Geçmişten Sonsuzluğa - 2. Cilt

47/61

Bölüm 46—“Allah'ın Peygamberlerinin Yardımı”

Kendilerini tapınağın yeniden inşa edilmesine adayan İsraillilerin yakınlarında, Asur ilindeki imansız kolonicilerle Samiriye ve Celile'de yaşayan on oymaktan kalan kişilerin evlenmelerinden oluşmuş Samiriyeliler adlı karışık bir ırk yaşıyordu. Sonraki yıllarda Samiriyeliler gerçek Allah'a tapındıklarını iddia etmişlerdi, ama yüreklerinde ve uygulamalarında putperesttiler. Putlarının kendilerine yaşayan Allah'ı, evrenin Yöneticisini hatırlattığına inanıyorlardı; buna rağmen oyma putlara hürmet ediyorlardı. 2GS 334.1

Kudüs'ün yeniden yapılanma döneminde bu Samiriyeliler, Yahuda ve Benyamin'in düşmanları olarak tanındılar. Yahudalılar'la Benyaminliler'in düşmanları, sürgünden dönenlerin İsrail'in Allahı Rab için bir tapmak yaptığını duyunca, Zerubbabil'in ve boy başlarının yanına vardılar. “Tapınağı sizinle birlikte kuralım” dediler, “Çünkü biz de, sizin gibi Allahınız'a tapınıyoruz; bizi buraya getiren Asur Kralı Esarhaddon'un döneminden bu yana sizin Allahınız'a kurban sunuyoruz.” 2GS 334.2

Ne var ki Zerubbabil, Yeşu ve İsrail'in öteki boy başları, “Allahımız'a bir tapmak kurmak size düşmez” diye karşılık verdiler, “Pers Kralı Koreş'in buyruğu uyarınca, İsrail'in Allahı Rab için tapınağı yalnız biz kuracağız” (Ezra 4:1-3). 2GS 334.3

Babil'den yalnızca küçük bir grup dönmüştü. Kendi güçlerini aşar gibi görünen bir görevle karşı karşıya kaldıklarını düşündükleri sırada en yakın komşuları onlara yardım etmek üzere geldiler. Samiriyeliler gerçek Allah'a tapındıklarını söylediler ve tapınak hizmetlerinin ayrıcalıklarını ve bereketlerini paylaşmayı arzuladılar. Samiriyeliler “Tapınağı sizinle birlikte kuralım” dediler, “Çünkü biz de, sizin gibi Allahınız'a tapınıyoruz; bizi buraya getiren Asur Kralı EsarhaddoıVun döneminden bu yana sizin Allahınız'a kurban sunuyoruz.” Ancak Yahudi önderler bu yardım önerisini kabul etselerdi, putperestliğe kapı açmış olacaklardı. Samiriyelilerin içten olmadığını anladılar. Bu adamlarla ittifak kurarak kazanılacak yardımın Yahve'nin sade buyruklarını izleyerek kavuşacakları berekete kıyasla hiçbir anlamı olmayacaktı. 2GS 334.4

İsrail'in çevredeki uluslarla ilişkileri hakkında Rab, Musa aracılığıyla şöyle buyurmuştu: 'Allahınız Rab bu ulusları elinize teslim ettiğinde, bıı uluslarla antlaşma yapmayacaksınız, onlara acımayacaksınız. Kız alıp vermeyeceksiniz. Kızlarınızı oğullarına vermeyeceksiniz; oğullarınıza da onlardan kız almayacaksınız. Çünkü onlar oğullarınızı beni izlemekten saptıracak, başka ilahlara tapmalarına neden olacaklardır. O zaman Rab size öfkelenecek ve sizi çabucak yok edecek. Allahınız Rab için kutsal bir halksınız. Rab öz halkı olmanız için yeryüzündeki bütün halkların arasından sizi seçti” (Tesniye 7:2-4; 14:2). 2GS 334.5

Çevredeki uluslarla antlaşma gibi bir ilişkiye girmenin sonucu açıkça bildirilmişti. Musa şöyle demişti: “Rab sizi dünyanın bir ucundan öbür ucuna, bütün halklar arasına dağıtacak. Orada sizin de atalarınızın da tanımadığı, ağaçtan ve taştan yapılmış başka ilahlara tapacaksınız. Bu uluslar arasında ne esenliğiniz ne de dinlenecek bir yeriniz olacak. Orada Rab size titreyen yürekler, umutsuzluk ve bakmaktan yorulmuş gözler verecek. Sürekli can kaygısı içinde yaşayacaksınız. Gece gündüz dehşet içinde olacaksınız. Yaşamınızın güvenliği olmayacak. Yüreğinizi kaplayan dehşet ve gözlerinizin gördüğü olaylar yüzünden, sabah, 'Keşke akşam olsa!1, akşam, 'Keşke sabah olsa!' diyeceksiniz” (Tesniye 28:64-67). “Ama Allahınız Rab'bi arayacaksınız. Bütün yüreğinizle, bütün canınızla O'na yönelirseniz, O'nu bulacaksınız” (Tesniye 4:29). 2GS 335.1

Zerubbabil ve arkadaşları bu ve buna benzer ayetleri biliyorlardı. Son tutsaklıkları bunların nasıl gerçekleştiğini tekrar tekrar kanıtlamıştı. Şimdi ise, hem atalarını hem de kendilerini Musa'nın açıkça bildirdiği yargıya maruz bırakan kötülüklerden tövbe etmişler, Allah'a tam bir yürekle dönerek antlaşmalarını yenilemişlerdi. Bu nedenle yok olan kenti yeniden yapmak için Yahuda'ya dönmelerine izin verilmiştir. Böyle bir görev için kollarını sıvadıkları dönemde putperestlerle antlaşma yapılabilir miydi? 2GS 335.2

Allah, “Onlarla antlaşma yapmayacaksınız” demişti. Tapınağın yıkıntılarındaki sunakta kendilerini Rab'be adamış olanlar, dünya ile aralarındaki çizgiyi asla geçmemeleri gerektiğini biliyorlardı. Allah'ın yasasını bilen, ama ona göre yaşam sürmeyen insanlarla ittifak kurmayı reddettiler. 2GS 335.3

Tesniye'de öngörülen ilkelere, Allah'ın halkı tarafından zamanın sonuna dek uyulmalıydı. Gerçek başarı, Allah'la antlaşmamızı devam ettirmeye bağlıdır. Allah'tan korkmayanlarla ittifak kurarak ilkeden ödün vermemiz mümkün değildir. 2GS 335.4

Bazı sözde Hıristiyanlar, dünyadaki insanları etkilemek için bir dereceye kadar dünyaya uyum sağlamaları gerektiğini öne sürebilirler. Bu yol insan gözüne avantajlı görünse de ruhsal kayıpla sonuçlanacağı kesindir. Gerçeğin düşmanlarının sinsice pohpohlama yoluyla sızına girişimlerine karşı Allah'ın halkı tetikte olmalıdır. Allah'a ait olanlar bu dünyada yolcu ve yabancıdır, önlerindeki yol tehlikelerle doludur. Allah'la antlaşmalarını sabote edecek cazibeli ayartılara asla prim vermemelidirler. 2GS 336.1

Korkulması gereken kişiler, Allah'ın davasına açık ve yeminli bir düşmanlıkla saldıranlar değildir. Yahuda'nın ve Benyamin'in düşmanları gibi yumuşak sözcüklerle, hoş konuşmalarla, Allah'ın çocuklarıyla dostça ittifak kurmayı amaçlayarak gelenlerin aldatma gücü daha büyüktür. Bu tür kişilere karşı her imanlı dikkat kesilmelidir, yoksa titizlikle örtülen ve ustalıkla kurulan bir tuzağa apansız düşebilirler. Özellikle günümüzde, dünya tarihinin son demlerinde Rab'bimiz; çocuklarından gevşekliğe izin vermeyen bir duyarlılık bekliyor. Ancak mücadelenin dur durak bilmemesi, buna baş koyanların yalnız olduğu anlamına gelmez. Melekler Allah'ın huzurunda alçakgönüllü yaşayanları korur ve onlara yardımcı olur. Rab kendisine güvenen hiç kimseyi boşa çıkarmayacaktır. Allah'ın çocukları korunmak için O'na sığındıkları zaman, O da onları merhamet ve sevgiyle kaldıracak, düşmana karşı bir bayrak olarak kullanacaktır. Rab böyleleri için “Onlara dokunmayın der; onlar benimdir. Onları avuçlarıma işledim.” 2GS 336.2

Bunun üzerine çevre halkı Yahudalılar'ı tapınağın yapımından caydırmak için korkutmaya, cesaretlerini kırmaya girişti. Onlara engel olmak için Pers Kralı Koreş'in döneminden Peıs Kralı Darius'un krallığına dek rüşvetle danışmanlar tuttular (Ezra 4:4,5). Sahte haberler uydurarak kolay kuşkuya düşenlerin zihinlerine kuşku tohumları ekmeye çalıştılar. Buna rağmen kötülüğün güçleri uzun yıllar boyunca dizginlendi ve Yahudalılar serbestçe çalışmaya devam ettiler. 2GS 336.3

Şeytan Allah'ın halkını Med-Pers krallığındaki yetkililerin gözünden düşürmeye gayret ederken melekler de sürgündekilerin yararına işlev görüyordu. Gökler bu mücadeleyi yakından izliyordu. Daniel peygamber aracılığıyla bizlere iyiliğin ve kötülüğün güçleri arasındaki yüce çatışkıya ilişkin anlayış kazandırılmıştır. Cebrail üç hafta boyunca karanlığın güçleriyle mücadele etmiş, Koreş'in zihnindeki etkenleri etkisiz hale getirmiştir. O mücadele son bulmadan önce Mesih Cebrail'e yardım elini uzatmıştır. Cebrail şöyle demiştir: “Pers krallığının önderi yirmi bir gün bana karşı durdu. Sonra baş önderlerden Mikael bana yardıma geldi, çünkü orada, Pers krallarının yanında alıkonulmuştum.” Gökler Allah'ın halkından hiçbir yardımı esirgememiştir. En sonunda zafer kazanılmış, düşmanın güçleri Koreş'in ve onun yedi buçuk yıl hükmeden oğlunun günlerinde dizginlenmiştir. 2GS 336.4

Bu dönem Yahudiler için harika fırsatlarla doluydu. Göklerin en yüce varlıkları kralların yüreklerinde işlev görüyordu, Allah'ın halkı Koreş'in fermanını yürütmek için üstün bir gayret göstermeliydi. Tapmağı inşa etmek, etkinliklerini yeniden başlatmak ve Yahuda'daki evlerini kurmak için hiçbir çabadan kaçınmamalıydılar. Ne var ki Allah'ın gücünün etkin olduğu günde birçokları isteksizdi. Düşmanlarının güçlü ve kararlı bir direnişi vardı, işçiler zamanla gayretten düştüler. Bazıları köşe taşı dikildiği zaman sergilenen güvensizlikten etkilenmişti. Samiriyeliler daha cüretli davranmaya başlarken Yahudilerin çoğu tapınağı yapma zamanının uygun olup olmadığını sorgulamaya başladılar. Bu duygu kısa sürede yayıldı. İşçilerin çoğunun cesareti ve teşviki kırıldı, evlerine dönerek yaşamın sıradan akışına teslim oldular. 2GS 337.1

Koreş'in oğlunun hüküm sürdüğü dönemde tapınağın işi yavaş ilerledi. Ahaşveroş'un (Ezra 4:7'de Kserkses diye geçer) yönetimi sırasında Saıniriyeliler Yahudilerin tapmağı ve kenti onarmalarını yasaklayan bir ferman çıkarttırınayı başardılar. 2GS 337.2

Tapmak bir yıl boyunca ihmal edildi ve terk edildi. İnsanlar evlerinde oturup geçici zenginlik için çalışmaya başladılar; durumları ümitsizdi. Onca çalışmalarına rağmen bolluk yüzü görmediler. Doğanın unsurları sanki onlara karşı komplo yapmış gibi görünüyordu. Tapınağı yarım bıraktıkları için Rab onlara ürünlerin üzerine kuraklık gönderdi. Allah iyiliğinin belirtisi olarak onlara bağların ve bahçelerin meyvelerini, mısırı, şarabı ve yağı vermişti. Ancak onlar bu bol armağanları bencilce kullanmışlar ve bu nedenle bereketlerden yoksun kalmışlardı. 2GS 337.3

Darius'un krallığının ilk yıllarına kadar durum böyle sürüp gitti. İsrailliler hem ruhsal hem de maddi yönden acınacak bir durumdaydılar. Uzun süre homurdanıp kuşkulanmışlar, kişisel çıkarlarını Allah'tan üstün tutmuşlar, Allah'ın yarım kalmış evine soğuk bir kayıtsızlıkla bakmışlardı. Allah'ın onları Yahuda'ya getirme tasarısını birçokları gözden kaçırmıştı. “Rab'bin Tapınağı'nı yeniden kurmak için vakit daha gelmedi” diyorlardı (Hagay 1:2). 2GS 338.1

Ne var ki bu karanlık saatte bile Allah'a güvenenler ümitlerini yitirmemişlerdi. Allah kriz anında halkına destek olmak için Hagay ve Zekarya peygamberleri çıkarttı. Bu haberciler halkı gayrete getiren tanıklıklarla onlara sıkıntılarının nedenini açıkladılar. Maddi bolluğun yoksunluğu, Allah'ın isteğini ihmal etmelerinden kaynaklanıyordu. İsrailliler Allah'ı onurlandırsalardı, O'na saygı ve hürmet gösterselerdi, önceliği O'nun evine tamsalardı, O'nun varlığını ve bereketini davet etmiş olacaklardı. 2GS 338.2

Hagay cesareti kırılanlara şöyle seslendi: “Bu tapınak yıkık durumdayken, sizin ağaç kaplamalı evlerinizde oturmanızın sırası mı?” Her Şeye Egemen Rab diyor ki: “Şimdi tuttuğunuz yolları iyi düşünün! Çok ektiniz ama az biçtiniz; yiyorsunuz ama doyamıyorsunuz, içiyorsunuz ama neşelenemiyorsunuz; giyiniyorsunuz ama ısınamıyorsunuz; ücretinizi alıyorsunuz ama paranızı sanki delik keseye koyuyorsunuz” (4-6.ayetler). 2GS 338.3

Yokluğun nedeni açık sözlerle kendilerine bildirildi: “Bol ürün umdunuz ama az topladınız. Eve ne getirdiyseniz üfleyip dağıttım. Acaba neden?” Böyle soruyor Her Şeye Egemen Rab. “Yıkık duran tapınağımdan ötürü! Oysa hepiniz kendi evinizle uğraşıyorsunuz. İşte bunun içindir ki, gök çiyini, toprak ürününü sizden esirgiyor. Ülkeyi kuraklıkla cezalandırdım: Dağlarını, tahılını, yeni şarabını, zeytinyağını, toprağın verdiği bütün ürünleri, insanlarını, hayvanlarını, ellerinizin tüm emeğini” ( 9-11.ayetler). 2GS 338.4

“Tuttuğunuz yolları iyi düşünün! Dağlara çıkıp kütük getirin, tapınağı yeniden kurun. Öyle ki, ondan hoşnut olayım, yüceltileyim” (7,8.ayetler). 2GS 338.5

Hagay aracılığıyla verilen öğüt ve azar İsrail'in önderleri ve halkı tarafından dikkate alındı. Allah'ın gerçekten de kendileriyle birlikte olduğunu hissettiler. Tekrar tekrar verilen talimatı göz ardı etmeyi göze alamadılar. Hem maddi hem de ruhsal olan bolluk Allah'ın buyruklarına sadakatle uymaktan geçiyordu: “Peygamberin uyarılarıyla ayağa kalkan Zerubbabil ve Yeşu, sürgümden dönen halkın tüınü Allahları Rab'bin sözüne, O'nun tarafından gönderilen Peygamber Hagay'ın sözlerine kulak verdiler. Halk Rab'den korktu” (12.ayet). 2GS 338.6

İsrail söz dinlemeye karar verir vermez, azarlayıcı sözlerin yerini cesaret veren bir bildiri aldı: “Sonra Rab'bin ulağı Hagay, Rab'bin şu sözlerini halka bildirdi: “Rab, 'Ben sizinle birlikteyim' diyor.” Böylece Rab Şealtiel'in torunu Yahuda Valisi Zerubbabil'i, Yehosadak oğlu Başkâhin Yeşu'yu ve sürgünden dönen halkın tümünü bu konuda isteklendirdi. Darius'un krallığının ikinci yılında, altıncı ayın yirmi dördüncü günü gelip Allahları Her Şeye Egemen Rab'bin Tapmağı'nda işe başladılar (13-15 ayetler). 2GS 339.1

Tapınağın işleri bir aydan kısa süre içinde yeniden başladı. Rab, peygamber aracılığıyla şöyle seslendi: “Şimdi sen, ey Zeıubbabil, yüreklen! Ey Yehosadak oğlu Başkâhin Yeşıı, yüreklen! Ey ülke halkı, yüreklen! İşi sürdürün. Çünkü ben sizinle birlikteyim”( Hagay 2:4). 2GS 339.2

Rab, Sina dağının eteklerinde kamp kuran İsrail halkına şöyle demişti: “İsrailliler arasında yaşayacak, onların Allahı olacağım. Anlayacaklar ki, aralarında yaşamak için onları Mısır'dan çıkaran Allahları Rab benim. Allahları Rab benim” (Çıkış 29:45,46). Tekrar tekrar isyan etmelerine ve Kutsal Ruh'u kederlendirmelerine rağmen (Yeşaya 63:10), Allah peygamber aracılığıyla kurtarış elini yine uzatıyordu. Halk işbirliği yapmaya karar verdiği zaman Allah bunu onayladığını göstermek için antlaşmasını yenilediğini gösterip Ruhunun onların arasında olacağını söyledi. Onlara, “Korkmayın” dedi. 2GS 339.3

Rab günümüzde de çocuklarına: “Güçlü olun ve çalışın, çünkü ben sizinleyim” diyor. İmanlının her zaman Rab'de güçlv bir yardımcısı vardır. Rab'bin yardım yolunu bilmeyebiliriz, ama şunu biliyoruz: Allah kendisine güvenenleri asla boşa çıkarmayacaktır. İmanlılar, düşman onları alt etmesin diye Allah'ın yaşamlarına nasıl müdahale ettiğini bilselerdi, hallerinden şikayetçi olmazlardı. İmanları Allah'a dayanmaya devam eder, hiçbir sınav onları alt edemezdi. Kendilerini bilge ve yeterli kılan Allah'ı tanırlar, Allah da tasarılarını onlar aracılığıyla gerçekleştirildi. 2GS 339.4

Hagay aracılığıyla işitilen ciddi yalvarışlar ve teşvikler, Zekarya tarafından da vurgulanıp çoğaltıldı. Allah Zekarya'yı, tapınağın yapımıyla ilgili buyruğu İsrail'in yerine getirmesini sağlamak için Hagay'a yardımcı olarak çıkarmıştı. Zekarya'nın ilk bildirisi Allah sözünün asla boşa çıkmayacağına dair bir güvenceydi. Peygamberlik sözüne uyanlara bereket vaat ediliyordu. 2GS 340.1

Halkın kurak tarlalarındaki ürünler giderek azalıyor, çevreleri dost olmayan halklar tarafından kuşatılıyordu. Buna rağmen İsrailliler Allah'ın habercilerinin çağrılarına imanla karşılık vermekten ve yıkık tapınağı gayretle onarmaktan geri durmadılar. Görevleri Allah'a sımsıkı bağımlı olmalarını gerektiriyordu. İnsanlar üstlerine düşeni yapmak için çabalarken yüreklerinde ve yaşamlarında Allah liitfunun yenilemesini arıyorlardı. Hagay ve Zekarya bu dönemde onlara imanlarının zengin bir şekilde ödüllendireceğine dair güvenceler verdiler. Tapınağın gelecekteki yüceliğine ilişkin Allah sözü boşa çıkmayacaktı. Zamanı gelince bu binada ulusların arzusu olan Rab, insanlığın Öğretmeni ve Kurtarıcısı olarak görünecekti. 2GS 340.2

Böylece işçiler tek başlarına mücadele etmek zorunda kalmadılar. Allah'ın peygamberleri onlara yardım ediyordu. Orduların Rab'bi, “Güçlü olun ve çalışın; çünkü ben sizinle birlikteyim” demişti (Ezra 5:2; Hagay 2:4). 2GS 340.3

Yürekten tövbe ve imanla ilerleme arzusuyla birlikte maddi bolluk vaadi de verildi: “Bugünden başlayarak üzerinize bereket yağdıracağım” (19.ayet). 2GS 340.4

Babil'den döndükleri zamandan beri son derece yorgun olan önder Zerubbabil'e en değerli sözler verildi: “O gün seni alacağım, ey Şealtiel'in torunu kulum Zerubbabil. Ve seni mühür yüzüğü gibi yapacağım. Çünkü ben seni seçtim” (23.ayet). İsrail'in valisi, cesaret kırıklığı ve şaşkınlık içerisinde ilerlemesini sağlayan tanrısal gücün anlamını kavradı; bütün bu olaylarda Allah'ın tasarısını görebildi. 2GS 340.5

Zerubbabil'e yönelik kişisel sözler, her çağda Allah'ın çocukları için cesaret kaynağı olarak kayda geçirilmiştir. Allah'ın çocuklarını sınavdan geçirmesinin bir amacı vardır. Sonu baştan görmedikleri, paydaş oldukları yüce tasarıyı fark etmedikleri sürece yöneltilmeyi seçmeyecekler, Allah da onları yöneltmeyecektir. Allah sınavlar ve denemeler aracılığıyla halkını güçlü kılmayı tasarlamıştır. 2GS 340.6

Hagay ve Zekarya'nın bildirileri tapınağın yeniden yapılması için halkın her türlü gayreti göstermesini sağladı. Buna rağmen çalıştıkları sürece hem Samiriyeliler hem de birçok engel çıkaran başka kişiler tarafından taciz edildiler. Bir keresinde, Med-Pers krallığının valilik yetkilileri Kudüs'ü ziyaret ettiler ve binanın onarılması için kimin yetki verdiğini soruşturdular. Yahudiler o dönemde Rab'bin yönlendirişine güveıımeselerdi, bu sorgulama onlar için felaketle sonuçlanacaktı. Ama Allahları Yahudi ileri gelenlerini koruyordu. Bu yüzden, Darius'a bir haber gönderilip ondan yazılı bir yanıt alınıncaya dek Yahudiler durdurulmadı.(Ezra 5:5). Yetkililer o denli bilgece yanıtlar aldılar ki Darius'a mektup yazmaya karar verdiler. Böylece Koreş'in, Allah'ın Kudüs'teki evinin yeniden yapılmasını ve krallığın hâzinelerinden ödenek çıkarılmasını buyuran fermanına dikkat çekildi. 2GS 341.1

Darius bu fermanı araştırdı ve buldu; soruşturmayı yürütenlere tapınağın inşasının devam etmesine izin verilmesi için buyruk verdi: “Allah'ın Tapınağı'nın yapım işlerine karışmayın. Bırakın, Yahudiler'in valisiyle ileri gelenleri Allah'ın Tapınağı'nı eski yerinde yeniden kursunlar. Ayrıca Allah'ın Tapınağı'nın yeniden kurulması için Yahudi ileri gelenlerine neler yapmanız gerektiğini de size buyuruyorum: Bu adamların bütün giderleri kralın hazinesinden, Fırat'ın batı yakasındaki bölgeden toplanan vergilerden ödensin. Öyle ki, yapım işleri aksamasın. Yeruşalim'deki kâhinlerin bütün gereksinimlerini hiç aksatmadan her gün vereceksiniz: Göklerin Allahı'na sunulacak yakmalık sunular için genç boğalar, koçlar, kuzular ve buğday, tuz, şarap, zeytinyağı. Öyle ki, Göklerin Allahı'nı hoşnut eden adaklar sunsunlar, ben ve oğullarım sağ kalalım diye dua etsinler” (Ezra 6:710). 2GS 341.2

Kral ayrıca fermanı değiştirmeye kalkışacak olanlara karşı ciddi cezalar öngördü: “Yeruşalim'i adına konut seçen Allah, bu kararı değiştirmeye, oradaki Allah Tapınağı'm yıkmaya kalkışan her kralı ve ulusu yok etsin. Ben Darius böyle buyurdum. Buyruğum özenle yerine getirilsin” (12.ayet). Böylece Rab tapınağın tamamlanması için yolu açmış oldu. 2GS 341.3

Bu ferman verilmeden aylar önce İsrailliler iman yoluyla çalışmayı sürdürüyor, Allah'ın peygamberleri de onlara bildirilerle destek oluyor, Allah'ın İsrail'le ilgili tasarısı sürekli göz önünde bulunduruluyordu. Hagayrın son bildirisi iletildikten sonra Zekarya Allah'ın yeryüzündeki etkinliğine ilişkin bir dizi görüm aldı. Benzetmeler ve simgelerle iletilen bu bildiriler büyük belirsizliğin ve kaygıların olduğu bir dönemde verildi; bunlar İsrail'in Allahının adında ilerleyen insanlar için özel bir önem taşıyordu. Önderler Yahudilere verilen iznin geri alınacağını düşünüyorlardı; gelecek çok karanlık görünüyordu. Allah halkının desteklenmesi gerektiğini gördü, sınırsız merhametini ve sevgisini bildirerek onlara destek oldu, halkının yüreğini sevindirdi. 2GS 341.4

Rab'bin meleği görümde şöyle soruyordu: “Ey Her Şeye Egemen Rab, yetmiş yıldır öfkelendiğin Yeruşalim'den ve Yahuda kentlerinden sevecenliğini ne zamana dek esirgeyeceksin?” 2GS 342.1

“Rab benimle konuşan meleğe tatlı, avutucu sözlerle yanıt verdi. Bunun üzerine benimle konuşan melek, “Şunu duyur!” dedi, “Her Şeye Egemen Rab, 'Yeruşalim ve Siyon için büyük kıskançlık duyuyorum' diyor, 'Tasasız uluslara ise çok öfkeliyim; çünkü ben biraz öfkelenmiştim, onlarsa kötülüğe kötülük kattılar.' Onun için Rab, 'Yeruşalim'e sevecenlikle döneceğim' diyor, 'Tapınağım orada yeniden kurulacak ve Yeruşalim üzerine ölçü ipi çekilecek!” (Zekarya 1:12-16). 2GS 342.2

Bunun üzerine peygamber Rab'bin ağzından şöyle bildirdi “Kentlerim yine bollukla dolup taşacak. Ben Rab, Siyon'uı yine avutacağım, Yeruşalim'i yine seçeceğim” (17.ayet). 2GS 342.3

Zekarya Yahuda'yı, İsrail'i ve Kudüs'ü dağıtan güçlerin dört boynuzla simgelendiğini gördü. Bunun ardından gelen dört marangoz, Rab'bin aracılarını temsil ederek O'nun halkını ve tapınma evini yeniden oluşturuyordu (Bkz. 18-21 .ayetler). 2GS 342.4

“Sonra gözlerimi kaldırıp baktım, elinde ölçü ipi tutan bir adam vardı. “Nereye gidiyorsun?” diye sordum. Adam, “YeruşalinVi ölçmeye, genişliğinin, uzunluğunun ne kadar olduğunu öğrenmeye gidiyorum” diye yanıtladı. Benimle konuşan melek yanımdan ayrılınca başka bir melek onu karşılamaya çıktı. Önceki meleğe şöyle dedi: “Koş, o gence de ki, içinde barınacak sayısız insan ve hayvandan ötürü Yeruşalim sursuz bir kent olacak. Rab, 'Ben kendim onun çevresinde ateşten sur ve içindeki görkem olacağım' diyor” (Zekarya 2:1-5). 2GS 342.5

Allah Kudüs'ün yeniden kurulmasını buyurmuştu; kentin ölçümlendiği görüm Allah'ın sıkıntıda olanlara teselli ve güç vereceği güvencesini taşımakta, onlara sonsuz antlaşmanın vaatlerini vermektedir. Allah koruyucu gözetimini 'ateşten sura' benzetmektedir. O'nun yüceliği bütün insanlığa görünecektir. Allah'ın halkı için tasarladıklarını bütün dünya öğrenecektir. “Ey Siyon halkı, sesini yükselt, sevinçle haykır! Çünkü aranızda bulunan İsrail'in Kutsalı büyüktür” (Yeşaya 12:6). 2GS 343.1