Geçmişten Sonsuzluğa - 2. Cilt
Bölüm 20—Naaman
Aram Kralı'mn ordu komutanı Naaman, efendisinin gözünde saygın, değerli bir adamdı. Çünkü Rab onun aracılığıyla Aramlılar'ı zafere ulaştırmıştı. Naaman yiğit bir askerdi, ama cüzamlıydı. 2GS 146.1
Suriye kralı Ben-hadad, İsrail ordularını savaşta alt etmişti ve bu da Ahav'ın ölümüyle sonuçlanmıştı. Suriyeliler o zamandan beri İsrail'e karşı sürekli bir sınır savaşı veriyorlardı. Akınlarmdan birinde, küçük bir kızı tutsak almışlardı. Bu kız Naaman'm karısına hizmet ediyordu. Evinden çok uzakta bir köle gibi yaşamak zorunda kalan bu kız, her şeye rağmen orada Allah'ın tanıklarından biri oldu. Farkında olmadan, Allah'ın İsrail'i halkı olarak seçme amacını yerine getirdi. O putperest evde hizmet ederken efendisine karşı merhametle doldu, Elişa'nın yaptığı harika mucizeleri hatırladığı için evin hanımına, “Keşke efendim Samiriye'deki peygamberin yanına gitse! Peygamber onu cüzamdan kurtarırdı” dedi. Kız Göklerin gücünün Elişa'yla birlikte olduğunu ve Naaman'm bu güçle iyileşebileceğine inanıyordu. 2GS 146.2
Tutsak kızın davranışı, putperest evdeki tavırları, önceki evinde aldığı eğitime tanıklık ediyordu. Ana ve babalara, çocuklarının ilgisi ve eğitimi kadar önemli bir emanet bırakılmamıştır. Alışkanlıklar ve karakter ana baba tarafından oluşturulur. Çocuklarının geleceği onların yaşam örneğine ve öğretişine bağlıdır. 2GS 146.3
Yaşamları Allah'ı gerçekten yansıtan ana babalara ne mutlu! Çocuk böylece Allah'ın vaatlerine ve buyruklarına minnet ve saygı duyarak büyüyecektir. Sevecen, adaletli ve sabırlı ana babalar, çocuklara Allah'ın sevgisini, adaletini ve sabrını iletirler. Çocuklara ana babalarına sevgiyle, güvenle ve söz dinlemeyle yaklaşmayı öğreten kişiler, onlara göklerdeki Baba'ya sevgiyle, güvenle ve söz dinlemeyle yaklaşmayı öğretmektedirler. Çocuklarına böyle bir armağan bırakan ana babalar, onlara bütün çağların zenginliğinden daha değerli bir hazine, sonsuzluğa dek sürecek bir hazine bırakmışlardır. 2GS 146.4
Çocuklarımızın nasıl bir hizmete çağrılacağını bilmiyoruz. Yaşamlarını ev işlerinde geçirebilirler, belli mesleklerde uzmanlaşabilirler, ya da müjdeyi bilmeyen uluslara Incil'in gerçeklerini götürebilirler. Ancak hepsi de Allah'ın işçileri, merhametin aracıları olmaya çağrılmışlardır. Bu nedenle, bencil olmayan bir hizmetkar tavrıyla Mesih'in yanında yer almalıdırlar. 2GS 146.5
İbrani kökenli tutsak kızın ana babaları, ona Allah'la ilgili gerçekleri öğretirken nasıl bir geleceği olacağını bilmiyorlardı. Ancak güvenilir olduklarını kanıtladılar. Suriyeli komutanın evinde kalan çocuk, onurlandırmayı öğrenerek yetiştiği Allah'a tanıklık etti. 2GS 147.1
Naaman kızın sözlerini işitti, kraldan izin aldı, yanına on talant gümüş, altı bin şekel altın ve on takım giysi alıp şifa aramaya gitti. Ayrıca, Suriye kralının bir mektubunu da İsrail kralına götürüyordu. Mektupta şöyle yazıyordu: “Bu mektupla birlikte sana kulum Naaman'ı gönderiyorum. Onu cüzamdan kurtarmanı dilerim.” İsrail Kralı mektubu okuyunca üstünü başını yırtıp şöyle haykırdı: “Ben Allah mıyım, can alıp can vereyim? Nasıl bana bir adam gönderip onu cüzamından kurtar der? Görüyor musunuz, açıkça benimle kavga çıkarmaya çalışıyor!” 2GS 147.2
İsrail Kralı'nın üstünü başını yırttığını duyan Allah adamı Elişa ona şu haberi gönderdi: “Neden üstünü başını yırttın? Adam bana gelsin, İsrail'de bir peygamber olduğunu anlasın!” Böylece Naaman atları ve savaş arabalarıyla birlikte gidip Elişa'nın evinin kapısı önünde durdu. Elişa ona şu haberi gönderdi: “Git, Şeria Irmağı'nda yedi kez yıkan. Tenin eski halini alacak, tertemiz olacaksın.” 2GS 147.3
Naaman göklerden gelen bir gücün harikalar yaratmasını bekliyordu. “Sandım ki dışarı çıkıp yanıma gelecek, Allahı Rab'bin adını anarak elini cüzamlı yerlerimin üstüne tutacak ve beni cüzamdan kurtaracak” dedi. Şeria ırmağında yıkanması gerektiğini duyunca gururu kabardı. Hayal kırıklığıyla uyanan benliği yüzünden şöyle sordu: “Şam'ın Avana ve Farpar ırmakları İsrail'in bütün ırmaklarından daha iyi değil mi? Oralarda yıkanıp paklanamaz mıydım sanki?” Sonra öfkeyle dönüp gitti. 2GS 147.4
Naaman, gururlu yaklaşımından ötürü Elişa'nın çizdiği yolda yürümemeye karar verdi. Suriyeli komutanın sözünü ettiği ırmaklar çevrelerindeki korularla süslenmişlerdi, büyük kalabalıklar putlarına tapınmak için bu hoş ırmakların kıyılarına akın ediyorlardı. Bu ırmaklara girip yıkanmak için Naaman'ın kendini alçaltmasına gerek yoktu. Ne var ki, şifa bulmanın tek yolu peygamberin talimatlarına uymaktan geçiyordu. Arzu edilen sonuca kavuşmak için isteyerek söz dinlemek gereklidir. 2GS 147.5
Naaman'ın görevlileri, Elişa'nın dediklerini yapması için ona ricada bulundular. “Efendim, peygamber senden daha zor bir şey istemiş olsaydı, yapmaz mıydin?” dediler, 2GS 148.1
“Oysa o sana sadece, 'Yıkan, temizlen' diyor.” Naaman'ın imanı sınanıyor, gururu baskın çıkmaya çalışıyordu. Ne var ki galip gelen iman oldu; kibirli Suriyeli, yüreğinin gururunu teslim ederek Yahve'nin isteğine boyun eğdi. Allah adamının sözii uyarınca gidip Şeria Irmağı'nda yedi kez suya daldı. Teni eski haline döndü, bebek teni gibi tertemiz oldu. 2GS 148.2
Naaman, adamlarıyla birlikte Allah adamının yanma döndü. Onun önünde durup şöyle dedi: “Şimdi anladım ki, İsrail dışında dünyanın hiçbir yerinde gerçek inanç yoktur.” 2GS 148.3
O dönemin geleneklerine göre Naaman Elişa'nın pahalı bir armağan kabul etmesini istedi. Ama peygamber bunu reddetti. Allah'ın merhametiyle kavuşulan bir bereket için ücret alamazdı. 2GS 148.4
“Hizmetinde olduğum yaşayan Rab'bin adıyla ant içerim ki, hiçbir şey alamam” diye karşılık verdi. Naaman direttiyse de, Elişa almak istemedi. Bunun üzerine Naaman, “Madem armağan istemiyorsun, öyleyse buradan iki katır yükü toprak almama izin ver” dedi, “Çünkü bu kulun artık Rab'bin dışında başka ilahlara yakmalık sunu ve kurban sunmayacaktır. Ama Rab kulunu bir konuda bağışlasın. Efendim tapınmak için Rimmon Tapınağı'na girip kendisine eşlik etmemi isteyince, tapınakta onunla birlikte yere kapandığımda Rab bu kulunu bağışlasın.” 2GS 148.5
Elişa ona, “Esenlikle git” dedi. 2GS 148.6
Elişa'nın uşağı Gelıazi, efendisinin yaşam boyunca örneklediği benliği inkar özelliğini geliştirmek için bol fırsata sahip olmuştu. Rab'bin ordusunda soylu bir örnek oluşturma ayrıcalığı vardı. Göklerin en iyi armağanları elinin altındaydı, ama o bunlara sırt çevirerek dünyasal zenginliğin değersizliğine göz koydu. Açgözlü ruhunun gizli özlemi bu ayartıya yenik düştü. Allah adamı Elişa'nın uşağı Gelıazi, “Efendim, Aramlı Naaman'a karşı çok yumuşak davrandı; getirdiği armağanları kabul etmedi” diye düşündii, “Yaşayan Rab'bin hakkı için, peşinden koşup ondan bir şey alacağım.” 2GS 148.7
Böylece Gelıazi Naaman'ın peşine düştii. Naaman ardından birinin koştuğunu görünce, arabasından inip onu karşıladı ve, “Ne oldu?” diye sordu. Gelıazi, “Bir şey yok” dedi, “Yalnız efendimin bir ricası var. Biraz önce Efrayim'in dağlık bölgesinden iki genç peygamber geldi. Efendim onlara bir talant gümüşle iki takım giysi vermen için beni gönderdi.” 2GS 148.8
Naaman bu ricayı memnuniyetle karşıladı ve daha fazlasını vermek istedi. “Lütfen iki talant al!” dedi ve ısrarla iki talant gümüşü iki torbaya koyup bağladı. Ayrıca iki uşağına da birer takım giysi verdi. Uşaklar Gehazi'nin önüsıra bunları taşıdılar. Tepeye varınca Gehazi eşyaları ellerinden alıp eve koydu, adamları da geri gönderdi. Sonra gidip efendisi Elişa'nın huzuruna çıktı. Elişa, “Neredeydin, Gehazi?” diye sordu. Gehazi, “Kulun hiçbir yere gitmedi” diye karşılık verdi. 2GS 149.1
Elişa her şeyi bildiğini gösteren sert bir tavır koydu. “O adam arabasından inip seni karşılarken ruhum seninle değil miydi?” diye sordu, “Şimdi gümüş ya da giysi, zeytinlik, bağ, koyun, sığır, köle, cariye almanın zamanı mı? Bu yüzden Naaman'ın cüzamı sonsuza dek senin ve soyunun üzerinde kalacak.” Böylece Gehazi Elişa'nın huzurundan kar gibi beyaz bir cüzamlı olarak ayrıldı. 2GS 149.2
Kendisine yüksek ve kutsal ayrıcalıklar tanınmış bir kişinin bu deneyimden alacağı çok ders vardı. Gehazi, zihni harika bir ışıkla aydınlanmış ve yaşayan Allah'ın hizmetine girmeye karar vermiş olan Naaman'a tökez olacak bir yaklaşım içindeydi. Gehazi'nin aldatıcılığı mazeret kaldırmayacak türdendi. Nitekim, öldüğü güne dek Allah'ın laneti altında bir cüzamlı olarak yaşadı, insanlar ondan kaçındı. 2GS 149.3
Yalancı tanık cezasız kalmaz, yalan soluyan kurtulamaz. (Süleyman'ın Özdeyişleri 19:5). İnsanlar kötüişlerini diğer insanların gözlerinden saklayabilirler, ama Allah'ı aldatamazlar. Allah'ın görmediği hiçbir yaratık yoktur. Kendisine hesap vereceğimiz Allah'ın gözleri önünde her şey çıplak ve açıktır (İbraniler 4:13). Gehazi, Elişa'yı aldatabileceğim sandı, ama Allah Gehazi'nin Naaman'a söylediklerini ve iki adam arasında geçen sahnenin her ayrıntısını peygamberine bildirdi. 2GS 149.4
Gerçek Allah'tan, aldanış da biitiin biçimleriyle birlikte Şeytan'dan kaynaklanır. Gerçeğin düz çizgisinden ayrılan bir kişi, kendisini kötii Olan'ın gücüne teslim etmektedir. Mesih'i tanıyanlar, karanlığın meyvesiz işlerine katılmazlar (Efesliler 5:11). Hem sözde hem de yaşamda sade, dürüst ve doğru olurlar, böylece dudaklarında hile bulunmayan kutsallarla beraberliğe hazırlanırlar (Bkz. Esinleme 14:5). 2GS 149.5
Naaman Suriye'deki evine bedende ve ruhta iyileşmiş bir şekilde döndükten yüzlerce yıl sonra, onun harika imanı Kurtarıcı tarafından Allah'a hizmet etmek isteyenlere örnek gösterildi. Kurtarıcı şöyle dedi: “Elişa peygamberin zamanında İsrail'de çok sayıda cüzamlı vardı. Bunlardan hiçbiri iyileştirilmediği halde, Suriyeli Naaman iyileştirildi” (Luka 4:27). Allah İsrail'deki çok sayıda cüzamlıyı es geçti, çünkü imansızlıkları iyiliğe kavuşmalarına engel oluyordu. Doğruluğa kendince bağlı olan ve Allah'ın yardımına ihtiyaç duyan putperest bir soylu, Allah'ın gözünde Allah vergisi ayrıcalıklarını hor gören ve ayaklar altına alan saygısız İsraillilerden daha fazla berekete layıktı. 2GS 150.1
Bugün her ülkede yüreğinde dürüstlük olan çok sayıda kişi vardır, göklerin ışığı böylelerinin üzerinde parlamaktadır. Görevleri olarak benimsedikleri şeylere sadık kaldıkları sürece kendilerine daha çok ışık verilecek ve onlar da Naaman gibi yaşayan Allah'tan başka bir Allah olmadığını göreceklerdir. 2GS 150.2
Karanlıkta yürüyen ve ışığı olmayan her içten kişiye Rab'bin adına güvenme ve Allah'a yaklaşma çağrısı yapılmıştır. “Çünkü kendisine umut bağlayanlar için etkin olan tek Allah sensin; senden başkasını hiç kimse işitmedi, hiçbir kulak duymadı, hiçbir göz görmedi. Doğru olanı sevinçle yapanların, senin yollarından yürüyüp seni unutmayanların yardımına koşarsın. Ama onlara karşı uzun süre günah işlediğimizde öfkelendin. Nasıl kurtuluruz?” (Yeşaya 50:10; 64:4,5.) 2GS 150.3
Bu bölüm 2.Krallar 5.bölüme dayanmaktadır.