Elçilerin İşleri
25—Selaniklilere Mektuplar
[Bu bölüm, Selaniklilere Mektuplar’a dayanmaktadır.]
Pavlus’un Korint’te kaldığı sırada Silas ile Timoteos’un Makedonya’dan gelişleri elçiyi çok sevindirdi. Ona, müjde habercilerinin Selanik’e yaptığı ilk ziyaret sırasında gerçeği kabul edenlerin ‘imanına ve sevgisine’ ilişkin ‘güzel haberler’ getirdiler. 1 Pavlus’un kalbi, denemelerin ve düşmanlıkların ortasında Allah’a sadık kalan bu imanlılar için sempatiyle doldu. Onları bizzat ziyaret etmeyi arzuluyordu, fakat bu o zaman için mümkün olmadığından onlara yazdı. EI 221.1
Selanik’teki kiliseye yazılan bu mektupta elçi, imanlarındaki artışa dair sevindirici haber için Allah’a şükranlarını ifade etmektedir. “Kardeşler,” diye yazdı, “bütün çile ve sıkıntılarımız arasında, imanınızdan ötürü sizinle teselli bulduk. Çünkü siz Rab’be bağlı kalırsanız, biz asıl o zaman yaşarız. Tanrımız’ın önünde sizden ötürü büyük sevinç duymaktayız. Buna karşılık Tanrımız’a sizin için yeterince nasıl şükredebiliriz? Sizinle yüz yüze görüşmek, iman konusundaki eksiklerinizi tamamlamak için gece gündüz var gücümüzle dua ediyoruz.” 2 EI 221.2
“Dualarımızda sizleri anıyor, her zaman hepiniz için Tanrı’ya şükrediyoruz. İmanın ürünü olan etkinliğinizi, sevgiye dayanan emeğinizi ve Rabbimiz İsa Mesih’e bağladığınız umuttan kaynaklanan dayanıklılığınızı Babamız Tanrı’nın önünde durmadan anıyoruz.” 3 EI 222.1
Selanikteki imanlıların çoğu “yaşayan gerçek Tanrı’ya kulluk etmek... üzere putlardan” dönmüşlerdi. Tanrı sözünü “büyük sıkıntılara karşın” kabul etmişlerdi ve kalpleri “Kutsal Ruh’un verdiği sevinçle” doluydu. Elçi, Rabb’i izlemekteki sadakatleriyle “Makedonya ve Ahaya’daki bütün imanlılara örnek” olduklarını beyan etti. Bu övgü sözleri hak edilmemiş değildi; şöyle yazıyordu: “Rab’bin sözü sizden yayıldı. Tanrı’ya imanınızın haberi yalnız Makedonya ve Ahaya’ya değil, her yere ulaştı.” 4 EI 222.2
Selanikli imanlılar gerçek müjdecilerdi. Kalpleri, kendilerini “gelecek gaza[bın]” 5 korkusundan kurtaran Kurtarıcıları için gayretle yanıp tutuşuyordu. Mesih’in lütfuyla hayatlarında muhteşem bir dönüşüm meydana gelmişti, ve onlar aracılığıyla konuşulan Rabb’in sözüne büyük bir güç eşlik ediyordu. Sunulan gerçekler aracılığıyla kalpler kazanılıyor, imanlıların arasına yeni canlar katılıyordu. EI 222.3
Pavlus bu ilk mektupta, Selanikliler arasındaki çalışma şeklinden bahsetti. Aldatmaca veya hile yoluyla mühtediler kazanmaya çalışmadığını beyan etti. “Tanrı tarafından Müjde’yi emanet almaya layık görüldüğümüz için, insanları değil, yüreklerimizi sınayan Tanrı’yı hoşnut edecek biçimde konuşuyoruz. Bildiğiniz gibi, hiçbir zaman pohpohlayıcı sözlerle ya da açgözlülüğü örten bir maskeyle gelmedik. Tanrı buna tanıktır. İnsanlardan -ne sizden ne başkalarından- gelecek övgünün peşinde de değildik. Mesih’in elçileri olarak size ağırlığımızı hissettirebilirdik. Ama çocuklarını bağrına basan bir anne gibi size şefkatle davrandık. Sizlere öylesine gönülden bağlanmıştık ki, sizinle yalnız Tanrı’nın Müjdesi’ni değil, kendi canlarımızı da paylaşmaya razıydık. Çünkü sizi o denli çok sevdik!” 6 EI 222.4
Elçi şöyle devam ediyordu: “İman eden sizlere karşı dav-ranışımızın ne denli kutsal, adil, kusursuz olduğuna siz tanıksınız; Tanrı da buna tanıktır. Bildiğiniz gibi, bir baba çocuklarına nasıl davranırsa, her birinize öyle davrandık. Sizi yüreklendirdik, teselli ettik; sizleri egemenliğine ve yüceliğine çağıran Tanrı’ya yaraşır biçimde yaşamaya özendirdik.” 7 EI 223.1
“Tanrı’ya sürekli şükretmemiz için bir neden daha var: Tanrı sözünü bizden duyup kabul ettiğiniz zaman bunu insan sözü olarak değil, gerçekte olduğu gibi, Tanrı sözü olarak benimsediniz. Siz imanlılarda etkin olan da bu sözdür.” 8 “ Umudumuz, sevincimiz kimdir? Rabbimiz İsa geldiğinde O’nun önünde övüneceğimiz zafer tacı nedir? Siz değil misiniz? Evet, övüncümüz ve sevincimiz sizsiniz.” 9 EI 223.2
Selanikli imanlılara yazdığı ilk mektubunda, Pavlus onları ölülerin gerçek durumuna ilişkin olarak eğitmeye çalıştı. Ölenlerin uykuda olduğunu söyledi - bir tür bilinçsizlik halindeydiler: “Ey kardeşler, ümidi olmayan diğer insanlar gibi kederlenmeyesiniz diye, uyuyanlar hakkında cahil olmanızı istemem. Çünkü İsa’nın öldüğüne ve dirildiğine iman ediyorsak, böylece de Allah, İsa’da uyuyanları O’nunla birlikte geri getirecektir. Çünkü Rab’bin kendisi, bir emir çağrısıyla, baş meleğin sesiyle ve Allah’ın borusuyla gökten inecek ve önce Mesih’te ölen ölüler dirilecekler; ondan sonra biz yaşamakta olanlar, kalmış olanlar, Rab’bi havada karşılamak üzere onlarla birlikte bulutlarda alınıp götürüleceğiz; ve böylece daima Rab’le birlikte olacağız.” 10 EI 223.3
Selanikliler, Mesih’in yaşamakta olan imanlıları değiştirmek ve onları kendisiyle birlikte götürmek üzere gelmekte olduğu fikrini hevesle kabul etmişlerdi. Ölerek Rableri’nin gelişinde almayı umdukları bereketi kaybetmemeleri için, dostlarının canlarını dikkatle korumuşlardı. Fakat sevdikleri kişiler birbiri ardınca kendilerinden alınmıştı, ve Selanikliler ölülerinin yüzüne ızdırap içinde son bir kez daha bakmışlar, onlarla gelecekteki bir hayatta tekrar buluşmayı umut etmekte bile zorlanmışlardı. EI 223.4
Pavlus’un mektubu açılıp okunduğunda, ölülerin gerçek durumunu açıklayan sözler sayesinde kiliseye büyük bir sevinç ve teselli gelmişti. Pavlus, Mesih’in geleceği zamanda yaşayanların Rableri’ni karşılamaya İsa’da uyumuş olanlardan önce gitmeyeceklerini gösterdi. Başmeleğin sesi ve Allah’ın borazanı uyumakta olanlara ulaşacak, böylece ölümsüzlük dokunuşu yaşamakta olanlara verilmeden önce Mesih’te ölmüş olanlar dirileceklerdi. “Sonra biz yaşamakta olanlar, hayatta olanlar, onlarla birlikte Rab’bi havada karşılamak üzere bulutlar içinde alınıp götürüleceğiz. Böylece sonsuza dek Rab’le birlikte olacağız. İşte birbirinizi bu sözlerle teselli edin.” 11 EI 224.1
Bu güvencenin Selanik’teki genç kiliseye getirdiği umut ve sevinç, bizim tarafımızdan kolaylıkla anlaşılamaz. Müjdedeki babaları tarafından kendilerine gönderilen mektuba inandılar ve değer verdiler, ve kalpleri o na karşı sevgiyle doldu. Bu şeyleri onlara önceden söylemişti; fakat o zaman zihinleri yeni ve tuhaf gelen öğretileri kavramaya uğraşıyordu, bu yüzden bazı noktaların gücünün zihinlerinde canlı bir şekilde yer etmemiş olması da şaşırtıcı değildir. Ancak gerçeğe acıkmışlardı ve Pavlus’un mektubu onlara yeni bir umut ve güç verdi, ayrıca ölümü aracılığıyla hayatı ve ölümsüzlüğü ışığa çıkarmış12 olan Kişi’ye daha sağlam bir imana sahip olmalarını ve daha derin bir sevgi duymalarını sağladı. EI 224.2
Şimdi, imanlı dostlarının Allah’ın krallığında sonsuza dek yaşamak üzere mezardan kaldırılacaklarının bilgisiyle seviniyorlardı. Ölülerin dinlenme yerini kuşatan karanlık dağılmıştı. Hristiyan imanını yeni bir ihtişam taçlandırıyordu ve Mesih’in hayatında, ölümünde ve dirilişinde yeni bir görkem görüyorlardı. EI 225.1
Pavlus, “aynı şekilde Tanrı, İsa’ya bağlı olarak gözlerini yaşama kapamış olanları da O’nunla birlikte geri getirecektir” yazdı. 13 Pek çok kişi bu metni uyumakta olanların Mesih’le birlikte gökten getirilecekleri şeklinde yorumlamaktadır; fakat Pavlus burada Mesih’in ölümden diriltildiği gibi, Allah’ın da uyumakta olan kutsalları mezarlarından çağıracağını ve onları O’nunla birlikte göğe götüreceğini kastetmişti. Ne değerli bir teselli! Ne yüce bir umut! Yalnızca Selanik kilisesi için değil, fakat her nerede olurlarsa olsunlar, bütün Hristiyanlar için. EI 225.2
Pavlus Selanik’te çalışırken, İnsanoğlu’nun göğün bulutları içinde görünüşünden önce hangi olayların gerçekleşeceğini göstererek, zamanların belirtileri konusunu öyle kapsamlı bir şekilde işlemişti ki, bu konuda tekrar uzun uzadıya yazmaya gerek görmedi. Ancak anlamlı bir şekilde önceki öğretilerine işaret etti. “Bu olayların zamanı ve tarihi konusunda” dedi, “size yazmaya gerek yoktur. Çünkü siz de çok iyi bilirsiniz ki, Rab’bin günü gece hırsız nasıl gelirse öyle gelecektir. İnsanlar, ‘Her şey esenlik ve güvenlik içinde’ dedikleri bir anda... ansızın yıkıma uğrayacak[lar].” 14 EI 225.3
Günümüzde dünyada Mesih’in insanları kendi gelişine dair uyarmak için verdiği kanıtlara karşı gözlerini yuman pek çok kişi vardır. Tüm endişeleri susturmaya çalışırlar, oysa aynı anda sonun belirtileri hızla yerine gelmektedir ve dünya İnsanoğlu’nun göğün bulutlarıyla ortaya çıkacağı zamana doğru hızla ilerlemektedir. Pavlus, Mesih’in ikinci gelişinden önce ortaya çıkacak belirtilere kayıtsız kalmanın günah olduğunu öğretmektedir. Bu umursamazlıktan suçlu olanları gecenin ve karanlığın çocukları olarak adlandırır. Uyanık ve tetikte olanları şu sözlerle yüreklendirir: “Ama kardeşler, siz karanlıkta değilsiniz ki, o gün sizi hırsız gibi yakalasın. Hepiniz ışık çocukları, gündüz çocuklarısınız. Geceye ya da karanlığa ait değiliz. Öyleyse başkaları gibi uyumayalım, ayık ve uyanık olalım.” 15 EI 225.4
Elçinin bu nokta üzerindeki öğretileri zamanımızdaki kilise için bilhassa önemlidir. Büyük olaya böylesine yakın bir zamanda yaşamakta olanlar için, Pavlus’un sözleri etkili bir güçle gelmelidir: “Gündüze ait olan bizlerse, iman ve sevgi zırhını kuşanıp başımıza miğfer olarak kurtuluş umudunu giyerek ayık duralım. Çünkü Tanrı bizi gazaba uğrayalım diye değil, Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla kurtuluşa kavuşalım diye belirledi. Mesih bizler için öldü; öyle ki, ister uyanık ister uykuda olalım, O’nunla birlikte yaşayalım.” 16 EI 226.1
Tetikte olan Hristiyan, çalışan bir Hristiyandır; müjdenin ilerlemesi için elinden geleni gayretle yapmaya çalışır. Kurtarıcısı’na olan sevgisi arttıkça, insan kardeşlerine olan sevgisi de artar. Efendisi’nin geçtiği gibi şiddetli denemelerden geçer; fakat sıkıntıların moralini bozmasına ya da ruhsal huzurunu yok etmesine izin vermez. Denemenin, doğru idare edilirse, kendisini incelteceğini ve arıtacağını, ve Mesih’le daha yakın bir birlikteliğe ulaştıracağını bilir. Mesih’in acılarından pay alanlar, O’nun tesellisinden de pay alacaklar, en sonunda O’nun yüceliğine de hissedar olacaklardır. EI 226.2
Pavlus Selaniklilere mektubuna şöyle devam etti: “Kardeşler, aranızda çalışanların, Rab yolunda size önderlik edip öğüt veren-lerin değerini bilmenizi rica ederiz. Yaptıkları işten ötürü onlara sınırsız saygı, sevgi gösterin. Birbirinizle barış içinde yaşayın.” 17 Selanikli imanlılar kendi aralarına fanatik fikirler ve öğretilerle gelen adamlara çok bozuluyorlardı. Bazıları “boş ge[ziyor]... hiçbir iş yapmıyor, başkalarının işine karışıp duruyorlar[dı].” 18 Kilise gerektiği gibi örgütlenmiş, din görevlileri ve diyakonlar olarak çalışacak görevliler atanmıştı. Ancak kilisenin yetkili konumlarında bulunanlarına tabi olmayı kabul etmeyen, inatçı ve tez canlı bazı kişiler vardı. Bunlar hem kendi kafalarında yargıda bulunmanın hem de kendi görüşlerini açıkça kiliseye dayatmanın hakları olduğunu ileri sürüyorlardı. Bu durum karşısında Pavlus, Selaniklilerin dikkatini kilisede yetkili konumlarda bulunan kişilere saygı ve riayet edilmesi gereğine çekti. EI 226.3
Elçi, Selanik’teki imanlıların Allah korkusunda yürümelerine yönelik endişesiyle, onlardan günlük hayatta pratik dindarlık sergilemelerini rica etti. “Kardeşler,” diye yazdı, “nasıl yaşamanız, Tanrı’yı nasıl hoşnut etmeniz gerektiğini bizden öğrendiniz. Nitekim öyle yaşıyorsunuz. Son olarak bu konuda daha da ilerlemeniz için Rab İsa adına size rica ediyor, yalvarıyoruz. Rab İsa’nın yetkisiyle size hangi buyrukları ilettiğimizi biliyorsunuz. Tanrı’nın isteği şudur: Kutsal olmanız, fuhuştan kaçınmanız... Çünkü Tanrı bizi ahlâksızlığa değil, kutsal bir yaşam sürmeye çağırdı.” 19 EI 227.1
Elçi, kendisinin çalışmaları sonucunda ihtida edenlerin ruhsal esenliğinden büyük ölçüde sorumlu olduğunu düşünüyordu. Onlar için arzusu, tek gerçek Allah’a ve O’nun göndermiş olduğu İsa Mesih’e dair bilgilerinin artmasıydı. Hizmeti sırasında çoğunlukla İsa’yı seven insanlardan oluşan küçük topluluklarla bir araya geliyor, onlarla birlikte baş eğip dua ederek, Allah’tan onlara O’nunla canlı bir bağlantıyı sürdürmeyi öğretmesini diliyordu. Müjde gerçeğinin ışığını başkalarına iletmenin en iyi yöntemini bulmak için çoğunlukla onlara danışırdı. Ve sık sık, kendileri için bu şekilde çalıştığı kişilerden ayrı kaldığında, Allah’a onları kötülüklerden koruması ve samimi ve etkin müjdeciler olmalarına yardımcı olması için yalvarırdı. EI 227.2
Gerçek ihtidanın en güçlü kanıtlarından biri, Allah’a ve insana sevgidir. İsa’yı Kurtarıcıları olarak kabul edenler, aynı değerli imana sahip olan diğerleri için derin ve samimi bir sevgi beslerler. Selanik’teki imanlılar için de böyleydi. Elçi, “Kardeşlik sevgisi konusunda kimsenin size bir şey yazmasına gerek yoktur” diye yazdı; “çünkü Tanrı size birbirinizi sevmeyi öğretti. Gerçekte bütün Makedonya’daki kardeşlerin hepsini seviyorsunuz. Kardeşler, size rica ediyoruz, bu konuda daha da ilerleyin. Size buyurduğumuz gibi, sakin bir yaşam sürmeyi, kendi işinize bakmayı, ellerinizle çalışmayı amaç edinin. Öyle ki, kimseye muhtaç olmadan öbür insanların önünde saygın bir yaşam süresiniz.” 20 EI 228.1
“Rab birbirinize ve bütün insanlara beslediğiniz sevgiyi, bizim size beslediğimiz sevgi ölçüsünde çoğaltıp artırsın! Öyle ki, Rabbimiz İsa bütün kutsallarıyla geldiğinde, Babamız Tanrı’nın önünde kutsallıkta kusursuz olmanız için yüreklerinizi pekiştirsin.” 21 EI 228.2
“Size yalvarırız, kardeşler, boş gezenleri uyarın, yüreksizleri cesaretlendirin, güçsüzlere destek olun, herkese karşı sabırlı olun. Sakın kimse kötülüğe kötülükle karşılık vermesin. Bir- biriniz ve bütün insanlar için her zaman iyiliği amaç edinin. Her zaman sevinin. Sürekli dua edin. Her durumda şükredin. Çünkü Tanrı’nın Mesih İsa’da sizin için istediği budur.” 22 EI 228.3
Elçi Selaniklileri peygamberlik armağanını hor görmemeleri için uyardı ve “Ruh’u söndürmeyin. Peygamberlik sözlerini küçümsemeyin. Her şeyi sınayın, iyi olana sımsıkı tutunun” sözleriyle sahteyi gerçekten ayırmak için dikkatlice ayrım yapmalarını teşvik etti. Onların “her çeşit kötülükten kaçın[malarını]” diledi; ve mektubunu şöyle bir duayla bitirdi: “Esenlik kaynağı olan Tanrı’nın kendisi sizi tümüyle kutsal kılsın. Ruhunuz, canınız ve bedeniniz Rabbimiz İsa Mesih’in gelişinde eksiksiz ve kusursuz olmak üzere korunsun.” “Sizi çağıran Tanrı güvenilirdir; bunu yapacaktır” diye de ekledi. 23 EI 228.4
Pavlus’un Selaniklilere birinci mektubunda Mesih’in ikinci gelişine ilişkin olarak gönderdiği öğütler, önceki öğretisiyle mükemmel bir uyum içindeydi. Ancak sözleri bazı Selanikli kardeşler tarafından yanlış anlaşıldı. Kendisinin Kurtarıcı’nın gelişine dek yaşayacağı umudunu ifade ettiğini sandılar. Bu inanç onların heveslerini ve heyecanlarını artırdı. Daha önceden sorumluluklarını ve görevlerini ihmal edenler, şimdi hatalı görüşlerini ileri sürmede daha ısrarcı oldular. EI 229.1
Pavlus ikinci mektubunda onların bu öğretiyi yanlış anlayışlarını düzeltmeye ve kendi gerçek konumunu onların önüne getirmeye çalıştı. Tekrar dürüstlüklerine olan güvenini, ve imanlarının güçlü oluşundan ve birbirlerine ve Efendileri’nin davasına olan sevgilerinin çok büyük oluşundan ötürü şükranlarını ifade etti. Onlara, kendilerini diğer kiliselere zulme ve sıkıntılara cesaretle dayanan sabırlı ve sebatkâr imanın bir örneği olarak sunduğunu söyledi ve zihinlerini Allah’ın halkının tüm kaygılarından ve kargaşalarından dinleneceği Mesih’in ikinci gelişinin zamanına yönlendirdi. EI 229.2
Şöyle yazdı: “Bizler, katlandığınız bütün zulüm ve sıkıntılar karşısındaki sabır ve imanınızdan ötürü Tanrı’nın kiliseleri arasında sizinle övünüyoruz... Tanrı... sıkıntı çeken sizleriyse bizimle birlikte rahata kavuşturacaktır. Bütün bunlar Rab İsa alev alev yanan ateş içinde güçlü melekleriyle gökten gelip göründüğü zaman olacak. Rabbimiz İsa, Tanrı’yı tanımayanları ve kendisiyle ilgili Müjde’ye uymayanları cezalandıracak. Böyleleri Rab’bin varlığından ve yüce gücünden uzak kalarak sonsuza dek mahvolma cezasına çarptırılacaklar. ... İşte bu nedenle Tanrımız sizi çağrısına layık görsün, iyiliğe yönelik her dileğinizi, imana dayanan her uğraşınızı kendi gücüyle sonuçlandırsın diye sizin için her zaman dua ediyoruz. Öyle ki, Tanrımız’ın ve Rab İsa Mesih’in lütfuyla Rabbimiz İsa’nın adı sizde yüceltilsin, siz de O’nda yüceltilesiniz.” 24 EI 229.3
Ancak Mesih’in gelişinden önce, dinsel dünyada peygamberlik sözlerinde önceden bildirilen önemli gelişmelerin meydana gelmesi gerekiyordu. Elçi şöyle beyan etti: “Rab’bin gününün geldiğini ileri süren herhangi bir ruh, bir söz ya da bizden gelmiş gibi gösterilen bir mektup hemen aklınızı karıştırmasın, sizi telaşlandırmasın. Hiç kimse hiçbir şekilde sizi aldatmasın. Çünkü imandan dönüş başlamadıkça, mahvolacak olan o yasa tanımaz adam ortaya çıkmadıkça o gün gelmeyecektir. Bu adam, tanrı diye anılan ya da tapılan her şeye karşı gelerek kendini hepsinden yüce gösterecek, hatta kendisini Tanrı ilan ederek Tanrı’nın Tapınağı’nda oturacaktır.” 25 EI 230.1
Pavlus’un sözleri yanlış yorumlanmamalıydı. Onun özel bir vahiy yoluyla Selaniklileri Mesih’in çok yakında gelişine dair uyardığı öğretilmemeliydi. Böyle bir durum imanda kargaşaya yol açardı; zira hayal kırıklığı çoğunlukla inançsızlığa neden olur. Elçi bu nedenle kardeşleri kendisinden gelmiş gibi gösterilen böyle bir mesajı kabul etmemeleri için uyardı ve Daniel peygamber tarafından öylesine açıkça tarif edilen papalık gücünün yükselmesine ve Allah’ın halkına karşı savaş açmasına henüz daha zaman olduğunu vurguladı. Bu güç ölümcül ve küfürlü işini yerine getirene dek, kilisenin Rableri’nin gelişini beklemeleri boşuna olacaktı. Pavlus, “Daha yanınızdayken bunları size söylediğimi hatırlamıyor musunuz?” 26diye sordu. EI 230.2
Gerçek kiliseyi kuşatacak olan denemeler korkunçtu. Elçinin yazdığı zamanda dahi, “yasa tanımazlığın gizli gücü” çalışmaya başlamıştı. Gelecekte meydana gelecek olan gelişmeler, “her türlü mucizede, yanıltıcı belirtilerle harikalarda ve mahvolanları aldatan her türlü kötülükte sergilenen Şeytan’ın etkinliğiyle” olacaktı. 27 EI 230.3
Elçinin bilhassa “gerçeğin sevgisini” kabul etmeyenlerle ilgili ifadesi çok ciddidir. Gerçek mesajlarını kasti olarak reddeden herkesle ilgili olarak “İşte bu nedenle” dedi, “Tanrı yalana kanmaları için onların üzerine yanıltıcı bir güç gönderiyor. Öyle ki, gerçeğe inanmayan ve kötülükten hoşlananların hepsi yargılansın.” 28İnsanlar, Allah’ın merhametiyle gönderdiği uyarıları reddedip cezasız bırakılamazlar. Allah, bu uyarılardan yüz çevirmekte ısrar edenlerden Ruhu’nu geri çekerek, onları sevdikleri aldatmacalarla baş başa bırakır. EI 231.1
Pavlus böylece Mesih’in ikinci gelişinden önce yüzyıllarca sürecek olan karanlık ve zulüm dönemlerinde işleyecek olan bu kötülük gücünün uğursuz işini özetlemiş oldu. Selanikli imanlılar hemen kurtarılmayı ummuşlardı; şimdi ise önlerinde duran işe cesurca ve Allah korkusuyla girişmeleri tavsiye ediliyordu. Elçi onları görevlerini ihmal etmemeleri ve boş bekleyişe teslim olmamaları için tembihledi. Hemen kurtarılacaklarına ilişkin coşkulu beklentilerinden sonra, günlük hayatın sıkıntıları ve göğüs germeleri gereken karşıtlık onlara iki kat daha korkutucu görünecekti. Bu nedenle onları imanda kararlılığa teşvik etti: EI 231.2
“Öyleyse dayanın, kardeşlerim! İster sözle ister mektupla, size ilettiğimiz öğretilere sımsıkı tutunun. Rabbimiz İsa Mesih’in kendisi ve bizi sevip lütfuyla bize sonsuz cesaret ve sağlam bir umut veren Babamız Tanrı sizi yüreklendirsin, her iyi eylem ve sözde pekiştirsin.” 29 “Rab güvenilirdir. O sizi pekiştirecek, kötü olandan koruyacaktır. Buyurduklarımızı yaptığınıza ve yapacağınıza dair Rab’de size güveniyoruz. Rab yüreklerinizi Tanrı’nın sevgisine, Mesih’in sabrına yöneltsin.” 30 EI 231.3
İmanlıların işi kendilerine Allah tarafından verilmişti. Gerçeğe sadakatle sarılarak, almış oldukları ışığı başkalarına da vermeliydiler. Elçi onlardan iyilik yapmakta yorulmamalarını istedi ve onlara Mesih’in davası için yorulmak bilmeyen bir gayretle çalışırken, dünyasal meselelerde de özenle çalışmasına dair kendi örneğini gösterdi. Kendilerini tembelliğe ve amaçsız heyecanlara verenleri kınadı ve onların “sakin bir şekilde çalışıp kendi kazançlarından ye [melerini]” salık verdi. Kiliseye de, Allah’ın hizmetkârları tarafından verilen talimatı hiçe saymakta ısrar edenleri birliktelikten ayırma talimatı verdi. “Yine de” diyerek ekledi, “onu düşman saymayın, bir kardeş olarak uyarın.” 31 EI 231.4
Pavlus bu mektubu da, hayatın zorlukları ve denemeleri arasında Allah’ın esenliğinin ve Rab İsa Mesih’in lütfunun onların tesellisi ve desteği olması duasıyla bitirdi. 32 EI 232.1