Geçmişten Sonsuzluğa - 1. Cilt

205/337

Bölüm 45: Eriha'nın Mucize Düşüşü

İbraniler Kenan'a girmişler ama ülkeyi henüz ele geçirmemişlerdi. Kenan toprakları, bölgelerine girilmesine şiddetle karşı duran güçlü bir ırkın yurduydu. Atları, demirden savaş arabaları, bölgelerine ilişkin bilgileri ve savaş eğitimleri onlara büyük bir üstünlük sağlıyordu. Üstelik, kentleri büyüktü ve surları göğe kadar yükseliyordu (Tesniye 9:1). İsraillilerin yaklaşan savaşta tek ümitleri Tanrı'nın gücüydü. 1GS 273.1

Büyük ve zengin Eriha kenti Gilgal'deki ordugahlarının biraz ilerisinde yükseliyordu. Dev surların arkasında duran bu gururlu kent, İsrail'in Tanrısına meydan okuyordu. Eriha özellikle ay tanrıçası Aşterot'a adanmıştı. Kenan ülkesinin inancı en büyük kötülükleri ve en aşağılayıcı etkinlikleri içeriyordu. Beyt-peor'daki günahlarının korkutucu sonuçları hala zihinlerinde olan İsrail halkı putperest kente tiksinti ve dehşetle baktı. 1GS 273.2

Yeşu, Eriha'nın yıkılmasını Kenan'ın işgalinin ilk adımı olarak görüyordu. Dua etmek ve düşünmek amacıyla ordugahtan uzaklaşan Yeşu başını kaldırınca önünde, kılıcını çekmiş bir adam gördü. Ona yaklaşarak, “Sen bizden misin, karşı taraftan mı?” diye sordu. Adam, “Hiçbiri” dedi, “Ben Rab'bin ordusunun komutanıyım. Şimdi geldim.” Bu gizemli yabancı, yüce Mesih'in kendisiydi. Yeşu yere kapanıp tapındı ve komutanın sözlerine kulak verdi; “İşte Eriha'yı, kralını ve yiğit savaşçılarını senin eline teslim-ediyorum.” Komutan daha sonra halkın kenti nasıl alacağını anlattı. 1GS 273.3

Tanrısal buyruğa uyan Yeşu, İsrail halkının önünde yer aldı. Hiçbir şekilde saldırıya geçilmeyecekti. Halk Tanrı'nın sandığıyla ve borazanlarla birlikte kentin çevresinde dolaşacaktı. Tanrı'nın yüceliğiyle kuşanmış olan sandık, kutsal giysiler giyinmiş olan kahinlerle taşınacak, halk da arkadan gelecekti. İsrailliler Eriha kentinin çevresinde böylece dolaşacaklardı. 1GS 273.4

Güçlü ordunun yürüyüşü ve borazan seslerinden başka hiçbir şey duyulmuyordu. Bu sesler Eriha'nın çevresindeki tepelerde ve kent sokaklarında çınlıyordu. 1GS 273.5

Kentin gözcüleri bu olayı korku ve şaşkınlıkla yetkililere bildirdiler. Güçlü ordunun her gün kutsal sandık ve kahinlerin eşliğinde çevrelerinden döndüğünü görenler dehşete kapıldılar. Güçlü savun- ma düzenlerini gözden geçirdiler, saldırıya karşı hazırlıklı olmak istiyorlardı. Birçokları bu gösterinin kendilerine zarar vereceğini düşünmedi. Bazıları ise her gün izledikleri bu görüntü karşısında dehşete düşmüşlerdi. Kızıldeniz'in ve Ürdün ırmağının bu halkın önünde nasıl dize geldiğini anımsıyorlardı. 1GS 273.6