Geçmişten Sonsuzluğa - 1. Cilt
Sığınak Kentler
Levililere verilen altı kent sığınak kentler olarak belirlendi: “Sığınak kentler olarak bazı kentler seçin. Öyle ki, istemeyerek birini öldüren kişi oraya kaçabilsin; öç alacak kişiden kaçıp sığınacak bir yeriniz olsun. Böylece adam öldüren kişi topluluğun önünde yargılanmadan öldürülmesin” (Sayılar 35:11). Tanrı'nın merhametine dayanan böyle bir sağlayış gerekliydi, çünkü ölen kişinin en yakın akrabası ya da mirasçısı suçun cezasını takip edecekti. Suçun açıkça belli olduğu durumlarda yargı hükmünün beklenmesine gerek yoktu. Öç almak isteyen kişi suçluyu takip edebilir ve bulduğu yerde öldürebilirdi. Rab bu geleneği kaldırmadı, ama kaza eseri adam öldü-renlerin güvenliği için bir yer sağladı. 1GS 289.3
Sığınak kentler, ülkenin her yerinden yarım gün uzaktaydı. Bu kentlere giden yollar her zaman teiniz ve açıktı. Kent yönünde, üze- rinde açık ve okunaklı Sığınak yazısı bulunan levhalar dikilmişti. Böylece kaçan kişinin gecikmesine engel olunuyordu. İster İbrani isterse yabancı ya da gezgin olsun, her insan bu olanaktan yararlanabilecekti. Kaçak kişinin durumuna yetkililer karar verecek, kasıtlı cinayetten suçsuz olduğu anlaşılırsa sığınak kentte kalmasına izin verilecekti. 1GS 289.4
Suçlular ise öç almak isteyen kişiye teslim edilecekti. Başkahin öldüğü zaman sığınak kentlerde yaşayanlar kendi mülklerine dönme özgürlüğüne kavuşacaklardı. 1GS 290.1
Cinayet davasında sanık, kanıtlar aleyhine olsa bile tek bir kişinin tanıklığına bakarak mahkum edilmeyecekti. “Adam öldüren, tanıkların tanıklığıyla öldürülecek, bir tek kişinin tanıklığıyla öldürülmeyecektir” (Sayılar 35:30). İsrail için bu buyrukları Musa'ya Mesih vermişti. Yüce Öğretmen aynı dersi yeryüzündeyken de tekrarladı; tek kişinin tanıklığı yeterli değildi. “Söylenen her şey iki ya da üç tanığın sözüyle doğrulansın” (Matta 18:16). 1GS 290.2
Cinayetle suçlanan kişi suçlu bulunursa, hiçbir kefaret onu kurtaramayacaktı. “Ölümü hak etmiş katilin canı için bedel almayacaksınız; o kesinlikle öldürülecektir. “İçinde yaşadığınız ülkeyi kirletmeyeceksiniz. Kan dökmek ülkeyi kirletir. İçinde kan dökülen ülke ancak kan dökenin kanıyla bağışlanır” (Sayılar 35:31,33). Ulusun paklığı ya da güvenliği cinayet günahının sert bir şekilde cezalandırılmasını gerektiriyordu. 1GS 290.3
Sığınak kentler, Mesih'te sağlanan sığınağı simgelemektedir. Kurtarıcı kendi kanını dökerek Tanrı yasasını çiğneyenlerin bağışlanmasını sağlamıştı. Bu kişiler ikinci ölümden kurtulacaklardır. Mesihin affını dileyenleri kimse O'nun elinden alamaz. 1GS 290.4
Sığınak kente kaçan kişi geç kalamazdı. Sevdiklerine veda edecek zamanı yoktu. Yorgunluk yok sayılır, zorluklar göz ardı edilirdi. Kaçak, kente erişene dek durmamalıydı. 1GS 290.5
Dikkatsizlik ve ağırkanlılık böyle bir kişiyi nasıl canından ederse, imansızın gecikmesi ve kayıtsızlığı onu mahvedecektir. Büyük düşman Şeytan, Tanrı'nın yasasını çiğneyen her suçlunun yolunda durmaktadır. İçtenlikle sonsuz sığınağa koşmayanlar mahvedicinin eline düşeceklerdir. 1GS 290.6
Sığınak kentin dışına çıkan tutuklu, intikamcıya terk edilirdi. Aynı şekilde günahlı insanın bağışlanmak için Mesih'e inanması ye- terli değildir, iman ve söz dinlemeyle Mesih'te kalmalıdır. 1GS 290.7