Geçmişten Sonsuzluğa - 2. Cilt
Bölüm 49—Kraliçe Ester'in Günleri
Sürgündeki elli bin kişi Koreş'in iyiliği sayesinde, geri dönmelerine izin veren fermandan yararlanmışlardı. Ne var ki bunlar Med-Pers imparatorluğunun illerine yayılmış yüz binlere kıyasla sadece azınlık sayılırdı. İsraillilerin büyük çoğunluğu, geri dönüş yolculuğuna, terk edilmiş kentlerini ve evlerini yeniden kurma zahmetine katlanmak yerine sürgündeki ülkede kalmayı seçmişti. 2GS 354.1
Aradan yıllar geçti ve kral Darius'tan birincisi gibi iyi olan ikinci bir ferman çıktı. Allah böylece Med-Pers imparatorluğundaki Yahudilere atalarının ülkesine dönmeleri için ikinci bir fırsat tanıdı. Rab, Ester kitapçığında adı Ahaşveroş olarak geçen Kserkses'in dönemindeki sıkıntıları önceden biliyordu. Bu nedenle yalnızca insanların yüreklerine istek koymakla kalmayıp Zekarya'nın sürgündekilere dönmeleri için yalvarmasını bile sağladı. 2GS 354.2
“Haydi! Haydi! Kuzey ülkesinden kaçın!” diyor, “çünkü sizi göğün dört bucağına dağıttım.” Böyle diyor Rab. “Babil'de oturan Siyon halkı, haydi kaçıp kurtul!” Çünkü Her Şeye Egemen Rab beni onurlandırdı ve sizi yağmalamış uluslara şu haberle gönderdi: “Size dokunan gözbebeğime dokunmuş olur” diyor, elimi onlara karşı kaldıracağım, köleleri onları yağmalayacak.” O zaman siz de beni Her Şeye Egemen Rab'bin gönderdiğini anlayacaksınız” (Zekarya 2:6-9). 2GS 354.3
Rab'bin tasarısı dünyanın başlangıcından beri olduğu gibi halkının yeryüzünde bir övgü olması ve adını yüceltmesiydi. Sürgündeki uzun yıllar boyunca onlara kendisine dönmeleri için sayısız fırsat tanımıştı. Bazıları bunları değerlendirmiş, öğreneceklerini öğrenmiş ve sıkıntının ortasında . kurtuluşa kavuşmuştu. Bunların çoğu dönecek olan azınlığın içindeydi. Peygamberlik ruhu bu azınlığı 'sedir ağacının tepesindeki bir filiz' olarak nitelemiş ve bu filizle ilgili ne yapacağını bildirmiştir: “Yüksek, ulu bir dağın üzerine dikeceğim. Onu İsrail'in en yüksek dağının üzerine dikeceğim. Dal budak salıp ürün verecek, görkemli bir sedir ağacı olacak, her çeşit kuş dallarına tüneyecek, gölgesinde barınacak” (Hezekiel 17:22,23). 2GS 354.4
Koreş'in fermanıyla geri dönenler, ruhları harekete geçirilenlerdir (Ezra 1:5). Ne var ki Allah gönüllü olarak sürgünde kalanlara seslenmekten vazgeçmemiştir. Birçok aracı sayesinde onların dönüş yolunu da açmıştır. Oysa birçokları Koreş'in fermanına uymamışlar, Allah'ın çağrısına kulaklarını tıkamışlardır. Daha sonra Zekarya onları vakit geçirmeden Babil'den kaçmaları için uyardığı halde bu çağrıya da kulak vermemişlerdir. 2GS 354.5
Bu arda Med-Pers krallığının koşulları hızlı bir değişimden geçiyordu. Yönetimi altında Yahudilerin lütuf bulduğu Daruıs'un ardından Büyük Kserkses tahta çıkmıştı. Kaçma bildirisine karşılık vermeyen Yahudiler bu kralın devrinde korkutucu bir krizle karşılaştılar. Allah'ın sağlamış olduğu yoldan kaçmanın avantajını reddettikleri için ölümle burun buruna geldiler. 2GS 355.1
Med-Pers imparatorluğunun yüksek yetkililerinden biri vicdansız bir adam olan Agaglı Hainan. Şeytan bu dönemde Allah'ın tasarısına karşı bir girişim başlattı. Haman, Yahudi olan Mordekay adlı bir adama acı bir kin besliyordu. Mordekay hiçbir kötülük yapmamış, sadece tapınmaya varan hürmet gösterisinden kaçınmıştı. Bu neden Haman yalnız onu öldürmeyi düşünmekle kalmadı, onun hangi halktan geldiğini bildiği için bütün halkını, Ahaşveroş'un egemenliğinde yaşayan bütün Yahudiler'i ortadan kaldırmaya karar verdi (Ester 3:6). 2GS 355.2
Haman'nın iftiralarına inandırılan Kserkses, krallığının bütün illerindeki Yahudilerin katledilmesini buyuran bir ferman çıkardı (8.ayet). Yahudilerin öldürülmesi ve mülklerinin kamulaştırılması için bir gün belirlendi. Kral bu fermanı yürütmenin uzun vadeli sonuçları üzerinde düşünmemişti. Bu düzeneğin gizli yaratıcısı olan Şeytan gerçek Allah bilgisine sahip olanları dünyadan silip atmak istiyordu. 2GS 355.3
Kralın buyruğunun ve fermanının ulaştığı her ilde Yahudiler büyük yas tuttular, ağlayıp feryat ettiler, oruç tuttular. Birçoğu da çula sarınıp kül içinde yattı (Ester 4:3). Med ve Perslerin fermanının geri alınacağına ilişkin umut yoktu; İsraillileri kötü bir son bekliyordu. 2GS 355.4
Ne var ki düşmanın tasarısı insanlara hükmeden güç tarafından yenilgiye uğratıldı. Allah, En Yüce Olan'dan korkan Ester adlı Yahudi bir kadını kullanacaktı. Ester Med-Pers imparatorluğunun kraliçesiydi. Mordekay da onun yakın bir akrabasıydı. İkisi de Kserkses'e halk için ricada bulunmaya karar verdiler. Mordekay şöyle dedi: “Kim bilir, belki de böyle bir gün için kraliçe oldun” (14.ayet). 2GS 355.5
Ester'in içine düştüğü kriz hızlı ve ciddi bir eylem gerektiriyordu; buna rağmen hem o hem de Mordekay Allah'ın müdahalesi olmadan bütün çabalarının boşa çıkabileceğinin farkındaydılar. Bu nedenle Ester, gücünün kaynağı olan Allah'la beraber zaman geçirdi. “Git, Sus'taki bütün Yahudiler'i topla; benim için oruç tutun; üç gün, üç gece hiçbir şey yemeyin, içmeyin. Hizmetçilerimle ben de sizin gibi oruç tutacağız. Ardından, kurala aykırı olduğu halde kralın huzuruna çıkacağım; ölürsem ölürüm” (16.ayet). 2GS 356.1
Olaylar hızla birbirini takip etti. Ester'in kralın önüne çıkması, ona gösterilen lütuf, kral ve kraliçenin Haman'la baş başa yemek yemeleri, kralı rahatsız eden uyku, halkın Mordekay'ı onurlandırması, Haman'nın kötü tasarısının kefşedilmesi - bunları hepsi bilinen öykünün kısımlarıdır. Allah tövbe eden halkın uğruna harikalar yaratmıştır; kral ikinci bir ferman çıkararak halkın kendi canlarını savunmalarına izin verdi. Bu ferman krallığın her yönüne atlı haberciler tarafından iletildi. Kralın hizmetindeki atlara binen ulaklar, kralın buyruğuna uyarak hemen dört nala yola koyuldular. Ferman Sus Kalesi'nde de okundu. Kralın buyruğu ve fermanı ulaştığı her ilde ve her kentte Yahudiler arasında sevinç ve mutluluğa yol açtı. Şölenler düzenlendi, bir bayram havası doğdu. Ülkedeki halklardan çok sayıda kişi Yahudi oldu; çünkü Yahudi korkusu hepsini sarmıştı (Ester 8:14,17). 2GS 356.2
Öldürülmeleri için belirlenen günde Yahudiler kendilerini yok etmeyi tasarlayanlara saldırmak üzere Kral Ahaşveroş'un bütün illerindeki kentlerde bir araya geldiler. Hiç kimse onlara karşı koyamadı. Çünkü Yahudi korkusu bütün halkları sarmıştı. Bütün bunlar Adar ayının on üçüncü günü oldu. Yahudiler on dördüncü gün dinlendiler ve o günü şölen ve eğlence günü ilan ettiler (Ester 9:2,16). 2GS 356.3
Mordekay, önceden Haman'nın işgal ettiği konuma getirildi. Yahudi Mordekay, yetki bakımından Kral Ahaşveroş'tan hemen sonra geliyordu. Yahudi soydaşları arasında saygı gören ve çoğunluk tarafından sevilen biriydi. Çünkü halkının iyiliğini düşünüyor, biitiin soydaşlarının esenliği için çaba gösteriyordu (Ester 10:13). Mordekay seçilmiş halkının bir kez daha Med-Pers krallığının sarayında lütuf bulmasını sağladı. Böylece onları kendi ülkelerine yerleştirme tasarısını yürütmeye devam ediyordu. Birkaç yıl sonra, büyük Kserkses'in ardından tahta çıkan 1 .Artahşasta'nın yedinci yılında halkın çoğu Ezra'nın yönetiminde Kudüs'e döndü. 2GS 356.4
Ester'in günlerinde Allah'ın halkının yaşadığı sınayıcı deneyimler sadece o çağa özgü değildi. Yuhanna çağların ötesine bakıp da zamanın sonunu gördüğü zaman şöyle dedi. “Bunun üzerine ejderha kadına öfkelendi. Kadının soyundan geriye kalan ve Allah'ın buyruklarını yerine getirip İsa'ya olan tanıklıklarını sürdürenlerle savaşmaya gitti” (Esinleme 12:17). Bugün yeryüzünde yaşayanlar bazıları bu sözlerin gerçekleştiğini göreceklerdir. Geçmiş çağlarda gerçek kiliseye zulmetmek için insanları kışkırtan ruh gelecekte de Allah'a sadık olanlara karşı aynı tavrı takınacaktır. Şu anda bile bu büyük mücadelenin hazırlığı yapılmaktadır. 2GS 357.1
Ahaşveroş'un Yahudilere karşı çıkardığı fermanın bir benzeri Allah'ın halkına karşı çıkarılan fermana benzeyecektir. Günümüzde gerçek kilisenin düşmanları Sept buyruğunu tutan küçük topluluğa baktıklarında Mordekay'ı görmektedir. Allah halkının yasaya gösterdiği saygı Rab korkusunu bir kenara bırakıp O'nun Septini ayaklar altına alanları sürekli azarlamaktadır. 2GS 357.2
Şeytan, çağın geleneklerine ve göreneklerine uymayı reddeden azınlığa karşı öfkelenecektir. Yetki ve şöhret sahibi insanlar yasa tanımazlığa katılacaklar ve Allah'ın halkına karşı birleşeceklerdir. Bu kesim zenginliğe, dehaya ve eğitime dayanacaktır. Zulüm yapan yöneticiler, önderler ve hatta sözde imanlılar onlara karşı komplo kuracaktır. Sözle, kalemle, böbürlenmeyle, tehditle ve alaylarla onların imanını çökertmeye çalışacaktır. İftiralar ve öfkeli saldırılarla insanların düşmanlığı uyandırılacaktır. Septi tutanlara karşı “Kutsal Kitap şöyle diyor” sözleri yetişmeyecek, baskıcı eylemlere girişilecektir. Çoğunluğun gönlünü hoş tutmak isteyen yöneticiler Pazar gününün tutulması için diretecekleıdir. Ancak Allah'tan korkanlar, On Buyruk'un bir ilkesinin çiğnenmesini kabul edemezler. Gerçek ve yanılgı arasındaki son büyük mücadele bu savaş meydanında yaşanacaktır. Bu konuda kuşkuya yer yoktur. Ester'in ve Mordekay'ın günlerinde olduğu gibi günümüzde de Rab gerçeğini ve halkını haklı çıkaracaktır. 2GS 357.3