Hakikat yolu ve hayatimiz
Bölüm 7: Öğrenciliğin Ölçütü
“Bir kimse Mesih’te ise, yeni yaratıktır; eski şeyler geçmiş, her şey yeni olmuştur” (2.Korintliler 5:17). HH 45.1
Bir kimse kalbini Tanrı’ya verdiği yeri ve saati tam olarak anımsamayabilir. Kendisini Mesih’e götüren basamakları görmeyebilir. Ne var ki, bu onun Tanrı’nın çocuğu olmadığı anlamına gelmez. Mesih, Nikodim’e, “Yel dilediği yerde eser; sesini işitirsin, ama nereden gelip nereye gittiğini bilemezsin. Ruh’tan doğan her adam da böyledir” (Yuhanna 3:8) dedi. HH 45.2
Rüzgarı göremeyiz ama ne yaptığını görebiliriz. Tanrının Ruh’unu yüreklerimizde çalışırken göremeyiz ama O’nun gücü bize yeni yaşam verir. Bu güç Tanrı’ya benzer olan yeni bir insan yaratır. Her ne kadar Kutsal Ruh’un işini göremez ve ışıtemezsek de, yaptığı işlerin sonuçlarını görebiliriz. HH 45.3
Eğer yüreklerimiz Tanrı’nın Kutsal Ruhu aracılığıyla de- ğiştiyse, bu değişim yaşantımıza yansıyacaktır. Kendi başımıza yüreklerimizi ve kişiliğimizi değiştirip, Tanrı’nınki gibi yapmayı başaramayız. Yaptığımız iyi işlerin, işlediğimiz sevapların bizi kurtaracağını düşünmemeliyiz. Tanrı’nın lütfu- nun yüreklerimizde olup olmadığını yaşantımız gösterecektir. O’nun sevgisi kişiliğimizi, alışkanlıklarımızı ve yaşam tarzımızı değiştirecektir. Çevremizdekiler eski ve yeni kişiliklerimiz arasındaki değişimi fark edeceklerdir. HH 45.4
Ne kötü bir davranış, ne de yapılan iyi bir iş insanın kişiliğini anlamamıza yeterli olmaz. İnsanın kişiliği, her gün söylediği sözlerden ve davranışlarından belli olur. HH 45.5
Tanrı’nın gücü olmaksızın iyi bir davranışta bulunmamız elbette ki olasıdır. İnsanların hakkımızda iyi düşünmesini isteriz. Dostlarımıza iyi gözükmek için kötülüklerden kaçınabiliriz. En bencil kişide bile iyi bir taraf bulunabilir. Öyleyse kimin tarafında olduğumuzu nasıl bilebiliriz? HH 45.6
Yüreklerimiz kime aittir? Kimi düşünüyoruz? Kimin hakkında konuşmaya bayılıyoruz? Sevgimiz ve yaptıklarımız kimin içindir? Eğer biz Mesih’e aitsek, düşüncelerimiz de O’na ait olmalıdır. Tüm benliğimizle O’na aitiz. O’nun gibi olmayı ve Kutsal Ruh’a sahip olmayı isteriz. O’nun yolunda ilerleyip yaptığımız her şeyde O’nu memnun etmeyi istemeliyiz. HH 46.1
Eğer İsa Mesih’te yeni bir insan olursak, yaşamımız Kutsal Ruh’un meyveleri ile dolar. Bu meyveler; “sevgi, sevinç, esenlik, sabır, şefkat, iyilik, bağlılık, yumuşak huyluluk ve özdenetimdir” (Galatyalılar 5:22, 23). Mesih’in izleyicileri eskisi gibi davranmayı bir tarafa bırakırlar. Mesih’in izini, imanla takip ederler. O’nun olduğu gibi temiz olup O’nun kişiliğini yansıtırlar. HH 46.2
Mesih’i izleyenler, bir zamanlar nefret ettikleri şeyleri sevmeye başlarlar. Daha önce sevdikleri şeylerden nefret ederler. Gururlu olanlar alçakgönüllülüğü seçerler. Aptallar hikmetli olur. Bir zamanlar içki içenler, içmeyi bırakırlar. Kalbi temiz olmayanların yürekleri temizlenir. Dünyanın modasını izleyenler bu huylarını bir tarafa bırakırlar. HH 46.3
Mesih’e iman edenler, giydikleri şeylerle ilgi çekmeye çalışmazlar. “Gizli olan iç varlığınız, yumuşak ve sakin bir ru-hun solmayan güzelliğiyle sizin süsünüz olsun. Bu, Tanrı’nın önünde çok değerlidir” (1.Petrus 3:4). HH 46.4
Gerçek tövbe bizi değiştirir. Günahlarımızı itiraf ederiz ve çaldığımız şeyi geri veririz. Tanrı’yı ve insanları severiz, bunları yaptığımızda ölümden yaşama geçtiğimizi bileceğiz. HH 46.5
Mesih’e gelip O’nun affına ve merhametine sahip olduğumuzda yüreklerimiz sevgiyle dolar. Yaptığımız iş zor gelmez ve Tanrı’nın bizden istediklerini yapmaktan zevk alırız. Karanlık olan yol adaletin Işığı ile aydınlanır. HH 46.6
Mesih’in kişiliğinin güzelliği O’nu izleyenlerde görünür. Mesih, Baba’sının arzularını yerine getirmekten zevk almıştı. Tanrı’nın sevgisi Kurtarıcımıza yol gösteren güç oldu. O’nun tüm davranışlarını nazik ve harika kılan da bu sevgiydi. HH 46.7
Sevgi Tanrı’dan gelir. Bizim günahkâr yüreklerimizden gelebilmesine olanak yoktur. Böylesine bir sevgi sadece Isa´ nın yaşadığı yüreklerde bulunur. “Biz seviyoruz. Çünkü önce O bizi sevdi” (1.Yuhanna 4:19). Tanrı’nın merhametiyle yenilenen yürekler sevgiyle yönlendirilir. Sevgi kişiliğimizi değiştirir, duygularımıza hükmeder ve arzularımızı denetler. İçimizdeki nefreti söküp atar, bizi nazik ve yumuşak huylu kılar. Yüreklerimizdeki Tanrı sevgisi yaşantımızı tatlandırır ve çevremizdeki insanlar üzerinde iyi bir etki yaratır. HH 46.8
Tanrı nın çocukları iki hatalı düşünceden sakınmalıdırlar. Özellikle Tanrı’ya güvenmeyi yeni öğrenen kimseler buna çok dikkat etmelidirler. Birincisi daha önce açıkladığımız gibi yaptığımız şeylerle Tanrı’ya ulaşabilmeyi umma hatasına düşmektir. Yasaya kendi gücümüzle uymaya çalışarak kutsal olmak olanaksızdır. Mesih’siz yaptığımız her şey bencillik ve günahla bozulacaktır. Sadece Mesih’in lütfuna iman ederek kutsal kılınabiliriz. HH 47.1
İkinci hata da aynı ölçüde tehlikelidir. Bazı kimseler, Me-sih’e iman ederlerse Tanrı’nın Yasasına itaat etmenin gerekli olmayacağını düşünürler. Tanrı’nın lütfu sadece iman yoluyla elde edilebildiğine göre, iyi işlerin önemli olmadığını sanırlar. Kurtuluşları ile yaptıkları şeylerin herhangi bir ilgisi olmadığına inanırlar. HH 47.2
Kutsal Kitap itaat etmenin, söyleneni yapmaktan öte bir şey olduğunu öğretir. İtaat sevginin bir meyvesidir. Tanrı’nın Yasası kişiliğini yansıtır. Sevgi bu yasanın odak noktasıdır. Tanrı’nin göklerdeki ve yeryüzündeki Krallığı, sevgi yasası üzerine temellendirilmiştir. HH 47.3
Eğer biz O´ nun gibi olursak, bu Yasa yaşamlarımızda uygulanabilir mi? Bu sevgi kalplerimizdeyse ve biz Yaradan’in istediği şekilde davranırsak Tanrı vaadini yerine getirir; “Yasalarımı onların zihnine işleyeceğim. Bunları yürekleri üzerine yazacağım” (İbraniler 8:10). HH 47.4
Eğer Yasa yüreklerimize yazılıysa, yaşantımızı da şekillendirmez mi? İtaat sevginin gerçek bir işaretidir. Aynı zamanda bizim Tanrı nın izleyicileri olduğumuzu gösterir. Kutsal Kitap, “Tanrı’yı sevmek, O’nun buyruklarını yerine getir- mektir.” “O’nu tanıyorum deyip de O’nun buyruklarını yerine getirmeyen yalancıdır ve kendisinde gerçek sevgi yoktur” der (l.Yuhanna 5:3; 2:4). İman, Yasaya itaat etmememiz için bir özür olamaz. Sadece imanla Mesih’in lütfunu paylaşırız. Ve bu lütuf, O’nun Yasasına itaat etmemizi sağlar. HH 47.5
Kurtuluşumuza Tanrı’nın Yasasına itaat etmekle sahip olamayız. Kurtuluş Tanrı’nın armağanıdır ve biz bunu imanla elde edebiliriz. Ama itaat imanın meyvesidir. “Mesih’in günahları kaldırmak için ortaya çıktığını ve kendisinde günah olmadığını bilirsiniz. Mesih’te yaşayan, günah işlemez. Günah işleyen, O’nu ne görmüş, ne de tanımıştır” (l.Yuhanna 3:5, 6). İşte bu gerçek bir denemedir. HH 48.1
Mesih’te yaşadığımızda, O’nun sevgisi de bizde yaşar. Düşüncelerimiz ve duygularımız O’nun tarafından denetlenir. Davranışlarımız, Tanrı’nın bizden yapmamızı istediği şeyleri gösteren Yasa’ya uyar. “Yavrularım, kimse sizi aldatmasın. Mesih doğru olduğu gibi, doğru olanı yapan da doğru kişidir” (l.Yuhanna 3:7). Tanrı’nın İsrail halkına verdiği Kutsal Yasa bize neyin doğru olduğunu açıklamaktadır. HH 48.2
Tanrı’ya itaat etmemize gerek olmadığını öğreten iman, gerçek bir iman değildir. Doğru olmayan bir öğretidir. “İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz” (Efesliler 2:8). “Bunun gibi, tek başına eylemsiz iman da ölüdür” (Yakup 2:17). İsa dünyaya gelmeden önce kendisi hakkında şöyle söyledi: “Ey Tanrım, istemini yapmaktan zevk alırım ben, Yasan yüreğimin derin- liğindedir” (Mezmur 40:8). HH 48.3
İsa göklere dönmeden önce, dünyada bulunduğu sırada şöyle dedi: “Benim de Babamın buyruklarını yerine getirdiğim ve sevgisinde kaldığım gibi...” (Yuhanna 15:10). Kutsal Kitap der ki, “O’nun buyruklarını yerine getirirsek, o zaman O’nu tanıdığımızdan emin olabiliriz.” “Tanrı’da yaşıyorum diyen, Mesih’in yürüdüğü yolda yürümelidir” (l.Yuhanna 2:3, 6). “Mesih de kendi izinden gidesiniz diye uğrunuza elem çekerek size örnek oldu” (1.Petrus 2:21). HH 48.4
Sonsuz Yaşama sahip olma yolu her zaman aynıdır. Adem ve Havva günah işlemeden önce de aynıydı. Sonsuz Yaşama, Tanrı’nın Yasasına; mükemmel doğruluğa tümüyle uymakla kavuşabiliriz. HH 48.5
Sonsuz Yaşama başka bir yolla kavuşulamaz, zira tüm yaradılışın mutluluğu tehlikeye girer. Günah sonsuza kadar sürer. Acılar ve mutsuzluklar asla bitmez HH 49.1
Günah işlemeden önce Adem, Tanrı’nın Yasasına itaat etme yoluyla doğru bir karakter geliştirebilirdi. Ancak Adem bunu başaramadı. Onun günahı yüzünden hepimiz günahkar olduk. Günahkar olduğumuz için de Tann’nın Yasasına itaat etmeye çalışarak doğruluğa kavuşamayız. Kendimizde bize yardım edebilecek bir erdem ne yazık ki bulunmamaktadır. HH 49.2
Mesih bize bir kurtuluş yolu hazırladı. Yeryüzünde bizim karşılaştığımız denenmelerle karşı karşıya kaldıysa da günahsız bir yaşam sürdü. Isa bizim için öldü ve günahlarımızı kendi üzerine yüklendi. Şimidi de bize kendi doğruluğunu vermek istiyor. HH 49.3
Günahkâr benliğimizi O’na verip O’nu Kurtarıcımız ola- KÎ edebiliriz. O zaman Mesih sayesinde doğru sayılabiliriz. Mesih m karakteri bizimkinin yerini alır. Tanrı taralından sanki hiç günah işlememiş gibi kabul ediliriz. HH 49.4
Tüm bunların yanı sıra, Mesih yüreklerimizi de değiş- ırır. imanımız sayesinde kalplerimizde yaşar. Kendimizi gün be gun, imanla O na vermeliyiz. Bunu yaptığımız sürece O içimizde yaşar ve biz de O’nu memnun edeni yaparız. Ondan sonra diyebiliriz ki, “Şimdi bedende sürdürdüğüm yaşamı beni seven ve uğruma kendini feda eden Tanrı OğTuna imanla surduruyorum” (Galatyalılar 2:20). HH 49.5
İsa öğrencilerine, “Çünkü konuşacak olan siz olmaya- WaZ1Zİ0 2mTrMUh,UKİZİn aracll’è™zla konuşacaktır” ederi? O’nnn . Çalışırken biz Tanrı’ya itaat ederiz Onun iyi işerim yaparız. Yaşantılarımız doğruluğun bir urunu olan ıtaatkârlığı yansıtır. HH 49.6
Kendimizle övünmemiz veya gurur duymamız için hiçbir nedenimiz yoktur. Ümidimiz Mesih’in doğruluğunadır Ümidimiz Mesih’in doğruluğunadır Ümidimiz kutsal Ruh’un bizde ve bizim aracıhğimizla yaptığı işlerde saklıdır. HH 49.7
İmanın gerçek anlamını kavramamız gerekmektedir. Zaten gerçek olduğunu bildiğimiz bir şeye inanmakla imanımızı göstermeyiz. Tanrı’nın yaşadığını biliriz. O’nun gücüne inanırız. O’nun sözünün gerçek olduğunu biliriz. Şeytan ve onun yandaşı diğer kötü ruhlar da bunları bilir ve inanırlar. Kutsal Kitap bize şunu söyler: “Cinler bile buna inanıyor ve titriyorlar” (Yakup 2:19). Ancak bu iman değildir. HH 50.1
Tanrı’nın Sözü’ne inanıp bizden istediğini yaptığımızda, imanımız var demektir. O’na yüreklerimizi açtığımızda ve O’nu sevdiğimizde imanımızı göstermiş oluruz. İman, sevgi ile çalışır. Bizi temizler ve O’nun gibi olmamızı sağlar. HH 50.2
Eğer yüreklerimiz Tanrı tarafından yenilenmemişse, Yasaya itaat edemeyiz. Ama yenilenmiş yüreklerimiz Kutsal Yasayı sever. Davut Peygamber şöyle dedi: “Ne kadar severim Yasanı! Derin derin düşünürüm üzerinde bütün gün” (Mez- mur 119:97). Yasanın doğrululuğu, “İsa’ya ait olarak” (Romalılar 8:1) yaşadığımızda bizi tamamlar. HH 50.3
Bazıları Tanrı’nın günahları affettiğini bilir ve O’nun çocuğu olmayı gerçekten çok arzular. Ancak kişiliklerinin mükemmel olmadığını ve hayatlarının hatalarla dolu olduğunu da fark ederler. Kutsal Ruh’un yüreklerini yenileyebileceğinden şüphe ederler. HH 50.4
Bu gibi kimselere şunu söylemek isterim: “Ümidinizi asla kaybetmeyin. Hatalarımız yüzünden sık sık başımızı eğip İsa- nın huzuruna ağlayarak gelmemiz gerekecektir. Ancak bu yüzden ümidimizi yitirip vazgeçmemiz gerekmez. Düşmanımız üstünlük sağlasa bile, Tanrı bize asla sırtını çevirmez. Bizi asla yalnız bırakmaz.” HH 50.5
Mesih, Tanrı’nin sağındadır. Babasından bizi affetmesini ister. İsa’nın öğrencilerinden Yuhanna şöyle yazdı: “Yavrularım, bunları size, günah işlemeyesiniz diye yazıyorum. Ama birimiz günah işlerse, adil olan İsa Mesih bizi Baba’nın önünde savunur” (l.Yuhanna 2:1). HH 50.6
Mesih’in şu sözlerini asla unutmamalıyız: “Baba’nın kendisi sizi seviyor” (Yuhanna 16:27). Bizim, Kendisine geri dönmemizi ister. Kendi paklığının ve kutsallığının bizde yansı- masını ister. Eğer kendimizi O’na verirsek, bizde başladığı iyi işleri tekrar geri gelinceye dek sürdürecektir. HH 50.7
Büyük bir istek ile dua etmeliyiz. İmanımızı kuvvetlen- dırmeliyiz. Kendi gücümüze olan inancımızı yitirdikçe, bizi Kurtaranın kudretine daha da çok güvenmeliyiz. Hayatlarımıza ışık olan Mesih’e hamtlar edelim. HH 51.1
Mesih e yaklaştıkça yaşamımızdaki hataları daha çok fark edeceğiz. Günahkâr benliğimizi kusursuz Kurtarıcımızla karşılaştırdıkça, bu hataları tüm açıklığıyla görmeye başlayacağız. Şeytan üzerimizdeki etkisini yitirmeye başladıkça, Tanrı nın yaşam veren Ruhunun bizi yönlendirdiğini bileceğiz. HH 51.2
Eğer günahkâr olduğumuzu bilmezsek, İsa’ya derin bir sevgi besleyemeyiz. Eğer Mesih’in lütfuyla değiştiysek, Kur-tarıcımızın kutsal kişiliğine hayranlık duyacağız. Eğer kendi günahkârlığımızı görmezsek, Mesih’in mükemmelliğini ve güzelliğini asla göremeyiz. HH 51.3
Kendimizde beğenilecek daha az şey buldukça, Mesih’in sonsuz kusursuzluğunu ve güzelliğini daha çok keşfedeceğiz. Ne denli günahkâr olduğumuzu görünce, affedebilecek güce sahip olan Mesih’e döneriz. Ve o zaman Mesih bize yardım edebilmek için güçle gelecektir. HH 51.4
İhtiyacımızı hissetmek bizi Kurtarıcımıza ve Tanrı’nin Sözü ne döndürecektir. O’nun harika karakterini gördükçe biz de O´ nun gibi olmaya başlayacağız. HH 51.5