Geçmişten Sonsuzluğa - 2. Cilt
Bölüm 15—Yehoşafat
Yehoşafat otuz beş yaşında tahta çıkmadan önce, hemen her krizde Rab'bin gözünde doğru olanı yapmış olan iyi kral Asa'nın örneği vardı (1.Krallar 15:11). Yirmi beş yıllık gönençli bir yönetim sırasında Yehoşafat babası Asa'nın ardınca gitti ve yoldan çıkmadı. 2GS 113.1
Yehoşafat halkın putperest uygulamalara karşı sımsıkı ayakta durmaları için bilgece gayret gösterdi. Babası Asa'nın bütün yollarını izleyen ve bunlardan sapmayan Yehoşafat Rab'bin gözünde doğru olanı yaptı. Ancak tapınma yerleri kaldırılmadı. Halk hâlâ oralarda kurban kesip buhur yakıyordu (1.Krallar 22:43). Kral bu tapınma yerlerini hemen yok etmedi; başlangıçtan beri Yahuda'yı, Ahav'ın yönetimindeki kuzey krallığıyla özdeşleşen günahlardan korumaya çalıştı. Yehoşafat Allah'a sadık kaldı: Rab Yehoşafat'laydı. Çünkü Yehoşafat atası Davut'un başlangıçtaki yollarını izledi; Baallar'a yöneleceğine, babasının Allahı'na yöneldi; İsrail halkının yaptıklarına değil, Allah'ın buyruklarına uydu. Bu doğruluğu nedeniyle Rab onunla birlikteydi ve yönetimi altındaki krallığı pekiştirdi (2.Tarihler 17:3-5). 2GS 113.2
Bütün Yahudalılar ona armağanlar getirdi. Böylece Yehoşafat büyük zenginliğe ve saygınlığa kavuştu. Yüreği Rab'de cesaret buldu, puta tapılan yerleri ve Tanrıça Aşera'yı simgeleyen sütunları Yahuda'dan kaldırdı (5,6.ayetler). “Yehoşafat babası Asa'nın döneminden kalan, puta tapan, törenlerinde fuhuş yapanların hepsini ülkeden süpürüp attı” (1.Krallar 22:46). Böylece, Yahuda'da oturanlar, ruhsal gelişimlerini ciddi bir şekilde tehdit eden tehlikelerin çoğundan özgür oldular. 2GS 113.3
Krallığın her yerinde insanlar, Allah yasası eğitimine ihtiyaç duyuyorlardı. Güvenlikte olmaları bu yasayı anlamalarına bağlıydı. Yaşamlarını yasanın ilkelerine göre düzenleyerek hem Allah'a hem de insana sadık kalmayı öğrenebilirlerdi. Bunu bilen Yehoşafat, halkını Kutsal Yazılarla eğitmek için adım atmaya başladı. Krallığın farklı bölgelerinde görevli önderler, öğretici kahinler atadılar. Bu eğitmenler, önderlerin yetkisi altında Yahuda'nın bütün kentlerini dolaşarak halka dersler verdiler ( 2.Tarihler 17:7-9). İnsanlar Allah'ın buyruklarını anladıkça ve günaha sırt çevirdikçe uyanış yayıldı. 2GS 113.4
Yehoşafat'ın yönetici olarak zenginliğinin büyük bir kısmı, halkın ruhsal gereksinimlerini bilgece gidermesine bağlıdır. Allah'ın yasasına uymakta büyük bir kazanç vardır. Allah'ın buyruklarına uymak, insanlar arasına esenlik ve iyilik getiren değiştirici gücün etkin olmasını sağlar. Allah sözünün öğretileri her insanın yaşamında etkin olsa, zihinler ve yürekler Allah sözüyle dolup taşsa, ulusal ve toplumsal yaşamda varolan kötülüklerin çoğuna yer kalmaz. Her ev insanların ruhsal görüşünü ve ahlaksal gücünü pekiştirecek bir kaynak haline gelir, hem bireyler hem de uluslar değişime uğrardı. 2GS 113.5
Yehoşafat, çevredeki uluslar tarafından taciz edilmeden huzur içinde yaşadı. Yahuda'yı çevreleyen ülkelerin krallıklarını Rab korkusu sardı. Bu yüzden Yehoşafat'a karşı savaşamadılar (2.Tarihler 17:10). Filistin'den para ve armağanlar, Arabistan'dan ise koyun ve keçi sürüleri aldı. Yehoşafat giderek güçlendi. Yahuda'da kaleler, ambarlı kentler yaptırdı. Yahuda kentlerinde birçok işler yaptı. Yeruşalim'e deneyimli yiğit savaşçılar yerleştirdi... Bunlar kralın surlu Yahuda kentlerine yerleştirdiği askerlerin yanısıra, ona hizmet ediyorlardı (2.Taıihler 18:1). 2GS 114.1
Yehoşafat tahta geçtikten yıllar sonra, bolluğun doruklarında yaşarken, oğlu Yehoram'ın, Ahav'la İzevel'in kızları Atalya'yla evlenmesine razı oldu. Bu birleşme, Yahuda ve İsrail krallıkları arasında Allah'ın tasarısında olmayan bir ittifakın oluşmasına yol açtı. Bir kriz döneminde kralın ve halkın çoğunun üzerine yıkım geldi. 2GS 114.2
Bir keresinde Yehoşafat, Samiriye'de İsrail kralını ziyaret etti. Kudüs'ten gelen kraliyet konuğuna özel bir saygı gösterildi. Ziyareti tamamlanmadan önce Suriyelilere karşı İsrail kralıyla birlik olması için ikna edildi. Ahav, kuvvetlerini Yahuda'yla birleştirerek, İsraillilere ait olduğunu iddia ettiği eski sığınma kentlerinden biri olan Ramot'a yeniden kavuşacağını umuyordu. 2GS 114.3
Yehoşafat zayıf bir anında İsrail kralına Suriyelilere karşı savaşta destek olacağını söylemesine rağmen, daha sonra sağduyulu davranarak Allah'ın isteğini araştırmaya karar verdi. İsrail Kralı Ahav dört yüz peygamber toplayıp, “Ramot-Gilat'a karşı savaşalım mı, yoksa vaz mı geçeyim?” diye sordu. Peygamberler, “Savaş, çünkü Allah kenti senin eline teslim edecek” diye yanıtladılar (4,5.ayetler). 2GS 114.4
Yehoşafat bu yanıttan tatmin olmadığı için Allah'ın isteğini kesin bir şekilde öğrenmek istedi: “Ama Yehoşafat, “Burada danışabileceğimiz Rab'bin başka peygamberi yok mu?” diye sordu. İsrail Kralı, “Yimla oğlu Mikaya adında biri daha var” diye yanıtladı, “Onun aracılığıyla Rab'be danışabiliriz. Ama ben ondan nefret ederim. Çünkü benimle ilgili hiç iyi peygamberlik etmez, yalnız kötii şeyler söyler.” Yehoşafat Allah adamının çağrılması için ısrar etti. Ahav, Rab'bin adında sadece doğruyu söylemesini isteyince, Mikaya şöyle karşılık verdi: “Bunun üzerine kral, 'Rab'bin adıyla bana gerçeğin dışında bir şey söylemeyeceğine ilişkin sana kaç kez ant içireyim?' diye sordu. Mikaya şöyle karşılık verdi“: İsraillileı'i dağlara dağılmış çobansız koyunlar gibi gördüm. Rab, 'Bunların sahibi yok. Herkes güvenlik içinde evine dönsün' dedi” (2 Tarihler 18:16,17). 2GS 114.5
Peygamberin sözleri, projelerinin Gökler tarafından onaylanmadığını krallara göstermek için yeterli olmalıydı ama hiçbiri uyarıya kulak asmadı. Ahav yolunu çizmişti ve o yolda yürümeye kararlıydı. Yehoşafat şeref sözii verdi: “İsrail Kralı Ahav, Yahuda Kralı Yehoşafat'a, 'Ramot-Gilat'a karşı benimle birlikte savaşır mısın?' diye sordu. Yehoşafat, “Beni kendin, halkımı halkın say. Savaşta sana eşlik edeceğiz” diye yanıtladı” (1.Krallar 22:29). 2GS 115.1
Başlayan savaşta Ahav bir oka hedef olup öldü. Güneş batarken ordugahta, “Herkes kendi kentine, ülkesine dönsün!” diye bağırdılar (36.ayet). Peygamberin sözii böylece yerine gelmiş oldu. 2GS 115.2
Yehoşafat bu felaket savaştan sonra evine döndü. Kente yaklaşırken, kendisini Yehu karşıladı ve azarladı: “Hanani oğlu Bilici Yehu, Kral Yehoşafat'ı karşılamaya giderek ona şöyle dedi: “Kötülere yardım edip Rab'den nefret edenleri mi sevmen gerekir? Bunun için Rab'bin öfkesi senin üstünde olacak. Ancak, bazı iyi yönlerin de var. Ülkeden Aşera'yı simgeleyen sütunları kaldırıp attın ve yürekten Allah'a yönelmeye karar verdin”( 2.Tarihler 19:2,3). 2GS 115.3
Yehoşafat'ın yönetiminin sonraki yılları Yahuda'nın ulusal ve ruhsal savunma düzeneklerini güçlendirmekle geçti. Beer-Şeva'dan Efrayim dağlık bölgesine kadar yine halkın arasında dolaşarak onları atalarının Allahı Rab'be döndürdü (4.ayet). 2GS 115.4
Kralın en önemli adımlarından biri etkili adalet mahkemelerini kurmak ve korumak oldu. Ülkeye, Yahuda'nın bütün surlu kentlerine yargıçlar atadı. Onlara, “Yaptıklarınıza dikkat edin” dedi, “Çünkü insan adına değil, yargı verirken sizinle olan Rab adına yargılayacaksınız. Onun için Rab'den korkun, dikkatle yargılayın. Çünkü Allahımız Rab kimsenin haksızlık yapmasına, kimseyi kayırmasına, rüşvet almasına göz yummaz” (5-7.ayetler). 2GS 115.5
Yargı sistemi, Kudüs'te bir müracaat mahkemesi kurdu. Rab'bin yargılarını uygulamak, davalara bakmak için Yehoşafat Yeruşalim'e de bazı Levililer'i, kâhinleri, İsrail boy başlarını atadı. Bunlar Yeruşalim'de yaşadılar (8.ayet). 2GS 116.1
Kral bu hakimlere güvenilir olmalarını öğütledi. Yehoşafat onlara şu buyrukları verdi: “Görevinizi Rab korkusuyla, bağlılıkla, bütün yüreğinizle yapmalısınız. Kentlerde yaşayan kardeşlerinizden gelen her davada - kan davası, Kutsal Yasa, buyruklar, kurallar ya da ilkelerle ilgili her konuda - onları Rab'be karşı suç işlememeleri için uyarın; öyle ki Rab size de kardeşlerinize de öfkelenmesin. Böyle yaparsanız suç işlememiş olursunuz. 2GS 116.2
“Rab'be ilişkin her konuda Başkâhin Amarya, krala ilişkin her konuda ise Yahuda oymağının önderi İsmail oğlu Zevadya size başkanlık edecek. Levililer de görevli olarak size yardımcı olacaklar. 2GS 116.3
“Yürekli olun, bu buyrukları uygulayın. Rab doğru kişiyle olsun!” (9-11 .ayetler). 2GS 116.4
Yehoşafat halkın haklarını ve özgürlüklerini titizlikle korurken, insanlığın her üyesinin Allah'ın hükmü altında olduğunu hatırlattı. Allah yerini aldı yargıçlar topluluğunda, yargısını açıklıyor ilahların ortasında. Dolayısıyla Allah'ın önünde yargıçlık yapacak olanlar, şu buyruklara dikkat edeceklerdi: “Zayıfın, öksüzün davasını savunun, Mazlumun, yoksulun hakkını arayın. Zayıfı, düşkünü kurtarın, onları kötülerin elinden özgür kılın” ( Mezınur 82:1,3,4). 2GS 116.5
Yehoşafat'm yönetiminin sonlarına doğru Yahuda krallığı ülke sakinlerinin titremesine yol açan bir ordu tarafından işgal edildi. Bundan sonra Moavlılar, Ammonlular ve Meunlular'ın bir kısmı Yehoşafat'la savaşmak için yola çıktılar. Birkaç kişi Yehoşafat'a gidip, “Gölün öbür yakasından, Edom'dan sana saldırmak için büyük bir ordu geliyor. Şu anda Haseson-Tamar'da” dediler ( 2.Tarihler 20:1,2). 2GS 116.6
Yehoşafat cesur ve yiğit bir adamdı. Yıllardır ordularını ve kent surlarını kuvvetlendiriyordu. Her tür düşmanla karşılaşmaya hazırdı; ama o bu krizde insana güvenmedi. Yahuda'yı ulusların gözünde küçük düşürmek için güçleriyle övünen putperestlerin üzerinde zafer kazanmak için umudunu disiplinli ordulara ve surlu kentlere bağlamamıştı. Korkuya kapılan Yehoşafat Rab'be danışmaya karar verdi ve bütün Yahuda'da oruç ilan etti. Rab'be yönelmek için Yahuda'nın bütün kentlerinden gelen halk toplanıp Rab'den yardım diledi. 2GS 116.7
Tapınak avlusunda toplanan halkın önünde duran Yehoşafat duaya başladı, İsrail'in çaresizliğini itiraf ederek Allah'ın vaatlerini yerine getirmesini diledi: “Ey atalarımızın Allahı Rab, sen göklerde oturan Allah değil misin?” dedi, “Ulusların biitiin krallıklarını yöneten sensin. Güç, kudret senin elinde. Kimse sana karşı duramaz. Ey Allahımız, bu ülkede yaşayanları halkın İsrail'in önünden kovan ve ülkeyi sonsuza dek dostun İbrahim'in soyuna veren sen değil misin? Onlar orada yaşadılar, adına bir tapınak kurdular ve 'Başımıza bela, savaş, yargı, salgın hastalık, kıtlık gelirse, adının bulunduğu bu tapınağın ve senin önünde duracağız' dediler, 'Sıkıntıya düştüğümüzde sana yakaracağız, sen de duyup bizi kurtaracaksın.'” 2GS 117.1
“İşte Ammonlular, Moavlılar ve Seir dağlık bölgesinde yaşayanlar! Mısır'dan çıktıktan sonra İsrailliler'in onların ülkesine girmelerine izin vermedin. Bu yüzden atalarımız başka yöne döndü, onları yok etmedi. Ama bak, bunun karşılığını bize nasıl ödüyorlar! Bize miras olarak vermiş olduğun mülkünden bizi kovmaya geliyorlar. Ey Allahımız, onları yargılamayacak mısın? Çünkii bize saldıran bu biiyiik orduya karşı koyacak gücümüz yok. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Gözümüz sende” (2 Tar. 20:3-12). 2GS 117.2
Yehoşafat, Rab'be cesaretle “göziimiiz sende” diyebildi. Yıllar boyunca insanlara, geçmiş çağlarda seçilmiş olanları mutlak yıkımdan kurtarmış olan Rab'bi anlatmıştı. Şu anda, krallığı tehlikede olan Yehoşafat yalnız değildi: Biitiin Yahudalılar, çoluk çocuklarıyla birlikte Rab'bin önünde duruyordu (13.ayet). Hep birlikte dua ettiler ve oruç tuttular; Rab'bin düşmanları alt etmesini ve Yahve'nin adının yüceltilmesini dilediler. 2GS 117.3
Ey Allah, susma,
Sessiz, hareketsiz kalma!
Bak, düşmanların kargaşa çıkarıyor,
Senden nefret edenler başkaldiriıyor.
Halkına karşı kurnazlık peşindeler,
Koruduğun insanlara dolap çeviriyorlar.
“Gelin, bu ulusun kökünü kazıyalım” diyorlar,
“İsrail'in adı bir daha anılmasın!”
2GS 117.4
Hepsi sözbirliği etmiş, düzen kuruyor,
Sana karşı anlaşmaya vardı:
Edomlular, İsmailliler,
Moavlılar, Hacerliler,
Geval, Ammon, Amalek...
Onlara Midyan'a,
Kişon Vadisi'nde Sisera'ya ve Yaviın'e yaptığını yap:
Sonsuza dek utanç ve dehşet içinde kalsınlar.
Rezil olup yok olsunlar.
Senin adın Rab'dir,
Anlasınlar yalnız senin yeryüzüne egemen en yüce Allah Olduğunu. (Mezmur 83)
2GS 118.1
Halk kralla birlikte Allah'ın önünde kendilerini alçaltırken Rab'bin Ruhu topluluğun ortasında duran Asaf soyundan Levili Yahaziel'in üzerine indi. 2GS 118.2
Yahaziel şöyle dedi: “Ey Kral Yehoşafat, ey Yahuda halkı ve Yeruşalim'de oturanlar, dinleyin! Rab size şöyle diyor: 'Bu büyük ordudan korkmayın, yılmayın! Çünkü savaş sizin değil, Allah'ındır. Yarın onlarla savaşmaya çıkın. Onları vadinin sonunda, Yeruel kırlarında, Zis Yokıışu'nu çıkarlarken bulacaksınız. Bu kez savaşmak zorunda kalmayacaksınız. Yerinizde durup bekleyin, Rab'bin size sağlayacağı kurtuluşu görün, ey Yahuda ve Yeruşalim halkı! Korkmayın, yılmayın. Yarın onlara karşı savaşa çıkın. Rab sizinle olacak!' 2GS 118.3
Yehoşafat yüzüstü yere kapandı. Yahuda halkıyla Yeruşalim'de oturanlar da Rab'bin önünde yere kapanıp O'na tapındılar. Sonra Kehatlılar'dan ve Korahlılar'dan bazı Levililer ayağa kalkıp İsrail'in Allahı Rab'bi yüksek sesle övdüler. Ertesi sabah kalkıp Tekoa kırlarına doğru yola çıktılar. Savaşa yaklaşırlarken Yehoşafat şöyle dedi: “Beni dinleyin, ey Yahuda halkı ve Yeruşalim'de oturanlar! Allahnız Rab'be güvenin, güvenlikte olursunuz. O'nun peygamberlerine güvenin, başarılı olursunuz.” Yehoşafat halka danıştıktan sonra Rab'be ezgi okumak, O'nun kutsallığının görkemim övmek için adamlar atadı (2.Tarihler 20:14-21). Bu ezgiciler ordunun önünde yürüyorlar, seslerini yükselterek zafer vaadi için Allah'a övgüler sunuyorlardı. 2GS 118.4
Düşman ordusuna karşı Rab'bi öven ezgiler söyleyerek, İsrail'in Allahını yücelterek ilerlemek tuhaf bir yöntem gibi görünebilir. Bu onların savaş ezgisiydi. Kutsallığın görkemine sahiptiler. Şu anda Allah daha çok övülse, ümit, cesaret ve iman sürekli olarak artar. Günümüzde gerçeği savunan yiğitlerin elleri böylece kuvvetlenmiş olur. 2GS 119.1
Onlar ezgi okuyup övgüler sunmaya başladığında, Rab Yahuda'ya saldıran Ammonlular'a, Moavlılar'a ve Seir dağlık bölgesinde yaşayanlara pusu kurmuştu. Hepsi bozguna uğratıldı. Ammonlular'la Moavlılar, Seir dağlık bölgesinde yaşayan halkı büsbütün yok etmek için onlara saldırdılar. Seirliler'i yok ettikten sonra da birbirlerini öldürmeye başladılar. 2GS 119.2
Yahudalılar kırdaki gözetleme kulesine varınca, o büyük orduya baktılar ama sadece yere serilmiş cesetler gördüler. Tek kişi kurtulmamıştı (22-24. Ayetler). 2GS 119.3
Allah bu krizde Yahuda'nın güç kaynağı olmuştu. Bugün de yine halkının güç kaynağıdır. Önderlere güvenmemeli, Allah'ın yerine insanları koymamalıyız. İnsanların kusurlu ve hatalı olduğunu unutmamalı, bütün gücümüzün kaynağı olan Allah'ı savunma kulemiz olarak benimsemeliyiz. Her acil durumda savaşın Allah'a ait olduğunu hissetmeliyiz. Allah'ın kaynakları sınırsızdır ve göze olanaksız gelen engeller zaferi daha da büyük kılacaktır. 2GS 119.4
Şöyle seslenin:
“Kurtar bizi, ey kurtarıcımız Allah,
Topla bizi, ulusların arasından çıkar.
Kutsal adına şükredelim,
Yüceliğinle övünelim” (1.Tarihler 16:35).
2GS 119.5
Bundan sonra bütün Yahuda ve Yeruşalim halkı Yehoşafat'ın önderliğinde sevinçle Yeruşalim'e döndü. Çünkü Rab düşmanlarını bozguna uğratarak onları sevindirmişti. Çenk, lir ve borazan çalarak Yeruşalim'e, Rab'bin Tapınağı'na gittiler (2.Tarihler 20:27,28). Sevinmelerinin nedeni büyüktü. “Rab'bin size sağlayacağı kurtuluşu görün... korkmayın, yılmayın” (17.ayet). Bu vaade güvenen halk, artık Davut'un ilahilerini anlayarak söyleyebilirdi: 2GS 119.6
Allah sığınağımız ve gücümüzdür,
Sıkıntıda hep yardıma hazırdır.
Yayları kırar, mızrakları parçalar,
Kalkanları yakar.
“Sakin olun, bilin ki, Allah benim!
Uluslar arasında yüceleceğim,
Yeryüzünde yüceleceğim!”
Her Şeye Egemen Rab bizimledir,
Yakup'un Allahı kalemizdir. (Mezınur 46)
2GS 120.1
Adın gibi, ey Allah, övgün de Dünyanın dört bucağına varıyor.
Sağ elin doğruluk dolu.
Sevinsin Siyoıı Dağı,
Coşsun Yahuda beldeleri Senin yargılarınla!
Bu Allah sonsuza dek bizim Allahımız olacak,
Bize hep yol gösterecektir
2GS 120.2
(Mezınur 48:10-14)
Rab'bin İsrail'in düşmanlarına karşı savaştığını duyan ülkelerin krallıklarını Allah korkusu sardı. Yehoşafat'ın ülkesi ise barış içindeydi. Çünkü Allahı her yandan onu esenlikle kuşatmıştı (2.Tarihler 20:29,30). 2GS 120.3