Geçmişten Sonsuzluğa - 2. Cilt

24/61

Bölüm 23—Asur Tutsaklığı

İsrail krallığının son yılları, Ahav'ın ev halkının yönetimindeki en kötii dönemlerde bile görülmemiş korkunç bir zorbalığa ve kan dökümüne tanık oldu. İki yüzyılı aşkın bir sure boyunca on oymağın yöneticileri bu kötülüğün tohumlarını attılar. Şimdi de ekini biçiyorlardı. Tahta geçme hırsıyla yanıp tutuşarak birbirlerine suikast düzenlediler. “Krallar atadılar bana sormadan, önderler seçtiler benden habersiz. Altın ve gümüşleriyle yıkımlarına yol açan putlar yaptılar” (Hoşea 8:4). Her türlü adalet ilkesi bir kenara itildi; tanrısal lütfun temsilcileri olarak ulusların önünde durması gerekenler, Rab'be ve birbirlerine ihanet ettiler ( Hoşea 5:7). 2GS 166.1

Allah tövbesiz ulusu sert sözlerle yıkım tehlikesine karşı uyarmaya çalıştı. Hoşea ve Amos aracılığıyla on oymağa çağrı üzerine çağrı yaptı, onları kusursuz ve yetkin bir tövbeye çağırdı; devam eden günahların arkasından kesin bir yıkım gelecekti. “Ama siz kötülük ektiniz, fesat biçtiniz, yalanın meyvesini yediniz. Çünkü kendi yolunuza, yiğitlerinizin çokluğuna güvendiniz. Bu yüzden halkınızın arasında savaş uğultusu çıkacak, yıkılacak bütiin surlarınız, Şalman'ın savaşta Beyt-Aıvel'i yıktığı gibi. Analar çocuklarıyla birlikte yere çalınıp parçalandı. Ey Beyt-El, sana da aynısı yapılacak, kötülüğünün büyüklüğü yüzünden. Tan ağarırken İsrail Kralı büsbütün yok olacak” (Hoşea 10:13-15). 2GS 166.2

Peygamber, Efrayim'le ilgili şöyle bir tanıklıkta bulundu: “Gücünü yabancılar yedi, farkında değil; saçlarına ak düştü, farkında değil” (Hoşea peygamber Efrayim'i, İsrail'e sapkınlıkta öncülük eden oymak olarak görüyordu. Efrayim, sapkın ulusun simgesiydi). “İyi olanı reddettiler.” “Baskı gördü Efrayim, ezildi yargı önünde.” “Uluslar arasında dolaşıp duracaklar” (Hoşea 7:9; 8:3; 5:11; 9:17). 2GS 166.3

İsrail'in bazı önderleri prestijlerinin sarsıldığım mutlak bir şekilde hissetmişler ve bunu yeniden kazanmak istemişlerdi. Ancak, krallığın zayıflamasına neden olan uygulamalara sırt çevirmek yerine günah işlemeye devam ettiler. Fırsat bulduklarında putperestlerle ittifak kurarak arzuladıkları politik güce kavuşacaklarını düşündüler. “Efrayim hastalığını, Yahuda yarasını görünce, Efrayim Asur'a gitti, büyük kraldan yardım istedi. Efrayim bön, akılsız bir güvercin gibi, ya Mısır'ı yardıma çağırıyor, ya Asur'a gidiyor.” “Asur'la antlaşma yapıyor” (Hoşea 5:13; 7:11; 12:1). 2GS 166.4

Allah adamı Beyt-El'deki sunağın önünde durduğu halde, Rab Amos ve Hoşea aracılığıyla on oymağa tekrar tekrar söz dinlemezliğin kötülüğünü gösteriyordu. İsrail, her türlü çağrıya ve siteme rağmen sapkınlık batağına giderek daha çok saplanıyordu. Rab şöyle ilan etti: “Çünkü İsrail inatçı bir inek gibi inat etti. Halkım benden uzaklaşmaya kararlı” (Hoşea 4:16; 11:7). 2GS 167.1

Göklerin yargısının isyancı halkın üzerine ağır bir şekilde döküldüğü zamanlar olmuştu. Rab şöyle demişti: “Bu yüzden sizi peygamberler aracılığıyla lime lime doğradım, ağzımdan çıkan sözlerle öldürdüm; yargılarım şimşek gibi ışıldıyor. Çünkü ben kurban değil, bağlılıktan hoşlanırım, yakmalık sunulardan çok beni tanımanızı isterim. Oysa onlar Adam Kenti'nde Antlaşmaya uymadılar, orada bana ihanet ettiler” (Hoşea 6:5-7). 2GS 167.2

En sonunda Rab'bin şu bildirisini işittiler: “Ey İsrailliler, dinleyin Rab'bin sözünü, yok oldu halkım bilgisizlikten, sen bilgiyi reddettiğin için, ben de seni reddedeceğim, bana kâhinlik etmeyesin diye. Sen Allah'ın yasasını unuttuğun için, ben de senin çocuklarını unutacağım... onların onurunu utanca çevireceğim... Halkımın günahlarıyla besleniyorlar, onların suç işlemesini istiyorlar... tuttukları yol yüzünden cezalandıracağım onları, yaptıklarının karşılığını vereceğim” (Hoşea 4:1, 6-9). 2GS 167.3

Asur tutsaklığından önceki yarım yüzyıl boyunca İsrail'in günahları Nuh'un günlerini andırır hale gelmiş, bütün çağların kötülüğünü geride bırakmıştı. Doğayı Allah'tan çok yüceltmek, Yaratıcı yerine yaratığa tapınmak, her zaman en büyük kötülüklere kapı açmıştır. Bu nedenle İsrail halkı, Baal'a ve Aşeıa'ya tapınırken doğayı Allah'ın yerine koyduklarında, yüce ve soylu olan her şeyle bağlantılarını koparmış oldular ve ayartıların pençesine düştüler. Gerçeği bıraktıkları için savunmasız kalan ve yanlış yöne sürüklenen insanların günaha karşı hiçbir engelleri yoktu. Kendilerini tümüyle insan yüreğinin kötü tutkularına teslim ettiler. 2GS 167.4

Peygamberler, çağlarındaki belirgin zorbalığa, pervasız adaletsizliğe, alışılmadık lükse ve savurganlığa, utanmazca alemlere ve sarhoşluğa, kaba saba ahlaksızlığa karşı seslerini yükselttiler, ama günahı yargılayan sözleri boşa gitti. “Mahkemede kendilerini azarlayandan nefret ediyor, doğru konuşandan iğreniyorlar.” “Ey doğru kişiye baskı yapan, rüşvet alan, mahkemede mazlumun hakkını yiyenler!” (Amos 5:10,12). 2GS 167.5

Yarovam'ın iki altın buzağıyı yaptırmasının bazı sonuçlan bunlardır. Allah'ın oluşturduğu tapınma biçimlerinden ilk ayrılış, putperestliğin çirkin tapınma biçimlerine kapı açmış, en sonunda ülke sakinlerinin hemen hepsi doğaya tapınma uygulamalarına tutsak olup çıkmıştır. İsrail, kendisini yaratan Allah'ı unutarak alabildiğine yozlaştı (Hoşea 9:9). 2GS 168.1

Peygamberler bu kötülüklere karşı durmaya ve doğruluk çağrısı yapmaya devam ettiler. Ne var ki Hoşea şöyle diyordu: “Doğruluk ekin kendiniz için, sevgi meyveleri biçin. Nadasa bıraktığınız toprağı işleyin; çünkü Rab'be yönelme zamanıdır, gelip üzerinize doğruluk yağdırıncaya dek.” “Bu yüzden Allahınız'a dön sen, sevgiye, adalete sarıl, sürekli Allahınız'ı bekle.” “Allahınız Rab'be dön, ey İsrail, çünkü suçlarından ötürü tökezledin. Dualarla gidin, Rab'be dönün, O'na, “Bağışla bütün suçlarımızı” deyin, “Lütfet, kabul et bizi” (Hoşea 10:12; 12:6; 14:1,2). 2GS 168.2

Günah işleyenlere tövbe etmeleri için birçok fırsat tanındı. En kötü sapkınlıklarında, en büyük ihtiyaçlarında, Allah onlara af ve ümit bildirisiyle yaklaştı: “Ey İsrail, bana, yardımcına karşı çıkman yıkıma uğratıyor seni. Nerede seni bütün kentlerinde kurtaracak kralın?” (Hoşea 13:9,10). 2GS 168.3

“Gelin, Rab'be dönelim. Bizi O parçaladı, O iyileştirecek. Bizi O yaraladı, yaramızı O saracak. İki gün sonra bizi diriltecek, üçüncü gün ayağa kaldıracak, huzurunda yaşayalım diye. Rab'bi tanıyalım, Rab'bi tanımaya gayret edelim. O, tan gibi şaşmadan, doğacak, yağmur gibi, toprağı sulayan bahar yağmurları gibi bize gelecektir” (Hoşea 6:1-3). 2GS 168.4

Şeytan'ın gücüne tutsak olan günahlı insanların kurtuluşu için çağların tasarısını gözden kaçırmış olanlar için Rab esenlik ve şifasını sunmaktadır: Onların dönekliğini düzelteceğim, gönülden seveceğim onları, çünkü onlara karşı öfkem dindi. 2GS 168.5

Çiy gibi olacağım İsrail'e; zambak gibi çiçek açacak, Lübnan sediri gibi kök salacaklar. Dallanıp budaklanacaklar, görkemleri zeytin ağacını, kokuları Lübnan sedirini andıracak. Yine insanlar oturacak gölgesinde; buğday gibi gelişecek, asma gibi serpilecekler; Lübnan şarabı kadar ün kazanacaklar. Ey Efrayim, artık ne işim var putlarla? Yanıt verecek, seninle ilgileneceğim. Yeşil selvi gibiyim ben, senin verimliliğin benden kaynaklanıyor.” “Aklı olan kavrasın bunları, anlayan anlasın. Çünkü Rab'bin yolları adildir; bu yollarda yürür doğrular, ama başkaldıranlar bu yollarda sendeler” (Hoşea 14:4-9). 2GS 168.6

Allah'a yönelmenin yararları güçlü bir şekilde vurgulanmaktadır: “Bana yönelin, yaşarsınız; Beyt-El'e gitmeyin, Gilgal'a girmeyin, BeerŞeva'ya geçmeyin, çünkü Gilgal halkı kesinlikle sürgün edilecek, BeytEl bir hiç olacak. 2GS 169.1

Kötülüğe değil, iyiliğe yönelin ki yaşayasınız; böylece dediğiniz gibi, Rab, Her Şeye Egemen Allah sizinle olur. Kötülükten nefret edin, iyiliği sevin, mahkemede adaleti koruyun. Belki Rab, Her Şeye Egemen Allah, Yusuf un kalan soyuna lütfeder (Amos 5:4,5,14,15). 2GS 169.2

Bu çağrıları işitenlerin büyük çoğunluğu kulak vermeyi reddetti. Allah habercilerinin sözleri tövbesizleıin kötü arzularına o kadar karşıttı ki, Beyt-El'deki putperest kahin İsrail'in yöneticisine şöyle bir haber gönderdi: “Amos İsrail'in göbeğinde sana düzen kurdu. Ülke onun bunca sözünü kaldıramaz” (Amos 7:10). 2GS 169.3

Rab, Hoşea aracılığıyla şöyle ilan etmişti: “İsrail'e şifa vermek istesem, Efrayim'in suçları, Samiriye'nin kötülükleri ortaya çıkıyor. Çünkü hile yapıyorlar, evlere hırsız giriyor, dışarda haydut çeteleri soygun yapıyor.” İsrail'in gururu kendine karşı tanıklık ediyor; bütün bunlara karşın yine de dönmüyorlar. Allahları Rab'bi, beni aramıyorlar ” (Hoşea 7:1,10). 2GS 169.4

Rab, yoldan çıkan çocuklarına kuşaklar boyunca sabırla katlanmıştı, şimdi ise meydan okuyucu bir isyanın karşısında bile onları kurtarmaya hala hazır olduğunu söylüyordu. Allah şöyle diyor: “Ey Efrayim, ne yapayım sana? Ey Yahuda, sana ne yapayım? Sevginiz sabah sisine benziyor, erkenden uçup giden çiy gibi” (Hoşea 6:4). 2GS 169.5

Ülkeyi kaplayan kötülükler, tedavisi olmayan bir evreye girmişti ve İsrail korkutucu hükmü öğrendi: “Efrayim putlarına sarıldı, bırak onu!” Onların ceza günleri geldi, hesap günleri çattı. Bunu bilsin İsrail!” (Hoşea 4:17; 9:7). 2GS 169.6

İsrail'in on oymağı, Beyt-El'de ve Dan'da tuhaf sunaklar kurarak düştükleri sapkınlığın meyvelerini toplamak üzereydiler. Allah onlara şöyle seslendi: “Ey Samiriye, atın buzağı putunuzu, öfkem alevleniyor size karşı! Hiç mi temiz olamayacaksınız? Çünkü bu İsrail'in işidir. O buzağıyı bir usta yaptı, Allah değildir o. Samiriye'nin buzağı putu parçalanacak. Samiriye'de yaşayanlar Beyt-Avendeki inek putu yüzünden korkuya kapılacak. Halkı onun ardından yas tutacak, Onun görkemiyle coşan putperest kâhinler oradan sürgün edildiği için dövünecek. Put armağan olarak büyük krala, Asur'a götürülecek. Efrayim rezil olacak, İsrail aldığı öğütten utanacak” (Hoşea 8:5,6; 10:5,6). 2GS 169.7

“İşte, Rab Yahve'nin gözleri bu günahlı krallığın üzerindedir. Onu yeryüzünden söküp atacağım, ancak Yakup soyunu büsbütün yok etmeyeceğim” diyor Rab. “İşte buyruk vereceğim, bütün uluslar arasından İsrail'i kalburla eler gibi eleyeceğim, bir çakıl bile yere düşmeyecek. Halkımın arasındaki bütün günahlılar, 'Kötülük bizi bulmaz, bize erişmez' diyenler kılıçtan geçirilecek.” 2GS 170.1

“Hem kışlık hem yazlık evi vuracağım, yok olacak fildişi evler, sonu gelecek büyük evlerin. Rab Yahve yere dokununca yer erir, üzerinde yaşayan herkes yasa bürünür. Karın kentte fahişe olacak, Oğulların, kızların kılıçtan geçirilecek. Ölçü ipiyle paylaşılacak toprağın, sen ise kirli sayılan toprakta can vereceksin. İsrail halkı kesinlikle ülke dışına, sürgüne gönderilecek. “Bu yüzden sana şunu yapacağım, ey İsrail. Yapacaklarım için Allahınız'ı karşılamaya hazırlan, ey İsrail!” (Amos 9:8-10; 3:15; 9:5; 7:17; 4:12). 2GS 170.2

Bu hükümler bir süre gecikmiş gibi göründü. II.Yarovam'ın uzun yönetimi sırasında İsrail orduları birkaç zafer kazandı. Ancak bu bolluk dönemi, tövbesizlerin yüreklerinde hiçbir şeyi değiştirmedi. Sonunda İsrail halkı için hüküm kesildi: “Yarovam kılıçla öldürülecek, İsrail halkı kesinlikle ülkesinin dışına, sürgüne gönderilecek” (Amos 7:11). 2GS 170.3

Kral ve halk aymazlıkta o kadar ileri gitmişti ki bu sözlerdeki cesareti fark etmediler. Beyt-Eldeki putperest kahinlerin önderlerinden biri olan Amasya, peygamberin ulusa ve krala yönelik açık sözlerinden ötürü öfkelendi, ona şöyle dedi: “Çek git, ey bilici!” dedi, “Yahuda'ya kaç. Ekmeğini orada kazan. Orada peygamberlik et. Bir daha Beyt-El'de peygamberlik etme. Çünkü burası kralın kutsal yeri, krallık tapınağıdır” (12,13.ayetler). 2GS 170.4

Amos bu sözlere şöyle karşılık verdi: “Rab şöyle diyor: 'Karın kentte fahişe olacak, oğulların, kızların kılıçtan geçirilecek. Ölçü ipiyle paylaşılacak toprağın, sen ise kirli sayılan toprakta can vereceksin. İsrail halkı kesinlikle ülke dışına, sürgüne gönderilecek” (17.ayet). 2GS 170.5

Sapkın oymaklara yönelik sözler tümüyle yerine gelmiştir; bununla birlikte krallığın yıkımı zaman almıştır. Rab yargı sırasında merhametini de eksik etmemiştir: Asur Kralı Tiglat-Pileser İsrail'e saldırdı. Ancak o zamanın İsrail kralı Menahem'in Asur yönetiminin kulu olarak tahtta kalmasına izin verildi. Menahem, Tiglat-Pileser'in desteğini sağlayıp krallığını güçlendirmek için, ona bin talant gümüş verdi. İsrail'deki bütün zenginleri adam başı elli şekel gümüş ödemekle yükümlü kılarak Asur Kralı na verilen gümüşü karşıladı (2.Krallar 15:19,20). Böylece, on oymağın kibrini kıran Asurlular, sadece bir süre için kendi ülkelerine döndüler. 2GS 171.1

Menahem krallığını yıkıma uğratan kötülükten tövbe etmek yerine, Nevat oğlu Yarovam'ın İsrail'i sürüklediği günahlardan ayrılmadı. Onun varisleri olan Pekahya ve Pekah da Rab'bin gözünde kötü olanı yaptılar (18,24,28.ayetleri). Bu yüzden İsrail'in Allahı, yirmi yıl hüküm süren Pekah'ın günlerinde Tiglat—Pileser diye bilinen Asur Kralı Pûl'u harekete geçirdi. Asur Kralı Rubenliler'i, Gadlılar'ı, Manaşşe oymağının yarısını tutsak edip Halah'a, Habuı'a, Haıa'ya, Gozan Irmağı'na sürdü (1.Tarihler 5:26; 2.Krallar 15:29). 2GS 171.2

Kuzey krallığı hiçbir zaman bu korkunç darbenin altından kalkamadı. Geriye kalan cılız topluluk, artık güç sahibi olmamasına rağmen çeşitli yönetim biçimlerine tabi olarak kaldı. Pekah'ın ardından tek bir yönetici daha - Hoşea -gelecekti. Ondan sonra da krallık haritadan tümüyle silindi. Ancak Allah, o sıkıntı ve keder döneminde merhamet göstermekten vazgeçmedi, putperestlikten dönmek için halka başka bir fırsat daha tanıdı. Hoşea'nın yönetiminin üçüncü yılında, Yahuda'nın başına iyi yürekli kral Hizkiya geçti. Kudüs'teki tapmak hizmetinde çok önemli reformlar yaptı. Fısıh Bayramı için bir kutlama düzenlendi, buna yalnızca Hizkiya'nın krallık ettiği Yahuda ve Benyamin oymakları değil, kuzeydeki oymaklar da davet edildi. Herkes Yeruşalim'e gelip İsrail'in Allahı Rab için Fısıh Bayramı'nı kutlasın diye Beer-Şeva'dan Dan'a kadar bütün İsrail ülkesine duyuru yapmaya karar verdiler. Çünkü bayram, yazılı olduğu gibi çok sayıda insanla kutlanmamıştı. 2GS 171.3

Kralın buyruğu uyarınca ulaklar, kral ve önderlerinden aldıkları mektuplarla bütün İsrail ve Yahuda'yı koşa koşa dolaşarak şu duyuruyu yaptılar: “Ey İsrail halkı! İbrahim'in, İshak'ın ve İsrail'in Allahı Rab'be dönün. Öyle ki, O da sağ kalanlarınıza, Astır krallarının elinden kurtulanlarınıza dönsün. Atalarının Allahı Rab'be bağlı kalmayan atalarınıza, kardeşlerinize benzemeyin; gördüğünüz gibi Rab onları dehşet verici bir duruma düşürdü. Atalarınız gibi inatçı olmayın, Rab'be boyun eğin. O'nun sonsuza dek kutsal kıldığı Kutsal Yer'e gelin. Kızgın öfkesinin sizden uzaklaşması için Allahınızız Rab'be kulluk edin. Rab'be dönerseniz, kardeşlerinizi, oğullarınızı tutsak edenler onlara acıyıp bu ülkeye dönmelerine izin vereceklerdir. Çünkü Allahınızız Rab lütfeden, acıyan bir Allah'dır. O'na dönerseniz, O da yüzünü sizden çevirmeyecektir” (2.Tarihler 30:5-9). 2GS 171.4

Ulaklar, Efrayim ve Manaşşe bölgelerinde Zevulun'a dek kent kent dolaştılar. İsrail halkı bu çağrıyı tövbe edip Allah'a dönmek için bir fırsat olarak görmeliydi. Ne var ki, bir zamanlar gelişen kuzey krallığı bölgesindeki on oymağın kalıntıları Yahudalı habercilere kayıtsız kaldılar ve hatta onları küçümsediler. Halk gülerek onlarla alay etti. Ama Aşer, Manaşşe ve Zevulun halkından bazıları alçakgönüllü bir tutum takınarak Yeruşalim'e gitti (10-13.ayetler). 2GS 172.1

Samiriye, iki yıl kadar sonra Şalmaneser'in yönetimindeki Asur orduları tarafından kuşatıldı, insanlar açlığa ve hastalığa yenik düştüler. Sonra da kılıçtan geçirilerek can verdiler. Kent ve ulus düştü, on oymaktan geriye kalan azınlık tutsak alındı ve Asur krallığının illerine dağıtıldı. 2GS 172.2

Kuzey krallığının başına gelen yıkım, Göklerin dolaysız yaıgısıydı. Asurlular sadece Allah'ın tasarısını yerine getirmek için seçilen aracılardı. Rab Samiriye düşmeden kısa süre önce peygamberlik etmeye başlayan Yeşaya aracılığıyla Asurlu orduları 'öfkemin değneği' sözleriyle nitelemiş, “elindeki sopa benim gazabımdır” demiştir (Yeşaya 10:5). 2GS 172.3

Allahları Rab'be karşı günah işledikleri için... yaptıkları kötülüklerle Rab'bi öfkelendirdiler, dinlemediler, inat ettiler. Allah'ın kurallarını, uyarılarını ve atalarıyla yaptığı antlaşmayı hiçe sayarak değersiz putların ardınca gittiler, böylece kendi değerlerini de yitirdiler. Çevrelerindeki uluslar gibi yaşamamaları için Rab kendilerine buyruk verdiği halde, ulusların törelerine göre yaşadılar. Allahları Rab'bin bütün buyruklarını terk ettiler. Tapınmak için kendilerine iki dökme buzağı ve Tanrıça Aşera'yı simgeleyen bir sütun yaptırdılar. Gök cisimlerine taptılar. Baal'a kulluk ettiler. 2GS 172.4

Bundan dolayı Rab İsrail soyundan olan herkesi reddetti. Çapulcuların eline teslim ederek onları cezalandırdı. Hepsini huzurundan kovdu. Sonunda Rab kulları peygamberler aracılığıyla uyarmış olduğu gibi, onları huzurundan kovdu. 2GS 173.1

İsrailliler kendi topraklarından Asur'a sürüldüler. Çünkü Allahları Rab'bin sözünü dinlememişler, O'nun antlaşmasını ve Rab'bin kulu Musa'nın buyruklarını çiğnemişlerdi. Ne kulak asmışlar, ne de buyrukları yerine getirmişlerdi (2.Krallar 17:7,11,14-16,20,23; 18:12). 2GS 173.2

On oymağın üzerine gelen korkunç yargılarda Rab'bin bilgece ve merhametli bir tasarısı vardı. Onların aracılığıyla atalarının ülkesinde yapamadıklarını onları putperestlerin arasına dağıtarak gerçekleştirmeyi tasarlıyordu. İnsanlığın Kurtarıcısı aracılığıyla bağışlanmayı dileyen insanlar için Rab'bin kurtuluş tasarısı gerçekleşecektir. Allah, İsrail'e kesilen hüküm aracılığıyla yeryüzünün uluslarına kendi yüceliğini bildirmenin hazırlığını yapıyordu. Tutsak alınanların hepsi de tövbesiz değildi. Onların arasında Allah'a sadık kalanlar ve kendilerini alçaltanlar vardı. Yaşayan Allah'ın bu çocukları aracılığıyla Asur krallığındaki kalabalıklar Allah'ın karakterini ve yasasının iyiliğini öğreneceklerdi. 2GS 173.3