işareti olarak veriliyor. O'nun öğrencilerini kandırmak için şimdi bile sahte peygamberler ve büyücüler çeşitli belirtiler ve mucizeler gösteriyorlar. Şu haykırışı bugün bile duymuyor muyuz?: “Bakın işte Mesih çölde!”11Mesih i bulmak umuduyla binlerce kişi çöle akın etmedi mı? insanlar, ölen kişilerin ruhlarıyla iletişim kurduklarını iddia ettikleri toplantılarda şunu haykırmadılar mı?: “Bakın! İşte O, şimdi iç odalarda.”12Ruhçulu- ğun asıl iddiası da budur. Fakat İsa, bu konuda ne söylemiştir? “Onlara inanmayın! Çünkü İnsanoğlu'nun gelişi doğudan çıkıp batıya kadar her taraftan görülen şimşek gibi olacaktır. SO 624.3
Kurtarıcı, gelişinin belirtilerini veriyor ve ayrıca bu ilk belirtilerin ne zaman ortaya çıkacağını bildiriyor. “O günlerde o sıkıntıdan sonra güneş kararacak, ay ışığını vermez olacak, yıldızlar gökten düşecek ve göksel güçler sarsılacak.”13O zaman İnsanoğlu'nun bulutlar içinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler. İnsanoğlu o zaman meleklerini gönderecek. Onlar seçtiklerini yeryüzünün bir ucundan öbür ucuna kadar dört yelden alıp bir araya toplayacak. SO 625.1
İsa, papalığın büyük zulmünün sonunda güneşin kararacağını, ayın artık ışığını vermeyeceğini ve ardından yıldızların gökten düşeceğini söyledi ve şöyle ekledi: “İncir ağacından ders alın. Dalları filizlenip yapraklarını sürünce, yaz mevsiminin yakın olduğunu anlarsınız. Aynı şekilde bu olayların gerçekleştiğini gördüğünüzde, bilin ki İnsanoğlu yakındır, kapıdadır.”14 SO 625.2
Mesih, gelişinin belirtilerini vermiştir. O'nun çok yakında, kapıda olduğunu bileceğimizi bildirir. Bu belirtileri görenler hakkında şöyle der: “Bütün bunlar olmadan bu kuşak ortadan kalkmayacak.”15Bu belirtiler ortaya çıkmıştır. Şu an Rab'bin gelişinin çok yakında gerçek- leşeceğini biliyoruz. İsa şöyle dedi: “Gök ve yer ortadan kalkacak; fakat benim sözlerim asla ortadan kalkmayacak.”16 SO 625.3
Mesih bulutlar içinde görkemli bir şekilde gelecektir. Parıldayan bir melekler topluluğu O'na eşlik edecektir. O, ölüleri diriltmek ve yaşayan kutsalları görkemden görkeme taşımak için gelecektir. O'nu seven ve buyruklarını yerine getirenleri onurlandırmak ve beraberinde götürmek için gelecektir. İsa, onlar, ve verdiği vaadi unutmamıştır. Allah'ın kutsal ailesi bir araya gelecektir. Ölülerimize baktığımızda borazanın çalacağı sabahı - “ölülerin çürümez olarak dirilecekleri sabahı düşünebiliriz.”17Kısa bir süre sonra Kral'ı tüm görkemiyle göreceğiz. O, bizim göz yaşlarımızı silecek ve bizi “kendi yüce huzuruna büyük sevinç içinde lekesiz olarak çıkaracak.”18Bu yüzden gelişinin belirtilerim verdiğinde İsa şöyle dedi: “Bu olaylar gerçekleşmeye başlayınca doğrulun ve başlarınızı kaldırın. Çünkü kurtuluşunuz yakın demektir.”19 SO 626.1
Fakat Mesih, geleceği günü ve saati belirtmemiştir. İkinci gelişinin gününü ve saatini kendisinin bildiremeyeceğini öğrencilerine açıkça belirtmiştir. Eğer bunu söyleyebilecek durumda olsaydı, kendisinin bunu bildirmesi için, öğrencilerini sürekli bir bekleyiş içinde olmaya yöneltmezdi. Rab'bin ikinci gelişinin gününü ve saatini bildiğin. iddia edenler vardır. Onlar gelecekle ilgili çok kesin konuşurlar; fakat Isa, bu gibi kimseleri daha önceden uyarmıştır. Mesih'in ikinci geliş zamanını tam olarak yalnızca Allah bilir. SO 626.2
İsa, ikinci gelişindeki dünyanın durumunu işaret ederek sözlerine devam etti: “Nuh'un günlerinde nasıl olduysa, İnsanoğlu'nun gelişinde de öyle olacak. Nuh'un gemiye bindiği güne dek, tufandan önceki günlerde insanlar yiyip içiyor, evlenip evlendiriliyorlardı. Tufan gelip hepsini silip süpürünceye dek başlarına geleceklerden habersizdiler. İnsanoğlu'nun gelişi de böyle olacak.”20İsa burada herkesin kendisini bu güne hazırlaması için yüzyıllık ya da bin yıllık geçici bir süreden söz etmiyor. İnsanoğlu'nun gelişinde dünyanın durumunun tıpkı Nuh'un günündeki gibi olacağını bildiriyor. SO 626.3
Nuh'un zamanında dünyanın durumu nasıldı? “Rab baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükte.”21Yeryüzünde yaşayanlar O'nun kutsal isteğini yerine getirmeyi reddederek Allah'tan uzaklaştılar. Kutsal olmayan kendi sapkın düşüncelerine göre hareket ettiler. Kendi kötülükleri yüzünden yok olup gittiler. Günümüzde de dünya yine aynı yolu izlemektedir. O zamandan beri göze çarpan bir gelişme göstermemiştir. Allah'ın yasasını hiçe sayanlar dünyayı kötülüklerle doldurmaktadırlar. Onların bahisleri, at yarışları, kumarları, israfları, ahlâksızlıkları ve ölçüsüz tutkuları dünyadaki dürüstlüğü yok etmektedir. SO 627.1
Kudüs'ün yıkılışını bildiren peygamberlikte İsa şöyle dedi: “Kötülüklerin çoğalmasından dolayı birçoklarının sevgisi soğuyacak. Fakat sonuna kadar dayanan kurtulacaktır. Göksel Egemenliğin bu müjdesi tüm uluslara tanıklık etmek üzere tüm dünyaya duyurulacak ve son, o zaman gelecektir.”22Bu peygamberlik gerçekleşecektir. O günkü kötülük bugünkü nesil tarafından aynı şekilde sürdürülmektedir. Bu, Müjde'nin duyurulmasıyla ile ilgili peygamberlik ile de böyledir. Kudüs'ün yıkılışından önce Pavlus Kutsal Ruh'un esinlemesiyle Müjde'nin “gök altındaki tüm yaratılışa duyurulacağım” bildirdi.23Müjde şimdi, “insanoğlu'nun” gelişinden önce “her ulusa, her kavme, her dile ve her halka” iletilmelidir.24“Tanrı, dünyayı atadığı Kişi aracılığıyla yargılayacağı günü saptamıştır.”25İsa bize o günün ne zaman geleceğini bildirir. Tüm dünyanın iman edeceğini bildirmez; fakat “Göksel Egemenliğin bu müjdesinin tüm uluslara bir tanıklık olmak üzere bütün dünyada duyurulacağını ve sonun o zaman geleceğini”26bildirir. Müjdeyi dünyaya duyurarak Rab'bimizin dönüşünü çabuklaştırmak bizim elimizdedir. “Rab'bin gününü bekleyip o günün gelişini çabuklaştırarak kutsallık içinde yaşamalı ve Tanrı yolunu izlemelisiniz.”27İsa'nın topluluğu, Rab'bin buyurduğu görevi yerine getirseydi, bundan önce tüm dünya uyarılırdı ve Rab İsa, dünyamıza güç ve görkem içinde gelirdi. SO 627.2
Gelişinin belirtilerini verdikten sonra İsa şöyle dedi: “Tüm bunların gerçekleştiğini gördüğünüzde Allah'ın Egemenliğinin yakın olduğunu bilin.”28Allah insamları her zaman yaklaşan felaketlere karşı, uyarmıştır O'nun mesajını imanla kabul eden ve buyruklarını uyanlar O'na itaat etmeyen ve uyanların, dinlemeyenlerin başlarına gelen bu felaketlerden kurtulmuşladır. Rab Nuh'a Bütün ailenle birlikte gemiye bin dedi, Çünkü bu kuşak içinde yalnız seni doğru buldum. Nuh itaat etti ve kurtuldu. Lut'a şu mesaj geldi: “Hemen buradan uzaklaş; çünkü Rab bu kenti yok etmek üzere.”29Lut, gökyüzü elçilerine sığındı ve kurtuldu. Aynı şekilde İsa'nın öğrencilerine de Kudüs'ün yıkılışıyla ilgili uyarı verilmişti. Yaklaşan felaketin belirtilerini görenler şehirden uzaklaştılar ve kurtuldular. Bizlere İsa'nın ikinci gelişinin ve dünyanın üzerine gelecek olan felaketin belirtileri veriliyor. Bu uyarıyı dikkate alanlar kurtulacaklardır. SO 628.1
O'nun geliş zamanını tam olarak bilmediğimiz için dikkatli olmamız buyruluyor. “Efendileri geldiğinde uyanık bulunan kölelere ne mutlu!”30Rab'bin gelişini dikkatle bekleyenlerin bu bekleyişleri boş yere değildir. İsa'nın gelişinin beklentisi insanların Allah'tan ve O'nun günaha karşı vereceği yargıdan korkmalarını sağlayacaktır. O'nun lütuflarını reddetmenin ne kadar büyük bir günah olduğunu onlara gösterecektir. Rab'bin gelişini bekleyenler gerçeğe bağlı kalarak ruhlarını arındırırlar. Rab'bin gelişini özlemle bekleyerek O'na hizmet etmek için birlikte çalışırlar. Rab'bin gelişinin yaklaştığını bildiklerinden dolayı insanlığın kurtuluşunu sağlamak için gökyüzü elçileriyle birlikte çalışırlar. Onlar Rab'bin ev halkına yemek paylarını vaktinde veren sadık hizmetkarlardır. Onlar özellikle şimdi uygulanabilir olan gerçeği bildirmektedirler. Hanok, Nuh, İbrahim ve Musa'nın kendi zamanlarında gerçeği bildirdikleri gibi, İsa'nın öğrencileri de kendi nesillerine önemli uyarıları bildireceklerdir. SO 628.2
İsa başka bir örnek daha verir: “Kötü uşak kendi kendine 'efendim gecikiyor derse ve kadın erkek diğer hizmetkarları dövmeye, yiyip içip sarhoş olmaya başlarsa, efendisi onun hiç beklemediği bir anda ve beklemediği bir saatte gelecek,“31 SO 628.3
Kötü uşak “efendim gecikiyor” der; fakat İsa'nın gelmeyeceğini söylemez. O'nun ikinci kez geleceği düşüncesini göz ardı etmez; fakat hareketleri ve sözleriyle Rab'bin gelişinin geciktiğini bildirir. Rab'bin yakında geleceğine diğer insanların da inanmamasını sağlamaya çalışır. Başkalarının da Rab'bin gelişinin geciktiğini düşünmesine neden olur. Onların gözleri dünyasal değerlerden ve zevklerden başka hiçbir şey görmez. Dünyasal hırslar onların düşüncelerini esir alırlar. Kötü uşak sarhoşlarla birlikte yiyip içmeye başlar ve kendini tamamen dünyasal zevklere kaptırır. Diğer uşakları öldürmeye başlar. Efendisine bağlı olan uşakları suçlar ve onlara zulmeder. Dünyasal arzular ve hırslar onu artık tamamen kontrol altına almıştır. Korkunç bir sona doğru sürüklenmektedir. Dünyasal tutkuları onu tuzağa düşürmüştür. Efendisi onun hiç beklemediği bir anda ve beklemediği bir saatte gelecek, onu şiddetle cezalandıracak ve onu imansızlarla bir tutacaktır.” SO 629.1
“Bunları yerine getir, tövbe et! Eğer uyanmazsan, ben hırsız gibi geleceğim. Sen hangi saatte geleceğimi hiç bilemeyeceksin.”32Mesih'in gelişi sahte öğretmenleri şaşırtacaktır. Onlar “esenlik ve güvenlikten” söz ederler. Kudüs'ün yıkılışından önceki hahamlar ve din bilginleri gibi onlar da kilisenin, dünyasal refaha ve görkeme kavuşmasını arzularlar. Çağların belirtilerinin bunu önceden gösterdiğini söylerler. Fakat bu konuda Kutsal Kitap ne der? “Ani bir yıkıma uğrayacaklar ve kaçamayacaklar.”33Yeryüzünde yaşayan herkesin üzerine Allah'ın günü ansızın gelecektir. SO 629.2
Kötülük ve inançsızlıkla dolu olan dünya adeta geçici bir güvenlik içinde uyumaktadır. İnsanlar, Rab'bin gelişini göz ardı etmektedirler. Kendilerine yapılan uyarılara gülüp geçerek, “Her şey yaratılışın başlangıcında olduğu gibi duruyor” diyerek alay etmektedirler. “Yarın da tıpkı bugün gibi, hatta bugünden daha bereketli olacak”34demektedirler. Gittikçe daha da fazla zevk düşkünü haline gelmektedirler. Fakat İsa şöyle der: “İşte bir hırsız gibi geliyorum!”35Dünya alaycı bir şekilde “Rab'bin gelişi ile ilgili vaat ne oldu?”36diye sorduğunda belirtiler gerçekleşecektir. Onlar “esenlik ve güvenlik” diye haykırırken ansızın yıkıma uğrayacaklardır. İnsanlar gerçekle alay edip onu reddettiklerinde ,ş yaşamında ahlâktan uzaklaşıp sadece para hırsına yöneldiklerinde ve öğrenciler her şeyi öğrenmeyi heves ettikleri halde Kutsal Kitap a ilgi göstermediklerinde, İsa ansızın gelecektir. SO 629.3
Dünyada her konuda aşırılığa gidilmektedir. Çağların gösterdiği belirtiler, felaketin yaklaştığını işaret etmektedir. Meydana gelecek felaketlerin belirtileri önceden görülmektedir. Allah'ın Ruh'u dünyadan çekilmekte, deniz ve karadan gelen felaketler birbirini izlemektedir. Bunlar fırtınalar, depremler, yangınlar, seller ve dünyada uygulanan şiddet olaylarıdır. Gelecekte ne olacağını kim bilebilir? Yeryüzünde- neresi güvenlidir? Yeryüzünde hiçbir yer başka bir yerden daha güvenli değildir, insanlar sürekli kendi seçtikleri yolda yürümek istemektedirler. Liderlerinin hareketlerini gözler ve onlara uyarlar. Fakat diğer yandan Rab'bimizin gelişi için çalışan, bunu bekleyen ve gözlem-leyenler de vardır. Bu grubun dışındakiler ise, ilk büyük sapkınlığın izlerine kendilerini kaptırırlar. Çok az kimse çekinmemiz gereken bir cehennem ve kazanmamız gereken bir cennet olduğuna kalpten inanır Kriz yavaş yavaş üzerimize doğru gelmektedir. Güneş tüm parlaklığıyla gökyüzünde Allah'ın görkemini gösterir. İnsanlar halâ yeme içme ve dünyasal zevkler peşindedirler. Tüccarlar alıp satmaktadırlar insanlar en yüksek konuma kendilerinin sahip olabilmesi uğruna bir-birlerine zulmetmektedirler. Zevk düşkünleri; tiyatroları, at yarışlarının düzenlendiği hipodromları ve kumarhaneleri doldurmaktadırlar, insanlık zevk peşinde koşarken sınanma süresi yavaş yavaş sona ermektedir. Bu süre sona ermeden önce alınması gereken kararlar çok önemlidir. Şeytan, bu sürenin kısa olduğunu bilir. Şeytan, bu süre sona erinceye ve lütuf kapısı sonsuza dek kapanıncaya kadar insanları kandırmak için tüm gücüyle uğraşır. SO 630.1
Rab, asırlar önce Zeytin Dağ'ı üzerindeyken bizi uyarmıştır: “Kendinize dikkat edin! Yürekleriniz sefahat, sarhoşluk ve bu yaşamın kaygılarıyla ağırlaşmasın. O gün, üzerinize bir tuzak gibi aniden inmesin. Çünkü o gün bütün yeryüzünde yaşayan herkesin üzerine gelecektir. Her an uyanık durun. Gerçekleşmek üzere olan bu olaylardan kurtulabilmek ve İnsanoğlu'nun önünde durabilmek için dua edin “37 SO 630.2
Bu bölüm Matta 24; Markos 13; Luka 21:5-38'e dayanmaktadır. SO 630.3