Büyükanne Ellen Ve Ben
İkinci bölüm: Menekşe Yüzler
Küçük kahverengi evde en sevdiğim şey dedem Willie ve ailesinin ve büyükannem Ellen White’ın bize yakın oturmalarıydı. BEB 7.1
Eğer giriş kapımızdan çıksam ve sağ tarafa doğru gitsem tepeye çıkmak beş dakikamı alır, ve beyaz bir evde yaşayan dedem Willie ve ailesine gitmiş olurdum. Ama ön kapıdan sola gidersem, tahta köprüyü geçip, büyük ahırı geçerek, büyükanne Ellen’ın evine gitmek yalnızca üç veya dört dakikamı alırdı. Orası Elmshaven diye adlandırılırdı. BEB 7.2
Annem bir sabah, çiçek bahçesindeki en güzel menekşeleri toplamamda bana yardım etti. Sonrada tek başıma bunları büyükanne Ellen’a götürebileceğimi ve onu ziyarete gidebileceğimi söyledi. Kendimi yetişkin gibi hissetmiştim. Büyükanne Ellen ile yaşayan Sara teyze, ona bakan ve kapıyı bana açan kişiydi. Sara McEnterfer gerçekte bizim teyzemiz değildi, ama onu öyle çağırıyorduk. O, benim öndeki odadan geçmeme izin verdi ve güzel kırmızı halısı olan merdivenden yukarı çıktım. Merdivenin sonunda, uzun koridordan koşarak büyükanne Ellen’in yazı yazma odasına girdim. BEB 7.3
Sonra büyükanne Ellen beni gördü ve yüzü gülümsemeye başladı. O, yazı tahtasını, sandalyesinin kenara itti ve kollarını açtı. Bende onun kollarına doğru koştum. Büyükanne Ellen her gün Tanrı’nın ona gösterdiği ve ona söylediği şeyleri yazarak zamanını geçiriyordu. Ellen White Tanrı’nın bir elçisiydi. Tanrı ona rüyalarında vizyonlar veriyordu. Bazen, melekler gelip onunla konuşurdu. BEB 7.4
Bu sabah, bana sıkıca sarıldı ve küçük kirli elimden aldığı çiçekler için teşekkür etti. O, öyle gülümsemişti ki, sanki ona gerçek bir çiçekçiden büyük bir buket getirmişim gibi! BEB 7.5
“Şu gülümseyen menekşe yüzlere bak’’diye güldü. “O yüzden en sevdiğim çiçeklerden biridir menekşeler. Onlar beni mutlu eder. Bak, Mabel! Her menekşe sana gülümsüyor. ” dedi. BEB 8.1
Ben menekşelerin yüzleri olduğunu bilmiyordum. Birdenbire, bende onların yüzlerini görebilmiştim. BEB 8.2
“Mabel,“dedi büyükanne Ellen, “üzgün veya kızgın olan bir menekşeyi parmağınla göster.” dedi. BEB 8.3
Her bir çiçeğe dikkatlice baktıktan sonra, “Büyükanne, üzgün olan hiçbir yüz yok. Her bir menekşe gülümsüyor. ” dedim. BEB 8.4
Büyükanne gülümsedi. “O yüzden menekşeleri seviyorum. onlar beni mutlu ediyorlar, çünkü onlarda mutlular.” Beni yanına çekti. Tanrı bizim menekşeler gibi olmamızı istiyor. O, bizim etrafımızdakilere mutluluk vermemizi istiyor. BEB 8.5
Ben büyükanne ile konuşmayı sevmiştim. BEB 8.6
“Mabel, menekşelerin sabah ilk yaptıkları nedir bilir misin? diye sordu. Başımı hayır anlamında salladım. “Hayır. Ne yaparlar?” BEB 8.7
“Menekşelerin ilk yaptıkları şey sabah yüzlerini güneşe döndürmektir, ” dedi. BEB 8.8
“büyümek için onun ışığa ve sıcaklığa ihtiyacı vardır. Bütün gün boyunca,menekşeler yüzleri güneşe doğru tutarlar ama güneş battıkça ve karanlık olunca, menekşeler bütün akşam dinlenir, ertesi sabah güneş onları uyandıracağına inanıyorlar” “Mabel, Tanrı bizim onlar gibi olmamızı istiyor,’’dedi. O, bizi bütün akşam korur ve bizi sabahleyin uyandırır. Tanrı bizim parlak, ılık, sevecen güneşimizdir.” BEB 8.9
“Teşekkürler, sevgili Tanrım,“deriz uyanınca ve Onu düşünürüz.” Sevgin ve bana baktığın için teşekkürler. Bu sabah, kendimi Sana veriyorum. Mutlu ve itaatkar olmam için bana yardım et.” BEB 8.10
Büyükanne Ellen elimi sıktı. “Bütün hayatın boyunca, Mabel, sabah uyandığında yeni bir güne başlarken Tanrı ile konuşmayı unutma. Tanrı’nın bütün gün seninle olmasını iste. O, seni çok seviyor o yüzden hiçbir zaman seni bırakmaz. Eğer doğru yoldan saparsan bunu hatırla ki, her zaman seni duyar. Şunu söyleyebilirsin, “Sevgili Tanrım, doğru yolda gitmem de lütfen bana yardım et ve sana sadık olmam için bana yardım et.” asla unutma, Mabel, Tanrı dualarında fısıldasan da, O bunu duyar. BEB 9.1
Ve ben, büyükannemin ne dediğini bugün hala hatırlıyorum. Bunu söylediği zaman, seksen yıldan bile fazla oldu. Ama ne zaman bir menekşe görsem, gülümsemeyi unutmuyorum. Ve bütün hayatım boyunca fark ettim ki büyükannem Ellen haklıydı. Eğer sabah uyandığımda gökteki babamla konuşursam o beni gün boyunca doğru şeyler yapmam için yardım eder. O, her zaman yapar. Daha ve daha çok, onun gibi olmama yardım eder. BEB 9.2